Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '11

 
Kategori
Kitap
 

Kibrit Çöpleri - Murathan Mungan

Kibrit Çöpleri - Murathan Mungan
 

“Takribi be vasati kıpkısa öyküler” alt başlığı taşıyan ve 80 öykücükten oluşmuş küçük bir kitap Kibrit Çöpleri ve Murathan Mungan’ın 10.öykü kitabı. 

En kısa hikâye parçasına an denir.
Bazı anlar bütün yaşamımızı belirler.
“Bütün yaşamımız” dediğimiz de o birkaç ana bakar aslında…
Bu yüzden yıllar sonra en çok hatırladıklarımız anlardır.
Gerisi bulanıktır. Geçmişi anlar berraklaştırır.
 

Diye yazmış tanıtım yazısına. 

Ya yaşadığımız o anların büyüsünü tekrar yaşamak isteriz. 

Ya da unutmak isteyip de kurtulamadığımız anlarda kayboluruz istemesek de. 

Az söz , çok şey, gerisini okurun tamamlamasını istediğim bir sürü ucu açık başlangıç ya da belirsizlik….Kitapta ben sadece kibriti veriyorum, ateşi yakması sizden” 

Diyerek özetlemiş kitabını. 

Öyküler vardır okursunuz etkilenirsiniz ama biter, yazar söylenecek fazla bir şey bırakmamıştır. Oysa buradaki öykücüklere bir çift söz etmek geliyor içinizden. 

Farklı bir öykü kitabı etkileyici insan okuduğu, her biri bir kibrit çöpü olan Öykülerin sonunda çöpü ateşlemek istiyor. 

Ben de içlerinden seçtiğim bir tanesini, yazarın söylediklerinden cesaret alarak, kendimce tamamladım. 

Umarım cesaretime değmiştir. 

SEVİŞME SONRASI 

Bir deniz kazasında karaya vurmuş insanların yorgunluğuyla yan yana uzandık. Bitkinliğin bağışladığı bir ayıklık hali gelmişti üzerimize; ikimiz de az önce birbiriyle tutkuyla sevişen, birbirinin teninde tüten insanlar değildik artık. Deniz bitmiş, dalgalar dinmiş, köpükler sönmüştü. 

Az önce birbirimize arzu ve tutkuyla sarılırken, öperken, arada bir durup bakışırken seviştiğimiz kişi her kimdiyse şimdi yanımızda duran o değildi. Pencereden vuran kirli ışıkta birbirimizde göz ucuyla gördüğümüz, yeniden düzene girmesini istediğimiz soluğumuza yetişmeye çalışan göğüslerimizin hızla inip kalkmasıydı yalnızca. Musluktan damlayan su, saatin tiktakları…. 

Ne kadar zaman öylece kaldım bilmiyorum. 

Saatin tiktaklarını tekrar duyduğumda kirli ışık kalmamış her taraf karanlık olmuştu. Yanımdaki erkek gittikçe yabancılaşıyordu. 

Hayal ile gerçeği birbirinden ayırt etmeye çalışırken, gerçekler akşam karanlığında karşıma dikildiler. 

Yaşanılanların, unutulması gereken bir aşkın son demi olduğunu hatırlattılar. Bu son, tekrar başlangıcı olmayacak bir sondu. 

İki yabancı olmamız gerekiyordu bu son sevişme sonrası. 

Hızla hareket ettim, çantamı alıp evden çıkarken, sonumuzu hazırlayan fotoğraflara ilişti gözüm son anda. 

Dışarıya çıktığımda yağmur yüzümü ıslatmaya başlamıştı. 

Şubat 2011 / Kurşun 

 
Toplam blog
: 193
: 998
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Kırklı yaşlarda başladığım yazma serüvenine elli li yaşlarda da devam etmeye çalışıyorum. Ünivers..