Kırk yaş psikolojisi ya da felsefesi ya da ...

Otuz dokuz bitti.

Az önce gitti.

Kırk davul zurna eşliğinde karşıladı beni. Az önce kucakladı. Ama ben çok sevmiştim otuzlu yaşlarımı!...

Kırk, seversin, beni de seversin dedi; bizi de, bütün kırklı akışları. Alkışlar eşliğinde girdim içine, içeriye; yüzüm aynada, aynada yüzüm, yakıştım ben bu kırka be ya!...

Ona kadar lay lay lom!...

Ondan yirmiye hey hey hey!...

Yirmiden otuza vay vay vay!...

Otuzdan kırka hem lay lay lom, hem hey hey hey, hem vay vay vayyy!...

Merak ediyorum kırk, kırktan elliye ney ney ney ola ki bende ve sende?

Bilinçli yaşanan en güzel yaşlarmış otuzlu yaşlar, kim söylemişti bunu bana ya da bir yerde mi okumuştum? Bile bile, tadına vara vara yaşadım mı otuzlarımı taaa kırkın kapısına kadar?

Kırkın kapısından içeri girdik bir kere.

Al işte bana geri dönüşü olmayan bir yol. Ne edersen et, otuz dokuz yok, yok işte bundan sonra sende! Otuz dokuzda bütün otuzlarımı gözüm yaşlı yaşadım mı?

Vay bana vay beeee!...

Hey bana hey beeee!...

Kırk yaş psikolojimi sordum doktora, gayet iyi gidiyorsun, dedi. Ellinde de seni böyle görmek isterim. Abartma doktor abartma!

Kırk yaş felsefesi mi!?

Açarım penceremi, salarım ruhumu Burgaz'a, şurda iki kanatlık mesafede benim hüzünlü Adam; benim aşk dolu, can dolu, muhabbet dolu Adam! İşte bana kırk yaş, kırklı yaşlar felsefem!

1.Not: Burgaz'dan sonra döndüm doktora, ne ellisi doktor, ne ellisi dedim, bundan sonra bende hep kırk, kırklar olacak, otuz, otuzlar dolusu!

2.Not:

Sen otuzları,
otuzlar gibi
yaşamadın bence,
sanki yirmideydin,
yirmilerinde,
hani o psikoloji
hakimdi sende,
ya da felsefe,
felsefesi.

Burdan hareketle
bence sevin,
hatta havalara uç,
uç ve kon Burgaz'a,
kırkta, kırklarında
yaşayacaksın otuzu,
otuzlarını,
bak işte bak
gördüm, gördün
aynı anda,
o psikoloji sende
ya da felsefe
ya da...

Ş.Y.