Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

01 Mart '12

 
Kategori
Siyaset
 

Kemalist diktatörlük sözü TBMM'yi karıştırdı

Kemalist diktatörlük sözü TBMM'yi karıştırdı
 

TBMM’de dün yaşanan olaylar bir taraftan Yüce Meclisi gererken, diğer taraftan da kamuoyunu germeye yetti.

Kurucu Meclisle ve Cumhuriyetle sorunu olanlar, Cumhuriyetin ilk yıllarının rövanşını almak isteyenler, özelliklede Atatürk’le hesaplaşmak isteyen kesimler, her fırsatta bu emellerini gerçekleştirmek için saldırılarını devam ettirmektedirler.

Atatürk’e ve O’nun Devrimlerine “direk” saldıramayanlar o dönemlerde, o günün şartlarına göre yapılan icraatları eleştirmeye, Cumhuriyeti ve Devrimleri karalamaya azami gayret göstermektedirler.

TBMM’de dün yapılan görüşmeler esnasında kürsüye gelen BDP’li Altan Tan’ın açıklamaları ise “yenilir, yutulur şeyler” değildi.

Altan Tan yaptığı konuşmasında Atatürk’e ağır sözlerle saldırması ise Altan Tan ve O’nun gibi düşünenlerin Atatürk ve Atatürk Dönemine ait nefretlerinin boyutlarının “nerelere” uzandığını göstermektedir.

Tan’nın, şu ifadeleri yenilir içilir bir lokma değildi: “Hiçbir şekilde ırkçılığın bataklığına saplanmamamız lazım. İskilipli Atıf Hoca ile ilgili bir iki cümle söylemek istiyorum. Dün çok şanssız bir konuşma oldu burada. Bir arkadaşımız rahmetli İskilipli Atıf Hoca’yı İngiliz ajanlığıyla ve vatan hainliğiyle suçlamaya kalktı. Bunu esefle kınıyorum. İskilipli Atıf Hoca, mazlum ve mağdur bir Müslüman’dır. Kemalist diktatörlüğün katlettiği on binlerce insandan sadece biridir. Onun da anısı önünde rahmet eğiliyorum, Allah’tan rahmet diliyorum. Kemalist diktatörlüğün bir huyu var; öldürüyor, asıyor, işkence kuruyor ve ondan sonra da ’İngiliz ajanı’ diyor. İngilizler, bir kurşun atmadan İstanbul’dan çıktılar ve Ankara hükümetine İstanbul’u teslim ettiler. İngilizler ile ne yaptınız, siz bunları anlatın. Şeyh Said için yapılanları söylüyordunuz. Bu memlekette mağdur ve mazlumlara hiçbir şekilde hakarete izin vermeyeceğiz. Ne Şeyh Said ne de İskilipli Atıf Hoca hakkında. Gönüllüyseniz bir komisyon kuralım, İstiklal Mahkemesi zabıtlarına bakalım.”

BDP’li Altan Tan yaptığı bu konuşmayla “İskilipli Atıf Hoca’nın arkasına sığınarak, Atatürk’ü sıkılmadan ve utanmadan “Kemalist Diktatörlükle” suçlaması ve “İstiklal Mahkemelerinde on binlerce insanın haksız yere yargılanmasını” eleştirmesi ise “nefret ve kinlerinin boyutlarını” göstermektedir.

Tan’ın İskilipli Atıf Hoca’nın arkasına sığınarak Atatürk’e ve Cumhuriyetin ilk yıllarına saldırması, hem de bunu Gazi Meclis kürsüsünden yapması TBMM’ni karıştırmış, CHP ve MHP sıralarından tepki almıştır.

CHP’li Muharrem İnce yaptığı konuşmada:

“Altan Tan’ın sözlerine itibar etmemek lazım. PKK kontenjanından milletvekili olacaksın, geleceksin Atatürk’ün Meclisi’nde hakaret edeceksin. Haddini bileceksin. Kimsin sen. Burada Cumhuriyet düşmanlarının işbirliği mi olacak? Herkes burada haddini bilecek. Atatürk bu Meclis’i kurmasaydı siz milletvekili mi olurdunuz, İngilizlerin gölgesinde sığır çobanı olurduk hepimiz. Be insafsız nerede sen okudun bunu. Bunu nerede okudun sen. Hangi ajanlar verdi. Sana bu kitabı kim verdi. Sana bu kitabı hangi İngiliz verdi. Nerede yazıyor bu. Yazıklar olsun. Bu Meclis bu lafı geri aldırmazsa bu Meclis’e de yazıklar olsun” diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, “Bakın, görüyor musunuz? AKP ile BDP’nin işbirlikçilerini burada görün” sözleriyle tepkisini dile getirerek, oynanmak istenen oyuna dikkat çekmiştir.

BDP Milletvekili Altan Tan’ın Atatürk’e “Kemalist Diktatör” diyerek saldırmasına neden olan İskilipli Atıf Hoca olayına bakacak olursak;

Atıf Hoca kendisini din adamı olarak yetiştirmiş, medrese ve üniversite eğitimi almış bir din adamı olarak anılmakta, Atatürk ve Kuva-i Milliye tarafından yürütülen Kurtuluş Mücadelesi yıllarında bu mücadeleyi zaman zaman desteklediği, daha sonraları ise İngizlerin İstanbul’u işgalleri esnasında İngilizler adına ajanlık yaptığı söylenmektedir.

İskilipli Atıf Hoca’nın Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk Devrimlerine, özelliklede Şapka Devrimine ve Kılık Kıyafet Devrimine karşı durduğu, kurduğu “Teal-i İslam Cemiyeti” vasıtasıyla da Atatürk’ün yürüttüğü “Kurtuluş Mücadelesine” karşı bayrak açtığı söylenmektedir.

İstiklal Mahkemesinde yargılanan Atıf Hoca 04 Şubat 1926 Tarihinde Ankara’da idam edilmiştir.

İskilipli Atıf Hoca haksız yere mi İstiklal Mahkemesinde idam edilmiştir, gerçekten “masum mudur” bu soruların cevabını tarih verecektir. Bu konuda gerçeklerin anlaşılması için İstiklal Mahkemelerinin o günün şartlarına göre aldığı kararlarla ilgili detaylı araştırmalar yapılması gerekmektedir.

Belki de İskilipli Hoca haksız yere idam edilmiştir; Ancak burada tehlikeli olan ve doğru olmayan birilerinin bu durumu bahane ederek Atatürk ve Cumhuriyetin yargılanmaya çalışılması, verilen kurtuluş mücadelesinin ve Türkiye Cumhuriyetinin kurtarıcılarına dil uzatılmaya çalışılmasıdır.

CHP Milletvekili Muharrem İnce’nin de ifade ettiği gibi ;Herkes haddini bilecektir. Hiç kimse birilerinin arkasına sığınarak Atatürk ve dönemini “Kemalist Diktatörlükle” suçlaması haddi değildir.

Bu ülkeyi yoktan var eden, düşman çizmelerinden kurtaran ve T:C kuranlara dil uzatmaya, karalamaya yeltenmemeli ve hadlerini bilmelidirler.

Sonsuzluk (Osman Özeker )  01.03.2012.

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..