Kır kalemi, kes cezayı Ersun Hoca

"Ben İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni benimsemiş (*) bir sosyal demokratım" Futbolcuları, polemikleri, dizilişi, oyuncu değişikliklerini, Ankaragücünü, Gençlerbirliğini, Milli Takım günlerini ve diğer bütün teknik ıvız zıvırı bırakıp tam da bu noktada Ersun Yanal'ın performansının altında yatanları anlamaya çalışabiliriz. Ersun Yanal, "iyi ahlaklı, adil, hoşgörülü ve çalışkan insan" olmayı herşeyin önüne koymuş. Bu kişilik ilkeleri bizim sadece futbol çevrelerimizde değil, gündelik hayatımızın tamamında eksikliğini hisettiğimiz noktalar.

Ersun Yanal çıtayı yukarı koyuyor. Sadece teknik başarı olarak yani takımını Türkiye Süper Ligi'nin 9. haftasında 6 puan önde girmesini sağlayarak yapmıyor bunu, aynı zamanda futbolcularının, taraftarının, futbol yazarlarının ve biz futbol severlerin entellektüel olarak gelişmemizi talep ediyor. Bizi zorluyor. Zaten başından beri hepimizi zorladığı için bu kadar -hiç tercih etmese de- polemiklere konu oluyor.

İstanbul'un demode spor medyasına aba altından sopa gösteriyor. "Artık imparatorluklar, padişahlıklar yok" derken, şark zihniyetle takım idare ederek, haber yaparak, başkanlık yaparak gelen başarılar devrinin sona ermek üzere olduğunu müjdeliyor. Basınla gireceği yakın ilişkilerin kendisini yukarı taşımak için bir araç olmadığını düşünüyor, çünkü kendisine olan inancı tam. Peşkeşe ve kayrılmaya ihtiyaç duymuyor, bunların kısa süreli çıkarlar olduğunu idrak edeli çok olmuş hatta sanki bunu hep biliyormuş gibi.

Meşhur İsviçre maçlarında takımın başında o olsaydı bu rezaletleri yaşamazdık en azından. İtibarımızı kaybetmek maçı kaybetmekten daha kötü oldu.

Ersun Hoca, kır kalemini. İstanbul'lu şımarık takımları desteklemenin, adil bir zeminde rekabet etmemenin, gündelik çıkar uğruna haber yapmanın cezasını kes bize, hepimize. Bunu Türk Futbolu için yap, sars bizi.

Türk Futbolu'nu yönetenlerin zihniyetinin değişmesi ve sporda ahlak için Vestel Manisaspor'dan şampiyonluk bekliyoruz.

Not: Vestel'in iş hayatında yarattığı kurumsal kültürü futbol takımı idaresine taşınması umarım büyük kulüplere ve potansiyel sponsorlara ders olur. Ülkemizde aktive olmayı bekleyen daha çok fazla kaynak olduğu inancındayım.

(*)http://www.istanbul.gov.tr/?pid=290