Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '07

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Kentli olamamak

Kimi zaman etrafınıza bir bakın. Aynı kenti paylaştığınız insanlar günlük yaşamda neler yapıyor, neleri yapmıyor. Bir gözlemleyin. Belediye emek ve para harcayarak yol ortalarını çimlendirip, ağaçlandırmış. Dikkatli bakın çimlerin yer yer ayak izleri ile işaretlendiğini göreceksiniz. Sanki eski zamanlardan kalan fosil ayak izleri, tek fark onlar çıplak, bunlar ayakkabılı ayak izleri. Hemen aşağıda yaya geçişi için bir yol var ama biz çimleri ezerek yolun karşısına geçmeliyiz. Tamam, yol düzenlemesi yapılırken yaya yolları uygun yerlere konmamış olabilir ama hangimiz belediyeye durumu bildirdik. Eğer bu durum yetkililere iletilseydi onlarda geçitleri uygun yerlere çekerlerdi kuşkusuz. Daha önce kentimizde birçok yerde üst geçitler vardı biliyorsunuz, kaç kişi kullandı? Parmakla sayılacak kadar az kişi kullandı ben biliyorum. Yollara tükürmeyin uyarısını kaçımız uyguluyoruz, tam tersine tükürmek bir yana insanlarımız gayet rahat burnunu sonuna kadar yola boşaltıyor. Sürücülerimiz bir başka âlem sinyal verme alışkanlığı olmadan trafikte gayet rahat ilerliyorlar.

Kavşakları yarılayınca sinyal vereni görürseniz şanslısınız. Sizi ezmeye kalkışan o değilmiş gibi birde size kızar. Haklı ama siz o sürücünün davranışlarını tahmin edip ona göre tavır alacak adımınızı ona göre yola atacaksınız. Çünkü yollardan faydalanma hakkı sadece otomobil sahiplerinindir. Kırmızı ışık ihlal edilebilir, kül tabağı yola boşaltılabilir, müzik seti son ses açık yol alınabilir. Geçenlerde bir minibüs yolculuğu yaptım, şoförümüz üç kez ışık ihlali yapıp, birkaç kere cep telefonu muhabbeti ardından yol boyu gördüğü her kese korna çalarak seferini bitirdi. Ama hakkını yememek lazım bir kuralı tam olarak uyguladı, o da yazılı olmayan bir toplumsal kural; ezan okunurken bangır, bangır bağıran radyonun sesini kapattı. Bunları neden ve nasıl kentli olamadığımızı tesbit için anlattım. Yazdıklarım küçük örnekler, benim bilmediğim daha ne ihlaller vardır. Şimdi bunlar senin ne üstüne vazife diyebilirsiniz. Ama demeyin ve sizde yapılanları koruma ve daha iyilerine layık olma uğraşına girin.

Teşekkür: Bundan önceki yazılarımdan birinde Orman Bölge Müdürlüğüne itafen bir yazı kaleme almıştım. Sanırım yazım ciddiye alınmış ve tanıtım panolarının yeri daha iyi görülecek şekilde değiştirilmiş, hemde ağaçlara zarar vermeden. Duyarlı olanlara teşekkür etme gereğini duydum. Şimdi onlardan bir ricam daha var, okullar açıldığı zaman her kuş’a bir yuva adı altında bir kampanya düzenleyip, öğrencilere kuş evi yapıp ağaçlara asılmasını organize edebilirler. Buna maddi ve teknik alt yapılarının olduğunu tahmin edebiliyorum.

Eyyüp YILDIRMIŞ

 
Toplam blog
: 405
: 914
Kayıt tarihi
: 19.04.07
 
 

Okumayı ve kendimce yazmayı severim. Samimi eleştirilere açık biriyimdir. ..