Kaybolan değerlerimiz

Topluma mal olmuş her gidenin ardından söylenen klişe bir cümledir bu: 'yanımızdayken değerini bilemedik'. Pek tabii her zaman da öyle olmuştur. Ya öldükten sonra da kıymetini bilmediklerimiz? Üstelik bu ayıbı, telafi çabası bile göstermeyen, umursamaz tavırdaki görsel ve yazılı basın, bunun hesabını gelecek nesillerimize nasıl verecekler? Onlar, bunları kara kara düşünmeyedursunlar, ben ve benim gibi düşündüğüne inandığım, gelecek nesillere hakim olacak, diline, kültürüne, sanatına, kısacası olmazsa olmaz değerlerine sahip çıkmayı görev edinmiş beyinler, bu haberi büyük bir üzüntü ile karşıladılar.

Bahsettiğim, 04. 02. 2009 tarihinde kaybettiğimiz biri. Kültürümüzü, sanatımızı en iyi şekilde yansıtan hakiki bir sanatçı. Tabi herkesin aklına gelen tek biri var kaybettiğimiz ünlü olarak ki o da Emral AVŞAR, nam- ı diyar AMİRAL. Allah gani gani rahmet eylesin. Ancak mevzubahis o şahıs değil, Neriman ALTINDAĞ TÜFEKÇİ.

Hem de iki şahsı da aynı gün kaybettik. Ancak biri, hala haber yapılıp, medyaya vefat ederkenki fotoğrafları yayınlanıyor (satılıyor), bir diğeri, duayenimiz sn ALTINDAĞ TÜFEKÇİ'den sadece ve sadece birkaç ulusal kanalda çok kısa bir cümleyle bahsediliyor. Şimdi size sorarım, İlk kadın Türk Halk Müziği solisti ve ilk kadın şef olan, İTÜ Türk Musikisi Devlet konservatuarının kurucusu ve daha sayılamaz sonsuzluktaki başarılara imza atmış, Neriman ALTINDAĞ TÜFEKÇİ' nin, 83 yıllık hayatına sığdırdığı onca başarı, onca emek, eğittiği yüz binlerce öğrenci varken, bu acı kayıbın yankı bulmaması, çok üzüntü verici ve tekrar tekrar dönüp düşünülmesi gereken bir husus.

Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerken, var olan nice değerlerimize sahip çıkılmasını dilerim.

EMRE KUCAM