Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kin tutmaya zaman yok

İnsan olarak, en büyük yanılgımız, başkasını, cezalandırdığımızı sanırken, kendimize en büyük cezayı, verdiğimizin, farkında, bile olmuyoruz. Kırgınlıklarımızı, zaman içinde, içimizde büyütüp çoğaltıyoruz. Affetmeyi, düşünmediğimiz gibi, birde kinle besliyoruz duygularımızı. Karşıdaki insan, ne düşündüğümüzü, bilmeden yaşayıp giderken, biz bu duygularla, zaman denen, ninnide uyumaya devam ediyoruz.

Çoğu kırgınlıklar, karşılıklı konuşamamaktan dolayı, devam eder gider. İlk adımı, hep karşıdan bekler dururuz. Yıllar geçince, düşündüğümüzde, kırıldığımız şey çoktan, anlamını yitirmiştir. Hayat denen kargaşada, kırıldıgımız şeyden daha önemli olaylar yaşamışızdır. Ama zaman geçmiş, geriye dönülmesi imkânsız sınırlar koymuştur aramıza. Belkide, kırıldığımız, insanın bu hayattan gidişi, içimizde, tarifi imkânsız acı bırakmıştır kim bilir.

Bu konuya, örnek olacak, küçük bir, hikâye, paylaşmak isterim, sizlerle.

 Öğretmen, bir gün, derste, ögrencilerine, bir teklifte bulunur. #Size bir hayat dersi öğretmek istiyorum. Bana söz verirmisiniz. Ben ne dersem yapacaksınız. Ögrenciler, çok sevdikleri öğretmenlerine, ne söylerlerse yapacaklarına söz verdiler.

Ögretmen, ertesi gün herkesin bir torba patates ve bir plastik torba getirmesini ister. Ertesi gün herkes bir torba patatesle gelip, öğretmenin ne diyeceğini merakla, beklemeye başlarlar.

Bakın çocuklar, diye söze başlar öğretmen. Şimdi, bu güne kadar affetmediğiniz, her kişi için bir patates alıp, üzerine, ismini yazın ve torbaya doldurun der. Öğrenciler, patateslere, isim yazıp torbaya, koymaya başlarlar. Kiminin torbası, ağzına kadar dolmuştur. Merakla, öğretmenden gelecek talimatı beklerler. Öğretmen, doldurdugunuz bu torbaları, bir hafta boyunca yanınızda taşıyacaksınız. Yatarken, otobüste, banyoda, kısaca her yerde olacak der.

Aradan bir hafta geçer. Bir hafta sonra öğretmen, sınıfa girer girmez, öğretmenin dediklerini yapanlar başlarlar söylenmeye. Hocam, bu kadar ağırlıkla yaşamak çok zor, hatta patatesler kokmaya başladı, hemde sıkıldık ve yorulduk derler. Öğretmen bunları sabırla dinler ve.

Bakın çocuklar. Affetmediginiz her kişiyi yanınızda taşıyorsunuz. Yani kendinizi cezalandırıyorsunuz der.

Affetmek, gerçekten, bedenin yükünü hafifletir. Kin duymaya başladığınız an, yaşam kaliteniz ve sağlığınızda bozulur. Bizler, hatalarımızdan, ders, alarak büyür olgunlaşırız. Yani kimse kusursuz değildir. Sadece, kendimizde kusur görmeyiz. Başkalarındaki, kusurları görüp eleştirmek, birçoğumuzun işine gelir. Kırgınlıklarda, böyle başlar. Nedeni ne olursa olsun, kırgınlıklar tek cümleyle düzelebilir aslında. Yada, bir gülümseme, tüm sorunları çözebilir ne dersin.

 
Toplam blog
: 47
: 402
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

İzmir'de doğdum.  Adana!da yaşıyorum. Evli ve iki çocuk annesiyim. Uzun zaman bir gazetede köşe y..