- Kategori
- Siyaset
Kısa bir Irak değerlendirmesi
Irak, Irak, Irak... Bir zamanlar benimsenmemiş de olsa diktatör de olsa bir Saddam vardı ancak şu anki kaos ortamından eser olmayan bir Irak vardı. Eminim bugün Irak halkı Saddam'ı mumla arıyordur, ne de olsa gelen gideni aratırmış.
Neyse mevzuya gelelim, A.B.D Irak'a girmenin çok önemli olduğunu Pentagon'da uzun uzun yapılan görüşmelerde anlamıştı. A.B.D petrolün en çok kullanıldığı ülke olarak petrol kaynaklarını ele geçirmenin Irak'ın işgalinden geçtiğini çok iyi biliyorlardı. Ve güç oyunu başladı, Irak'ta nükleer silah olduğunu söyleyen bir A.B.D vardı, ee tabii ki işgal için bir neden gerekiyordu.
Küçük bir noktaya değinmemin yararı var. Dünya petrol ticaretinin dolar üzerinden yapıldığı malumunuz ancak Euro'nun sahneye çıkışından sonra Saddam iktidarının Petrol ticaretinin çok büyük rakamlarını Euro'ya çevirdiğini unutmayalım. Bunu yapan ilk ülke Irak olmuştur. Unutmayalım ki petrol ticaretinin Dolar üzerinde yapımasının amerikan ekonomisi için çok büyük önemi vardır, neyse fazla derine dalmasak iyi olacak.
Gelelim bugüne işgalden sonra dümdüz olmuş bir Irak ve dımdızlak kalmış bir Irak ekonomisi gördük. Peki bu kime yaradı? Bize mi? Bence hayır. Irak'ın yeniden inşası için gereken ne varsa A.B.D'den tedarik edildi, ediliyor, bu da ilginç bir nokta. Nihayetinde A.B.D şuan şavaş için harcadığı paranın kat kat fazlasını kuyulardan çekip devasa tanker uçaklarla ülkeye yolluyor.
Sonuç olarak ekonomik çekincelerin ulusların kaderini belirlediği savı kanıtlanmış oldu...