Kendi mantığıyla Bahçeli’ye soralım!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Salı günkü grup toplantısında, müthiş bir sorgulama yapıyor!

Kimsenin aklına gelmeyecek, ufuk açıcı, dimağları uyarıcı sualleri ardı ardına sıralıyor!

Şu soruların bütün bir siyaseti, bütün bir tarihi, insanlığın psiko-sosyal, kültürel ve hatta ekonomik hal ve gidişini sorgulayışına bakar mısınız:

“Dünyanın neresinde 4 ay 23 günde siyasi tutumlar bu kadar net ve keskin bir şekilde değişmiştir?”

“ Terör sonlanmış, asayiş ve güvenlik mi sağlanmıştır?”

“İşsizlik bitirilmiş, yoksulluk ve yolsuzluğun üzerine mi gidilmiştir?”

“4 ay 23 günde AKP ne başarmıştır da tek başına iktidar olmuştur?”

“Bu işin sırrı nedir?” 

Her biri üzerinde uzun uzun düşünülmesi, açtığı ufuklarda uzun uzun gezinilmesi gereken sualler!

Zihni harekete geçiren, kafaya yağmur gibi başka sorular yağdıran bir sorgulama!

İnsanı hayretle, ibretle düşündüren sualler…

Acı acı gülümseten, acı acı düşündüren sualler!

Bir köşe yazısının hacmi çerçevesinde hepsiyle başa çıkmamıza imkân yok…

Sadece bir sual üzerinde, şu ilk sual üzerinde duralım, isterseniz:

“Dünyanın neresinde 4 ay 23 günde siyasi tutumlar bu kadar net ve keskin bir şekilde değişmiştir?”

Doğru; bu kadar “net” ve “keskin” tutum, bırakın 4-5 ayı, 4-5 senede bile zor değişiyor…

Demek ki normal olan, 4 ay 23 gün sonra gidilen bir seçimde “küçük” değişikliklerin olmasıydı…

Her normal insan, her normal ve makûl siyasetçi bunu beklerdi…

Bu beklenti gayet mantıklı bir beklentiydi…

Peki…

Şimdi, bu mantıklı beklenti üzerine biraz da biz hatırlatalım ve sorgulayalım mı?

7 Haziran’da %16,45 oy almışsın… (YSK kayıtları)

Bu oran,4 sene öncesine göre, üç buçuk puanlık bir artış… Başka bir ifadeyle, 2011’e göre, dörtte birlik, yani %25’lik bir artış demek!

Aslında bu, muhteşem bir yükselme, büyük bir başarı değil mi?

Hâl böyleyken,4-5 ay sonra gidilecek seçimden ne umdunuz, ne beklediniz de, daha ilk akşamdan “erken seçim” dediniz?

Kendiniz, “Dünyanın neresinde böyle bir değişiklik var” diye soruyorsunuz!

Büyük değişiklikler olmayacağı mantığından yola çıktığınız halde, neden “erken seçim” dediniz, Başganım?

Siz hangi “akla”,

“Kim”e hizmet ettiniz, Başganım?

Partiyi, “barajın dibine” getirdiniz, Devletlûm, Başganım!

Bu bir“çöküş”tür!

Bu, tarihte emsali az görülmüş bir “hezimet”tir!

Daha ne bekliyorsunuz, neyi bekliyorsunuz, Devletlûm, Başganım?

Yukarıdaki sualleri soran “mantığınızla” cevap verir misiniz?