Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '07

 
Kategori
Eğitim
 

Kedi , köpek bir de kadın (devam)

Kedi , köpek bir de kadın (devam)
 

Ve yoldaydılar.

Şeyhin köyü, öğretmenin köyüne yaya olarak bir saatlik yoldu. Yol patikaydı. Köyün erkekleri toplu bir grup halinde patika yolda, sohbet ederek ilerliyordu. Öğretmen de, muhtarla, okulla ilgili konuları konuşuyordu. Okulun badanasını, boyasını öğretmen zaten kendi olanaklarıyla yapmıştı.

Devlet , okulu 1954 yılında yapmıştı. Ne hikmetse, okula öğrenciler için tuvalet yapmamıştı.Öğrenciler teneffüs olduğunda, ormanlık alanda arazi oluyorlardı!

Okula tuvalet yapımı için, fırsat bulmuşken muhtardan yardım istiyordu.

Muhtarın verdiği cevap ise, ilginç ve komikti:

-“Hoca, bizim çocuklar sıkıntıya gelmezler, onlar araziyi severler.”

Muhtarın cevabına, şaşırıp kalmıştı öğretmen. Bu kadar sorunla karşılaşacağını beklemiyordu.

Öğretmen, muhtarın altı yaşındaki kızını gözüne kestirmişti...Yaşı küçüktü ya olsun. Kız öğrenci yazımına muhtarın kızıyla başlamak istiyordu...

Muhtar, kız öğrencilerin okula yazdırılmasına tam karşı değilmiş gibi davranıyordu. Bu durum da öğretmeni cesaretlendiriyordu.

Kafile, gruplaşmış, her grup sohbet ede ede patika yolda ilerliyordu.

Tepe aşıldıktan sonra, şeyhin köyü uzaktan görünüyordu.

Bir ağacın altında mola verildi. Öğretmen de gençlerle konuşuyordu şimdi.

Muhtar, ortaya büyük bir mendil serdi. Mendilin üstüne paralar yağmaya başladı. Öğretmen ne için toplanıyor diye yanındaki gence sordu.

Genç, kısa bir cevapla "yardım için" dedi. Öğretmen de cebindeki yirmi liranın on lirasını mendilin üzerine attı.Tüm köylüler memnuniyetlerini gülümsemeyle ve gözleriyle belli ettiler.

Şeyhin köyüne girdiklerinde, köyde mahşeri bir kalabalık vardı. Şeyhe bağlı yirmi dokuz köyün dışında , diğer ilçe ve köylerden de çok sayıda insan gelmişti. Çok sayıda jeep vardı.

Köylüler, grup grup şeyhi ziyaret ediyorlardı. Sırası gelen köy, şeyhin huzuruna çıkıyordu!.

Hava sıcak olduğu için , şeyh köylüleri , dışarıda kabul ediyordu.

Şeyh, beyaz bir entari giymiş, entariye koyu renk bir kuşak bağlamıştı. Başında sarık, sarık egel dedikleri koyu renk bir şeritle bağlanmıştı.

Altmış yaşlarında, boylu poslu yakışıklı birine benziyordu.

Ziyaretçiler, şeyhin elini , omzunu, kimi de eteğini öpüyor, şeyh de onların hal ve hatırını soruyordu.

Öğretmen, terlemeye başlamıştı. Buraya geldiğine pişman olmuş gibiydi. Kendisi gibi kravatlı epey kişi vardı.

El etek öpme sırası, öğretmenin köyüne geliyordu.

Öğretmeni iyice sıkıntı basmıştı. Kendi köyünün grubundan ayrılmak istiyordu. Bir yandan da köylülerine karşı ayıp olacağını düşünüyordu.

Sonra kararını verdi. Sıraya girecekti. Ama kesinlikle şeyhin elini öpmeyecekti. Sadece bayramlaşmak için tokalaşacaktı.

Öğretmenin köylüleri sırasıyla, şeyhin elini omzunu eteğini öpüyorlardı. Şeyhte memnuniyetini övücü sözlerle belirtiyordu.

Sıra öğretmene gelmişti. Köyün muhtarı, öğretmeni şeyhe takdim etti.

Şeyh, karşısındaki genç öğretmene gülümseyerek baktı ve nazik bir şekilde öğretmenin elini sıkarak, hoş geldiniz "muallim dedi.

Öğretmene "nerelisin" diye sordu.Öğretmenin "Konyalı'yım" cevabı, şeyhin çok hoşuna gitti.”Konya çok iyi bir yer, Müslüman bir yer dedi.

Şeyhin, öğretmenlerine davranışları, öğretmenin köylülerini mutlu etti.

Şeyhin köyü, otuz hanelik bir köydü. Köy ona aitti. Köylülerin anlattığına göre dört evliydi. Her eşi için ayrı bir ev yaptırmıştı.

Köy yeşillikler içindeydi. Bağlık bahçelik bir yerdi.

Öğretmen, köylüleriyle köy içinde ilerlerken.köylülerinin, güzel giyinmiş on yaşlarında bir erkek çocuğunun ellerini öpmeye başladıklarını gördü.

Yanındaki genç, hoca bu da geleceğin "şeyhi" dedi.

Öğretmen, çocuğa bakmadan geçerken, çocuk duyulacak bir sesle, Kürtçe olarak "kim bu" diye sordu yanındakilere. "H" köyünün öğretmeni dediler yanındakiler. Çocuk, sert bir bakış gönderdi, uzaklardan öğretmene.

Şeyhin köyünde okul olmadığı anlaşıldı. Anlatıldığına göre, köye okul yapılacakmış, plana da alınmış.Yapmak için  gelenler, şeyhin adamları tarafından kovulmuş ve korkutulmuş.

Kendi köyüne okul yaptırmayan, dört evli şeyhin, kızların okula gitmesine evet demeyeceğini anlamıştı öğretmen.

Ama yılmayacak bu işi başarmak için uğraşacaktı,

Bakalım başarabilecek mi?

Arkası yarın...

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..