Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '12

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Kayıt Dışı Uzlaşı

Temel amacı vergi ve sosyal güvenlik kesintilerinden kurtulmak ya da kamu hizmetinden bedelsiz yararlanmak olan kayıt dışı ekonomi resmi hesaplara girmeyen gelir yaratıcı ekonomik faaliyetler olarak tanımlanır. Genelleme yapacak olursak: gelişmekte olan ülkelerde yasal faaliyetlerin gizlenmesi şeklinde tezahür eden Kayıt dışı ekonomi gelişmiş ülkelerde daha çok vergi gelirlerinde artış yaratamayacak yasaklanmış faaliyetlerden( uyuşturucu, silah ticareti, cinsel istismar)oluşmaktadır. Bu nedenle tanımlama da “underground economy” yeraltı ekonomisi şeklindedir.

Esasen ağır rekabet koşulları nedeniyle işletme karlarının çok düşük olduğu günümüz koşullarında %30’lara varan vergi yükünden kurtulma, faaliyetlerini yasal olarak yürüten işletmelere karşı haksız rekabet anlamındadır.  Ayrıca Kayıt dışı faaliyette bulunan kişiler bu faaliyetleri dolayısıyla daha fazla tasarruf etme ya da tüketim imkanına da kavuşmaktadır. Haksızlığı ve hukuksuzluğu ifade eden bu faaliyetlerin bir diğer olumsuz yanı da karar almayı güçleştirmesidir. Özellikle kayıt dışı faaliyetlerin yoğun olduğu ülkelerde hem makro hem de mikro bazda karar almak güçleşeceğinden, istatistik anlamda gerçek verilere sahip olamayan kamu idareleri ve özel kesim geçmiş dönem tecrübeleri ve fiili gözlemlerle yani “el yordamıyla” hareket etmek durumunda kalmaktadırlar. Tüm bu olumsuzluklar göz önüne alındığında, ekonomide yasal sistemin yerleşmesi ve bu tür faaliyetlerin minimize edilmesi sağlıklı ve gelişmiş bir ekonomik yapıyı hedefleyen ülkelerin temel argümanı olmalıdır.  Kayıt dışı faaliyetlerin kamu bütçesine verdiği zarar konusu ise tartışmalıdır.  Her şeyden önce Kayıt dışı faaliyet X %30 = vergi kaybı yaklaşımı doğru değildir.

Vergi düzenlemelerinin piyasa koşullarını ve ekonomik yapıyı tam olarak kavrayamadığı aşikardır. Bir taraftan ekonomik ve sosyal tüm ihtiyaçların yasal çerçevede karşılanması halinde aylık 3000 TL’nin üstünde asgari gelire ihtiyaç olduğu ifade edilirken, diğer taraftan asgari ücret üzerinden vergi alınması gerçekçi değildir.  Harcanabilir geliri bu rakamın altında olan bir öğretmen kaçınılmaz olarak ya kayıt dışı ders verecek ya da gecekonduda oturacak ve işportadan alışveriş yapacaktır.  Yine vergi istatistikleri de yanıltıcıdır. İstatistiklere göre en çok gelir vergisini kamu çalışanları ödemektedir. Oysa 100 kişinin istihdam edilmesi gereken bir işyerinde 300 kişi istihdam eden devletin çalışanlarından kestiği varsayılan verginin reel olarak bir anlamı olmadığı gibi, kamu çalışanlarının kamu bütçesine toplamda etkisi negatiftir, ortaya çıkan bu maliyetin önemli bir kısmı da cari harcama değil transfer harcamasıdır.

Yine kayıt dışı ekonominin vergi gelirlerinde artışa yol açması ancak işletmelerin aşırı karla çalışmaları halinde söz konusu olabilecektir.  Oysa ülkemizde kayıt dışı faaliyetlerin işletme ölçeği küçüldükçe artış gösterdiği, mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin de tam rekabet piyasasında faaliyette bulundukları göz önüne alındığında, kayıt dışı faaliyetlerin zorla önlenmesi, bazı firmaların kapanması, üretim ve istihdamın düşmesi anlamındadır. Zira, bugünkü ekonomik yapı dolayısıyla işletmelerin pek çoğu servetlerini artırmak ya da büyümek bir yana ayakta kalmaya çalışmaktadır.  Dolayısıyla devletin bu yapıya müdahalesi ile elde edebileceği ilave vergi geliri muhtemelen ekonomik yapıdaki bozulmaları telafi için yapacağı transfer harcamalarından daha düşük olacaktır.  Çünkü bu yaklaşıma göre devlet, kötü alıcı, kötü satıcı ve kötü işverendir. Piyasa, en düşük maliyetle üretim yapan ve en verimli çalışanı tercih ederken,  devlet daha çok yakını olanı tercih etmektedir.   

Özetle, devletin bir şeye katlanmadan vergi geliri elde edebileceği bir rezerv kaynak yoktur. Bu ekonomik yapıyla mücadelenin muhtemelen elde edilecek gelirin üstünde bir maliyeti olacaktır. Bu yapı kamunun ekonomik ve sosyal sorumluluklarını tam olarak yerine getirememesi sonucu ortaya çıkmıştır ve taraflar arasında kayıt altına alınmamış “zımni”  bir anlaşma vardır. Kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin amacı vergi gelirlerini artırmak değil, kamuda verimliliği, vergi düzenlemelerinin piyasa koşullarına göre yapılandırılmasını ve sosyal devlet ilkesi gereği kamunun ekonomik ve sosyal yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesini sağlamak olmalıdır.     

 
Toplam blog
: 9
: 147
Kayıt tarihi
: 18.09.12
 
 

A.Ü Siyasal Bilgiler Fakültesi 1986 yılı Maliye Bölümü Mezunu Kamu Çalışanı ..