Kıza anlatma sanatı

Antropolog Dr. David Givens'in yazdığı ''Aşk Sinyalleri (Love Signals)'' adlı kitap, Prestij Yayınları tarafından Türkiye'de yayımlandı. Şule Gülmen'in Türkçe'ye çevirdiği kitapta ilişkiyi 5 evreye ayıran David Givens, bunları "Dikkat çekmek", "Gözdeki pırıltı nasıl okunur?", "Kelime alışverişi", "Dokunmanın dili" ve "Sevişmek" olarak sıralıyor.( http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=GaleriHaber&Kategori=yasam&ArticleID=519927&PAGE=1)

Şimdi bu kitaptan yapılan alıntıları, yaşadığımız coğrafyaya uygulayalım Açık renkte olanlar Milliyet gazetesinin kitaptan yaptığı alıntılardır, koyu renkte olan yazılar benim coğrafya uyarlamalarımdır.

Aşkın sözsüz dili" alt başlığıyla yayımlanan kitapta, tanışan iki insanın birbiriyle ilgilenmelerinin göstergeleri şöyle sıralanıyor

"Göz kırpma hızının artması: Göz kırpışının hızlanması, uyarıcı nöro-kimyasal dopaminin beyin tarafından salınmasıyla ortaya çıkan duygusal coşkunun yansımasıdır.

Kadında veya adamda tik var anlamına gelir. Eğer bu göz kırpmalar tek gözde ise, “vay ahlaksız bana işmar ediyor, niyeti ne acaba” şeklinde yorumlanabilir. Eğer kızın ağabeyi yakınlardaysa ömür boyu göz kırpamaz hale de gelme olasılığınız vardır.

Bukalemun etkisi: Vücut hareketlerinin taklit edilmesi partnerinizin gerçekten de sizin dalga boyunuzda olduğunu gösterir.

“A manyağa bak, maymun gibi beni taklit ediyor” diyebilir kızımız. Veya sizi şaklaban olarak, palyaço olarak da tanımlayabilir. Kızlar arasında gırgır modeli olabilirsiniz. Partner olarak tanımlanıyorsanız bu maymunluklara da gerek yok. “Bak sevgilim seninle aynı dalga boyu veya frekanstayım, kıç sallamam nasıl da sana benziyor” derseniz size sıyırtmış gözü ile de bakabilirler.

Yüz kızarması: Kulakların üstlerinden, yüzün tamamına dek yüzdeki kızıl renk tonu, partnerinizin sempatik sinir sisteminin işe karıştığının göstergesidir.

“Ayy canım ne utangaç, bundan adam olmaz be” şeklinde de yorumlanabilir kızaran yüz. Kaç kız veya erkek sempatik sinirlerin ne yaptığını bilir ayol?

Saçları düzeltmek: Kendine çeki düzen verme ile ilgili jestler, 'İlgileniyorum' manasına gelir.

Eskiden horozlu aynalar verdi erkeklerin arka cebinde bir de tarak. Kızın evinin önünden geçerken taranır aynaya bakar öyle giderlerdi. O yuvarlak aynaların arkasında bir horoz resmi olurdu. E kız da sen geçerken saçlarını alttan okşarsa deme gitsin, o gece kasabanın tüm meyhaneleri yanardı. Bu saç işi fena değil, ama sokakta her saçını düzeltenin de size kesik olduğunu sanmayın.

Niyet işareti: Tesadüf eseri masanın üstünde size doğru uzatılan bir kol, dokunma isteğinin işaretidir.

Aman buna aldanmayın ABD’de dokunuşun taciz yerine geçtiği haller var. Yani okkalı bir kalça tutmak değil bu dokunuş, kitabın anlattığı gibi uzatılan kolun tesadüfen değmesi sonucunda “ben senin bildiğin kadınlardan değilim” muhabbeti başlayabilir. Haberiniz olsun “demedi demeyin”

Öne eğilme: İnsanlar her zaman en önemli buldukları şeye ya da kişiye doğru eğilirler; buna yönelme refleksi diyoruz.

