Kazım Koyuncu’dan 25 Haziran 2005'de gelen haber

25 Haziran 2005 Cumartesi günü Kazım Koyuncu’nun ölüm haberi geldiğinde bir türlü silemediğim başka genç ölümler de canlanmıştı beynimde.

Gülbeyaz’ın müziğiydi Kazım Koyuncu, o günler çok uzaklarda değildi. Yıllar sonra dizi yeniden yayınlanırken kısa bir görüntüsüne rastladığım 13 Şubat 2006 sabahını yazmıştım: “Ben seni sevdiğimi dünyalara bildirdim”;
“Gece bir türlü uyuyamayınca sabah uyanamadım. Saat dokuzbuçuk sıralarıydı Kanal D’de Gülbeyaz dizisine takıldım ve bir sahne beni Haziran ayı sonuna götürdü ve orada bıraktı. Gülbeyaz’a elinde gitarıyla birisi eşlik ediyor, sakallı bir genç adam. Gülbeyaz “Ben seni sevdiğimi dünyalara bildirdim” diyor. Yıllar önce o sahneyi izlediğimde Şevval Sam’ı dinliyorduk. Şimdi, o zaman tanımadığımız o gitarlı genci tanıyorum: Kazım Koyuncu. Sonra dinleyenler gitarın kabına paralar atıp gidiyorlar. Sabah o sahne, önce yıllar öncesine, sonra da Haziran ayının son günlerinde akşama doğru saatlere taşıdı beni...”

Kazım Koyuncu’nun CD’sini 9 Şubat 2005 günü almışım. Kitapların, CD’lerin üzerine hep tarihi yazarım alır almaz, o benim yazılı günlüğümün bir parçasıdır.

27 Haziran 2005 akşamı Ankara’da kimbilir kaç plakçı dolaştıktan sonra bulabildiğim Kazım Koyuncu’nun CD’sinin üzerine yapıştırdığım post-it üzerine yazdıklarımla umut vaadediyordum başka bir kabusu daha yaşamamak için:

“herşey çok güzel olacak”
herşey çok güzel olacak ...
şarkılar kadar güzel
türküler kadar güzel
senin kadar güzel
27-6-2005 Ankara

5 Mayıs 2006’da ODTÜ Stadyumundaki Yeni Türkü konserinden önce çıkan Karadeniz Rock müziği yapan Vira adında bir gruptu. Konseri platformun hemen yanından izliyordum. Yeni Türkü’yü sahneye getiren araba yaklaşmaya başladığında hemen platformun yanında hüngür hüngür ağlayan bir kızın etrafını saranlar ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Söylenen şarkılar ve kemençenin sesi Kazım Koyuncu’nun bu stadyumdaki konserini anımsatmış, duygulanmış, kendini tutamamış. Oradan uzaklaştığımda, belki sakinleştirir diye konseri biten grubun solistini bulup oraya getirmeye çalışıyorlardı.

2007 Nisan ayında Karadeniz Sahil Yolu’nu sanki iyi birşey yapmışları gibi törenlerle açtıkları günlerde Kazım Koyuncu gelmişti aklıma (1). Kazım Koyuncu, Kayadeniz olmasın diye söylemişti türkülerini.

Kazım Koyuncu... 7 Kasım 1971’de doğdu... 25 Haziran 2005’de, henüz 34 yaşında öldüğünde, Karadeniz, Karadeniz Müziği, Karadeniz Rock, Çevre, Doğa, Çernobil dediğimizde akla gelen bir ad olmuştu. Kısa yaşadı ama güzel işler yaptı, izler bıraktı yürüdüğü yollarda ve onu dinleyenlerde.

Fotoğrafı Kazım Koyuncu’nun “Dünyada bir yerdeyim” CD kapağından aldım. CD’yi 9 Şubat 2007 tarihinde almışım, ilk CD’sini aldıktan tam 2 yıl sonra. Kazım Koyuncu’dan sonra çıkartılan albümüne “Dünyada bir yerdeyim” demişler, oysa Kazım Koyuncu şimdi “Dünyada birçok yerde”...

(1) Kazım Koyuncu, Kayadeniz olmasın diye söyledi türkülerini: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=34404