Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '11

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Kayıt dışı ekonomi

Kayıt dışı ekonomi
 

Ülkemizin acı bir gerçeği kayıt dışı ekonomi. İddaa ediyorum ülke ekonomisini gösteren belgeli ekonomik değerlerin en az %25' i kadar daha kayıt dışı kalmış üretimimiz ve tüketimimiz mevcut.

Çocukluğumda fiş almadan indirim diyaloglarını algılayamazdım. Yaşım büyüdükçe ilk öğrendiğim konulardan biridir fiş almadan sağlanan indirim. Tüketici alışveriş yapar, akabinde ödemeyi gerçekleştirir. Satıcı alışveriş tutarı kadar fiş keser ve tüketiciye verir. Yapılan ödemenin içinde KDV oranı kadar bir tutar satıcı aracılığı ile tüketici adına devlete ödenmesi için tüketici tarafından ödenir. Satıcı vergiden kaçındığı için fiş kesmek istemez. Tüketici ise fiş almadığında vergi söz konusu olmadığı için %10 gibi bir indirim talep eder. Satıcı bu indirimi gerçekleştirir ve tüketiciden aldığı %18 oranında verginin, %10 unu tüketiciye geri iade ederken %8 lik oranı ise kendisine kalır.  Devlete gitmesi gereken vergiyi tüktici ve satıcı paylaşır. Alan memnun satan memnun olayı. Kredi kartları ve banka kartları aracılığı ile alışveriş yaygınlaştıkça, nakit paranın yerini kaydi para aldıkça  bu pazarlık mecburen ortadan kalktı.

Lise yıllarımda kayıt dışı ekonomi ile elimden geldiğince mücadele etme kararı aldım. Harcadığım her liranın karşılığında fiş aldım. Cafede içtiğim iki çayın, bakkaldan aldığım ekmek gazetenin bile. Kimsenin yapmadığı şeyi bile yaptım; berberden saç sakal traşı için fatura bile aldım. Bir çok kişinin alay konusu oldum. O zamanki kız arkadaşım bile beni rezil ediyorsun diye iki çayın fişini istediğim kafeye tekrar gitmek istemediği oldu.

Fiş isteme alışkanlığımı terketmedikçe sürekli gittiğim ve fiş aldığım yerlerde bir liralık bir alışveriş dahi yapsam ben istemeden direk fiş verilmeye başlandı. Berbere bile gittiğimde ben istemeden faturam kesilip para üstüyle teslim edildi. Bir zaman sonra çevremdeki arkadaşlarımdan da aynı davranışları gördüğümde çok mutlu oldum. Kendimce verdiğim mücadelede aşama kaydederek bir şeyleri başardım.

Kesilen her fiş bir ekonomik değer. Kesilen her fişin içinde KDV var. Elde edilen gelirden hesaplanan gelir vergisi var. Ücretlilerin maaşı eline geçmeden kesilen vergi, esnafların insiyatifine bırakılıyor. Bu büyük adaletsizlik.

Kayıt dışı ekonominin bir ar damarı da kaçak işçi çalıştırmak. Şirketler çalıştırdıkları her personel için SGK kaydını, girişini yapmak ve çalışanını sigortalı olarak çalıştırmak zorunda. Sigortanın getireceği maddi yükü üstlenmek istemeyen bir çok firma elemanlarını sigortasız çalıştırıyor. İşsizlikten çekinen çalışanlar ise mecburen kabul etmek zorunda kalıyor. Ekonomimizde tüketimde de üretimde de büyük kaçak söz konusu. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmemiz gerekiyor. Kayıt dışı ekonomi büyük adaletsizliklere sebebp oluyor.

Çalışma ve Sosyal Bakanlığı geçen yıl kasım ayında " ALO 170 " iletişim merkezini kurdu. Bu hat üzerinden her türlü bilgiye cavap alabileceğiniz gibi, kayıtdışı ekonomi gibi kanunsuzlukları ihbar etmek için kullanabiliyoruz. Bir yıl içerisinde kayıtdışı istihdamla ilgili 22.299, anlaşmalı boşanma ile ilgili 5000, eksik prim yatırma ile ilgili 1728 ihbar ve şikayet kaydı oluşturulmuş. Bu ihbar ve şikayetlerin bir çoğunun patrona olan nefret sonucu gerçekleşmiş olduğunu düşünüyorum. Ama  bu amaçla bile olsa bu  hattın kullanımının alışkanlık haline gelecek şekilde topluma yayılmasında yardımı oluyordur. Kayıt dışı ekonomi de bir hırsızlıktır. Bu suça son vermek için ALO 170 hattı size yardıma hazır.

 
Toplam blog
: 161
: 1259
Kayıt tarihi
: 03.05.11
 
 

İzmir Karşıyaka'da yaşıyor Maliye mezunu http://www.karsiyakahaber.com/ yazarı   ..