Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '13

 
Kategori
Kitap
 

Okumayan kalmasın

Okumayan kalmasın
 

Yüz görümlüğü istemiyor hiç bir kitap. Fiyatları da yarı yarıya indirilmiş durumda. Toz olmasınlar diye üzerlerine örtülen örtüler an itibariyle kaldırılıyor. Stand sorumluları onları yeni bir fuar gününe daha hazırlıyorlar.
Yazarları birbiriyle iyi anlaşırmış veya anlaşmazmış, birbirlerini tanıyorlarmış, hiç tanımıyorlarmış,  fikir uyuşmazlığı varmış, yokmuş, biri sağcıymış diğeri solcuymuş hiç fark etmiyor. Her biri yazdıkları kitaplarıyla aynı tezgahın üstündeler kardeş kardeş.  Yazarı yaşayanı da var aramızda olmayanı da.  Bayanı, erkeği, yerlisi, yabancısı, zencisi, beyazı bir arada.  Kim bilir kaç kişi geçecek önlerinden. Bazılarına sadece bakacaklar. Bazılarını elleyip bırakacaklar. Bazılarının içini açıp mürekkebini  koklayacaklar. Bazılarını ise hemencecik satın alacaklar.  
Öğrenci grupları, öğretmenlerinin eşliğinde sabahın ilk saatlerinde giriş yapıyor. Çocuk sesleri yankı yapıyor salonda. Hareketlilik kazandırıyor, renk katıyorlar bir anda. Kitaba karşı büyük sempatisi olanlarla, kitap okumaya karşı tamamen karşı olanlar hemen kendini belli ediyor.
Kimi kitaplarla ilgileniyor kimi sadece yazarıyla. Koşarak doğrudan yanıma gelenlerin sadece benimle hatıra fotoğrafı çektireceğini artık anlayabiliyorum. Ben sabit duruyorum yanımdaki öğrenciler değişiyor. Teşekkür ediyorlar bana. Ben de başarılar diliyorum hepsine. Bazıları mini röportaj yapıyorlar benimle. Yazarlık hakkında bilgi alıyorlar. Ben de büyük bir zevkle anlatıyorum. En çok kitabımı nasıl yazdığımı neden esinlendiğimi soruyorlar. Bir kızımız "İçinde acıklı bir şey var mı? Varsa almam. Çünkü ağlıyorum" diyor.  Evet var, diyorum ve onları daha yaşlarına uygun olan kitaplara yönlendiriyorum.
Masamın üzerindeki şekerlerden alıp ben dahil hiç bir yazarın kitabına bakmadan kaçışanlar var. Göz göze geliyor, karşılıklı gülümsüyoruz birbirimize. İki orta okul öğrencisi yanıma yaklaşıyor. İsimliğime eğiliyorlar ve adımı yüksek sesle okuyorlar. Birbirlerine bakıp dudak büküyorlar. Biri cesaretini toplayıp soruyor : "Siz ünlü müsünüz?" Gülümsüyorum. Hoşuma gidiyor bu masumane yaklaşım.  "Hayır değilim.  Yaşım büyük ama kalemim genç" diyorum. "Hımmm" diyor gidiyorlar. Arkalarından sesleniyorum : "Şeker alsaydınız!".
Bizim standın iki yanında kuyruklar oluşmuş durumda. Sanmayın kitap kuyruğu. Bir yanımda kırtasiye çeşitleri satılıyor diğer yanımda ise hattatlık sanatını icra eden değerli bir sanatçımız. Öğrenciler isimlerini yazdırıyorlar 1 (bir) TL'ye. Herkes mutlu. Yazdıran havaya kaldırıp gösteriyor. Kaça yazdırdın?, diye soruyor öbürü. Ucuzmuş, diyor ve O da giriyor kuyruğa.
Standımızda çocuk kitapları da var. İçimden "Keşke kitaplara da bu kadar yoğun ilgi olsaydı" diye geçiriyorum.  Alakalı olanlar da var ama çoğunluk kitap okuma alışkanlığının olmadığını itiraf ediyor. Ders kitapları zaten yetiyor bize, diyorlar. Haklılar anlıyorum. Bir yandan okul, bir yandan dershane çok yoğun bir tempo içerisindeler. Ancak yaşlarına uygun romanların, hikayelerin eğitim hayatlarına büyük katkılar sağlayacağını bir bilseler. Mutlaka öğretmenlerimiz ve velilerimiz bu konuda üzerlerine düşeni  yapıyorlardır.  Ancak ben tekrar bu konunun altını çizmek istiyorum. Çocuklarımız, bizlerden ne görürse onu yaparlar.  Ne yapıp, edip küçük yaşlarda okuma alışkanlığı kazandıralım onlara. "Çocuklar, Türkiye'nin geleceğinin yetişkin okurları olacak” diyor değerli yazarımız Muzaffer İZGÜ. Bu söz her şeyi anlatıyor. Onun için elimizden geleni yapalım diyorum geç kalmadan.  
Ailece okuma seansları düzenleyelim. Biliyorum hayat yoğun ve yorucu. Fakat hiç olmazsa bir saat ayıralım.  Anne ve baba kitap okursa mutlaka çocuklar da özenecektir. Alış veriş merkezlerinde sadece giysi, parfümeri, gıda ve hediyelik eşya bölümlerini gezip çıkmayalım. Pek çok AVM'de D&R bulunmakta. Mutlaka herkesin sevebileceği bir kitap vardır. Yeter ki adımlarımız kitaplara doğru gitsin.
Çünkü diye başlıyor ve şu sözlerimle veda ediyorum sizlere.  Esen kalın.
"İki kapak arası doyulmaz lezzettir kitaplar".
"Kitap okumayan insan bir pergel gibi sadece kendi etrafında döner"
"Her kitap bir ışıktır. Aydınlığa açılan en güzel yollardan biri de bir kitabın kapağını açmaktır"
"Hakiki okuyucular olduğu sürece hiç bir kitap savunmasız değildir"
"Kitap; yüreğin sayfalarına satır satır sevgiyi işlemektir. Kitap okumak sevda, yazmaksa aşktır".
Aysel AKSÜMER

 
Toplam blog
: 334
: 482
Kayıt tarihi
: 22.03.10
 
 

Halkla İlişkiler bölümü mezunuyum. Iki çocuk annesiyim. "Bir Öykü Kadar Kısa Bir Roman Kadar D..