Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '08

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Kayıp Arfim

Kayıp Arfim
 

Gecelerini televizyon karşısında geçirmeyi adet edinen bir kişi olarak sonbaharda başlarım dizi aramaya. Beni sarmalı izlediğim dizi. Genellikle tercihim tek diziden yanadır. Öyle her kanalda, her akşam bir dizi izleyip kendimi yoramam boş yere.
Daha izlediğim ilk dakika sevdim bu diziyi. Ne bileyim onda beni çeken birşeyler vardı. Önce bunu tarihi sevmeme yordum. Nede olsa bir zaman makinasına girsem, ileri tarihlere değil geçmiş tarihlere yolculuk yapmayı yeğlerim. Zaten evdeki ahali arasındaki tartışmalarda bundan çıkar hep. Teknolojiyi sonuna kadar savunup, onunla yatıp kalkan iki kişiye karşın tarihi seven ben. Bu zıtlık evdeki eşya seçiminden, dinlenilen müziğe kadar herşeye sirayet etmiş durumdadır.
Ramiz,kamuş,fatme yenge,kızçeler,Namık,Zarife,Vahide derken Elveda Rumeli dizisinle yatar kalkar, pazartesi günlerini iple çeker oldum. Yaşadıkları evleri, taş duvarları,sundurmaları aldı beni taa çocukluğuma götürdü. O dizide ataları yüzyıl önce Balkanlardan göçmüş bir ailenin çocuğu olarak çok şeyler buldum. Ama geçen gün diziyi izlerken birşeyin beni daha da bağladığını farkettim.Aaa bu dizidekilerin de alfabesinde tıpkı benim gibi bir harf eksikti.
Daha köyün mektebinde ilkokul yıllarındayız. Öğretmenler ısrarla bize kızıyorlar. Köydeki beş öğretmen de kendini buna adamış. Bizim alfabemizde eksik olana harf üzerine çalışıyorlar ama ne fayda her ne yaparsa yapsınlar herkes bildiğini okuyor. Sonunda aklı paraya fazlaca basan öğretmenlerden bir tanesi söylemediğimiz harf için bize para cezası kesmeye başladı. Köydekiler harmandan, oraktan kazandıklarını bizim kayıp harfe yatırıyorlar ama mektepteki çocuklarda hiçbir ilerleme yok. Nasıl olsun, evde diyorlar bana atice, ablama üsniye, dayımın adı asan ,annem bahçeye dikiyor avuç gel sen söyle okulda adını Hatice olacak işmi bu. Tabi öğretmenlerin ısrarı geri tepti, biz artık nerede kayıp harfimizi söyleceğimizi bilemez olduk Havlu ile avluyu ayırt edemez duruma geldik. Annemde bu tedrisattan geçmiş olacak ki Ayhan mı desin hayhan mı desin karar veremez hala.Genetik bir geçiş olarak mı adlandırsam bilemiyorum. Benim afacanım da hergün serviste ülya teyzesini yanımıza çağırıyor. Yıllar geçsede alfabemizdeki kayıp harfi bir türlü bulamayacağız galiba. En son anneme arkadaşımdan öğrendiğim birşeyi aktarmak istedim. Akşam heyecanla dikildim karşısına.Anne dedim sana birşey söyleyeceğim bakalım fark edecek misin?
-Muhacirin biri Ayroboluya gitmiş,hayran içmiş,ayran kalmış.
Annemin tepkisi -eeee ne var bunda........
Yook anacığım yok birşey yok. Deli kızın aticenin aklı esti yine, ben iyisi mi birde bunu üsniye ablama anlatayım.

 
Toplam blog
: 30
: 966
Kayıt tarihi
: 11.12.06
 
 

Bir nisan sabahı Eskişehirde doğmuşum. O nedenle bahar aylarını özellikle nisanı çok severim. Küçükk..