Kırgızistan'da neler oluyor...

Kırgızistan'da muhalefet iktidarı devirdi. Öğrendiğimize göre 60 ila 100 kişi arasında cana mal olan ve görünüşe göre halk darbesi olarak nitelendirilen durum aslında ABD ve Rusya'nın iktidar savaşının sonucu.

Kırgızistan'da ABD ve Rusya'nın üsleri var. ABD'nin varlığından Rusya'nın rahatsızlık duyduğu biliniyordu. Ülkede var olan enflasyon, yolsuzluklar ve işsizliğin yarattığı zemini lehine kullanan Rusya tarafsız olduğunu ilan etse de, siyaset sahnesinde ağırlığını yeniden hissettirdi.

Kırgızistan kolayca huzura kavuşamayacağa benziyor. Avrasya’da yürütülen ABD ve Rusya arasındaki iktidar mücadelesinde son fotoğrafa ABD’nin hangi hamle ile yanıt vereceği merak ediliyor.

Soğuk savaş döneminin sona ermesi ile dağılan SSCB artık kendini toparladı. Ekonomik olarak güçlendi. Yeniden dünya siyaset sahnesinde ağırlığını hissettirmeye başladı. Ukrayna ve Gürcistan’daki kartlarını doğru oynayarak izlediği politika ve devamında Kırgızistan’da ki resim hesabına bir bakıma Rusya’nın başarısı ile taçlandı.

Dünya siyasetinde tek kutupluluğun sona ermesi küresel egemenlerin hesaplarını altüst etti hiç kuşku yok. Artık dünyanın efendisi sadece ABD değil. Putin’in tek adamlığı etrafında kenetlenen Rusya tarihindeki güçlü günlerine olan özlemlerine son Kırgızistan darbesi ile bir adım daha yaklaştı.

Avrasya ve orta doğuda bir şekilde var olduğunun altını kalın çizgilerle çizen Rusya, İran’a da ABD karşısında elinden gelen desteği vermeye devam edecek.

Obama ile daha fazla demokrasi ve barış senaryoları pazarlayan küresel güç ABD, ardı ardına yediği tokatlarla abandone olup ringe serilmeyecek kuşkusuz. Çıkarlarını korumak için yeni senaryolar ortaya koyacak, yeni masallar pazarlamaya yönelecek.

Rusya tarih sahnesinde özlediği yerini alırken oyunun eskisi gibi oynanmayacağı çok net görülüyor.

Dünyada en son Kırgızistan ile ortaya çıkan realite, eski soğuk savaş dönemi sonrası güçsüz Rusya’nın tarih olduğu gerçeğinin fotoğrafını bir şekilde hafızalara kazıyor. Türkiye değişen bu fotoğrafta koşulsuz ABD müttefikliği ile ilelebet yol alamaz. Kartlarını akılcı olarak oynamak zorunda, içeride yaşanan ve gittikçe derinleşen çatışma ve güç/iktidar mücadelesinin evrildiği yol ortadayken dünyayı okuyan politikalar geliştirmesinin de zor olduğu bir gerçek.

Necati TÜFEKCİ 09 Nisan 2010 ANKARA