Önemli bulduklara şeye ya da kişiye eğilme. İlginç bir yaklaşım. Müdürün önünde eğilen memura dikkat. Başına bir şey gelmesin. Eğilme ile kız tavlama arasındaki ilişki, memur amir ilişkisi gibi değildir. Dikkat edin erkekler , kızlar fazla eğik adamı sevmezler.

Kocaman gözler: Partnerinizin merkezi sinir sistemi uyarıldığında göz kapaklarının istemsiz visseral kasları gözlerini normalden daha yuvarlak bir hale getirir

Şaşkınlıktan açılmış gözlerin, bazen aşktan da açıldığını bilmek lazım. Peki ya o gözler şehvetten açılmışsa. Bence dikkat edin gözlerinizi fazla pörtletmeyin, burada da ağabey tehlikesi var.

- Ne bakıyon öle lan, sinema mı oynuyor

- Yok ağabey valla

- Valla malla anlamam çakarım gözüne daha da pörtlek olur.

Sarkmış çene: Bütün ilgiyi ele geçirdiğinizde, partnerinizin dudakları görünür bir şekilde aralanır. Sarkmış bir çene biraz daha yaklaşmanız için bir işarettir.

- Niye öyle çenen sarkmış bir şeye mi üzüldün?

- Yoo, nereden çıkardın?

- Pek gariban bir halin var

- Yok ondan değil

- Neden o zaman

Böylece sana yaklaşan kızı, şöyle bir kaparsın(!). Hadi canım sarkık çene palavrasına kanmayın

Bakışların kesişmesi: Partnerinizin sizin görüş alanınız içerisinde sürekli aşağı yukarı göz gezdirmesi göz teması kurmayı arzuladığını gösterir."

Bakın bu önemli, biz gençliğimizde hep kesişirdik. Kesişme üstadıdır benim neslim. Öyle kesersin ki kızı sana bakmaya çekinir. Öyle öküz gibi gözünü dikmeyeceksin ama, zarif, sevecen ve tatlı bir gülümseme olacak yüzünde.

"Aşk Sinyalleri"nde tanınma devresindeki olumsuz ipuçları da şöyle anlatılıyor: "Tepki yok: Dikkat çekme davetleriniz tamamen görmezden gelinirse kurlaşmanın en cesaret kırıcı işaretini almış olursunuz.

O zaman şöyle yapacaksın, öküz gibi gözünü dik ve bak, kız sana “ne var açıkta bir şey mi gördün” desin böylece yakınlaşma başlar, kız öyle deyince öküzlüğe devam etmeyeceksin tabi.

Donma: Durgun bir vücut tepkisiz gibi görünse de umursamazlık yerine utangaçlık sinyali veriyordur. Tüm yetişkin nüfusunun yüzde ellisini oluşturan utangaç kişilerin nazik vücut dili, kendilerini olduğundan daha az yaklaşılabilir gibi gösterir.

Yetişkin nüfusun yüzde ellisi utangaçmış, hadi ya, ben inanmadım buna.

Soğuk muamele: Başka bir yöne doğru umursamazca dönmek, 'beni rahatsız etme' manasına gelir.

Bu bizde küsken yapılır, küs isen zaten ilişkin vardır demektir, burada sana düşen, ” ne eşeklik ettim de böyle oldu” yu keşfetmektir. Çünkü kadın milleti ne olduğunu söylemez, senin keşfetmeni ister.

Dudakların sıkıştırılması: Sıkıştırılmış dudaklar partnerinizin sizinle kurlaşacak bir ruh durumunda olmadığı izlenimi uyandırır."

Bizim coğrafyada kusur işlersen ayıp anlamında dudak sıkıştırılır, alt dudak üst dudak tarafından sıkıştırılır.

Bu kitap bize uymaz ağabey. Ama elinizde bulunsun, eğer yurt dışına çıkarsanız lazım olur.