Karıma kısır yaptırdım

Evde herhalde bir koli yemek kitabı vardır. Hangi gazete yemek kitabı kuponu verse karım o gazeteyi aldırıyor.

MB de yemek tarifleri yazılıyor, ilgiyle okuyorum. Karımın yaptığı kısırı yemiyorum, bulgur haşlaması gibi, hem de kuru.

Bir blog yazarımız kısır tarifi yazmış, okudum ve çok beğendim. Hemen bir dosya kağıdına noktası virgülüne kadar yazdım. Mesai çıkışında bir süpermarketten yazılı tüm malzemeleri aldım. Eve geldiğimde hanıma;' kısır yapacağız' dedim. Bozulmuş gibi oldu ama pek belli etmedi. Elime tarifi yazdığım kağıdı aldım, sırayla okudum, söylediklerim harfiyen yapıldı, sonuç ise harika, hani derler ya işte budur. Afiyetle yedik.

Aradan bir müddet geçtikten sonra karım 'kısır yaptım, yer misin'? dedi. Getir bakayım dedim. Beraber yaptığımız kısırla alakası yok, yine kendi bildiği gibi yapmış. Olmamış bu deyip geri çevirdim.

Bugün pazar ve hava çok sıcak, birazdan tek başıma plaj şemsiyemi alıp denize gideceğim. 11 yaşındaki oğluma denize gideriz diye güzel bi şort aldım, annesi göndermiyor. Plaj kalabalık oluyor, ailelere yakın yerde de girmek istemiyorum ama. Bana' altmış yaşındaki adam denize mi girer'? diyor. Hem de yaşımı beş yaş büyütüyor. Yüzme bir spor değil mi demeye bile gerek görmüyorum. 

Bu arada yeni aldığım 'Kaşif Kozinoğlu'nun mezara götürmediği sırlar' ismli kitabı yarıya kadar okudum, onu da alacağım yanıma. Kitaptan iyi bir dost mu olur bu dünyada.

Atatürkçü yiğitler kırılıyor dostlar, çoğumuz farkında bile değiliz.

İyi pazarlar, görüşmek üzere.