Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Kemalist Cumhuriyet'in sonu ve küresel uyumlu islami restorasyon dönemi

Türk siyasi çizgisinde bir kırılma noktasına işaret eden 22 Temmuz 2007 seçimleri sonrası kısa dönemde tanık olduğumuz gelişmeler, izleri giderek silinmiş olan Kemalist Cumhuriyet’in, beklenenden de hızlı ve pürüssüz bir şekilde, tüm kurumlarıyla dramatik olarak son bulduğunun tesbitini yapmayı, herşeye ve herkese rağmen artık gerekli kılmaktadır. Bu tesbit, gerek aldığı eğitim, yetiştirilme biçimi ve gerekse içinde bulunduğu toplumsal katman itibariyle üçüncü globalleşme karşısında Kemalist Cumhuriyet’in hukuku, etiği, bilinci ve reflekslerinin alt yapıda ve üst yapıda kısmen de olsa hüküm sürdüğü ve süreceği umuduyla geleceğe bakanlar için de bir kırılma noktasına işaret etmektedir.

Bu yazıda uzun tarihsel alıntılar ve kayıtlarla yukarıdaki paragrafta ileri sürdüğüm argümanı desteklemeye çalışmayacağım. Bunun yerine; 2003 yılından itibaren bürokratik kurumlarda izlenen değişime ek olarak;Cumhurbaşkanlığı, Anayasa Mahkemesi ve son olarak da Yükseköğretim Kurulu'nun isimlerini zikrederek daha kestirme bir yolu seçeceğim. Bu hatırlatmalara dıştaki gelişmelerden hareketle;Avrupa Birliği, ABD, İsrail, Kıbrıs, Annan Planı, Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Planı, Kürtçülük, Büyük Kürdistan Planı, Irak’a Askeri Operasyon, Anlık İstihbarat gibi başlıkları da eklemek mümkündür. Adı Türkiye Cumhuriyeti olan devletin halen içinde bulunduğu dönemin, ister “Ilımlı” ister "Liberal" ön ekini koyun ya da koymayın, artık bir tür “İslami Restorasyon Dönemi” olarak nitelenmesinde tereddüte gerek bulunmadığını düşünüyorum. Restorasyonun aynı zamanda küreselleşmeye uyumlu ve ayarlı olduğunu belirtmek belki de gereksiz. Bunun yol açacağı siyasi sonuçları ve devletin yapısını nasıl şekillendireceğini öngörmek ise giderek güçleşmektedir.

Bu saptama, tabi ki Türkiye’de yaşıyor olduğumuz gerçeğini ve bu topraklara olan bağlılığı değiştirmiyor. Ancak, topluma ve geleceğe yönelik bakış açısında ve yapılan değerlendirmelerde zaman zaman çelişkiler hissederek de olsa taşınmaya gayret edilen ikili düşünce yapısında; objektif bakan bireysel taraf lehine, aidiyet bağı kurulan toplumun içinden bakan, nispeten subjektif ancak tarihsel sorumluluk yüklenmiş tarafı törpülemek kaçınılmaz olacaktır. Bu kararlılığı sergilemenin pek kolay olmayacağı aşikâr olsa da, içinde yer aldığımız ancak bugünlerde daha çok içine düşmüşüz hissi veren büyük toplumun çoğunluğunun tercihiyle şekillenen bu döneme, bulunulan noktadan ileriye ve salt objektif bir yanla bakmanın ve değerlendirmenin artık bireysel sorumluluk ve kendine saygı gereği olduğunu düşünüyorum.

 
Toplam blog
: 129
: 1104
Kayıt tarihi
: 12.06.06
 
 

Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F mezunuyum. Yüksek Lisans diplomalarımı G.Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü'nd..