- Kategori
- Şiir
Kimseye değildir bu şiir
Bu masa, bu turuncu gece
Sokak lambasının boyadığı
Ellerimi yakan soğuk.
Sarhoşluğunu bilmediğim bir kadehte
Yıkanır şimdi içimdeki derin, karanlık boşluk.
Görünür görünmez bir elvedaya hüküm biçilir,
Tanrısal bir sevda kullaşır özlemle
Bir şaki olur
Kastı kendi evine.
Dışavurumsallıktan falan değil,
Baş edememektendir bu saldırı yüreğe…
Yankılanır sesin gözbebeklerimde,
Kemiklerim kırılır tek kelimenle
Ve de aydınlanır ruhum aynı biçimde…
Kimseye değildir bu şiir,
Herkese hiç değil!
Bir insanda kaybolur herkes
Herkeste kaybolur insan.
Kalabalıkta kimsesiz bir zindan,
Şairin bahsettiği prangalardan alıntılanan
Sebepsiz bir iman gibi biattir aşk.
Ve aşk;
İsa’nın diğer yanağını çevirmesi kadar masum,
İyi niyetlidir
Ve bir o kadar enayicedir…
Bozar namusunu gece,
Ayın makyajlanmış ak tenine.
Ormanın yangına soyunması gibi,
Uğruna her şeyi vazgeçilesi kıldığı bir kır çiçeğine…
Anlamı, Pir Sultan’ın yanağını kanatan güldedir.
Kimseye değildir bu şiir,
Herkese hiç değildir.
Mehmet Sabri Demirci