Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Yeşim Varol İlişki ve Evlilik Danışmanı

http://blog.milliyet.com.tr/duruyasam

29 Mayıs '09

 
Kategori
Aile
 

Kocalar ve gelin-kayınvalide kapanları

Gerek danışanlarımın gerek blog okurlarının en çok mail attıkları ve danıştıkları konulardan biri de gelin-kayınvalide problemleri ve bunun evliliğe yansımaları....

Herhalde evlilik kurumunun var olduğu ilk günden beri gelin kayınvalide problemleri de var olmuştur. Malesef iki kadının güç savaşı çoğu zaman evliliklerin son bulmasıyla, tarafların en azından birinin depresyonuyla ama mutlaka ve mutlaka arada kalan erkeğin her iki kadının gözünde de değer kaybıyla ve kati mutsuzluğuyla sonuçlanır.

Gelin ve kayınvalide neden geçinemez? Gelinin eşini ailesinden kasdi koparmak istemesinden, eşini tek başına yönetmek istemesinden ve kayınvalideyi saf dışı bırakmayı fetih duygusu ile örtüştürmesinden olabilir. Ya da kayınvalidelerin evliliği oğlunu kaybetmek, doğumdan itibaren anneliği çocuğunu yönetmek olarak görmesinden, üzerinde direkt güç sahibi olduğu tek varlığı kaybedip de güçsüz düşmekten vs. kaynaklanabilir.

Her halükarda farklı sebeplerle doğan bu problem çoğu zaman aslında ortada amaç gibi görünen ve fakat sadece araç olan erkeğin arada kalmasıyla sonuçlanır. Araç diyorum çünkü bu çekişmenin başında iki kadın erkeği paylaşamıyor gibi görünse de bir dönem sonra amaç savaşı kazanmaktır ve arada kalan eş/oğul her iki kadın için de aslında önemsiz hale gelmiştir.

Bu dönemde eş kocasına " senin annen.. " le başlayan cümleleri tehdite vardırır, eski paylaşımlar artık sürekli anneyi şikayet etme seanslarına dönmüştür. Kadın eşine yönelttiği soruların cevaplarını koca kimliği yerine kızgın olduğu kayınvalidesinin oğlu kimliğinden aldıkça daha fazla çıldırır. Koca cevap vermezse kadın bunu anneyi korumak olarak algılar ve daha da fazla sinirlenir, eğer cevap verirse iş çığrından çıkar...

Kayınvalide ya oğlunu geline karşı doldurur, ya da sürekli sitem ve şikayetle oğlunu eşine karşı kışkırtmaya çalışır. Hiç başaramazsa da sudan bahaneler ve hastalıklarla daha fazla ilgi çekmeyi dener.

Zavallı kocalarsa en kötü durumdadır. Büyük bir ihtimalle kendisinin hiç payı olmayan bir savaşın ortasında kalmıştır. Ne eşi tanıdığı kadındır artık ne de annesi bildiği anne. O iyi niyetle iki tarafı da sakinleştirmeye ve idare etmeye çalışır fakat bu savaşı daha da körükler. İki tarafı da mutlu etmek mümkün değildir ve erkek çabaladıkça daha da batar. Çoğu zaman çok daha iyi tanıdığı ve iyi niyetinden emin olduğu annesini korumaya çalışır, ne de olsa " eş çok ama anne bir tane" cümleleriyle büyütülmüştür. Annesinin de bir kadın olduğunu, ve gerekirse bu güç savaşında kendisini kurban edebileceğini kabul etmek istemez. Eşi ise artık sevdiği ve bir ömür geçirmek istediği kadın kimliğinden çıkmıştır.Başta "anneni çok sevdim, onları da davet edelim..." diyen eşi artık annesinin adını bile duymaya tahammül edemez durumdadır.

Bu durumda erkeklere en önemli tavsiyem, eğer savaşı kontol altına alamayacaksanız kendinizi tarafsız bölegeye alın. Eğer sizin davranışlarınızdan kaynaklanmıyorsa bu savaşa alet olmayın.

Fakat sizin davranışlarınız bu savaşı körüklüyorsa, taraf tuttuğunuzu hissettiriyorsanız ve bu evliliğinizi kötü etkiliyorsa... Çoğu erkek annelerine olan bağlılıkları, toplumun annelere karşı kayıtsız şartsız saygı gerektiği yönündeki baskıları vb. nedenlerle çoğu zaman eşlerine haksızlık yaptıklarını farketmezler. Artık "koca" kimliklerinin "oğul" kimliklerinden daha ön planda olması gerektiğinin farkına varamazlar ve bilmeden de olsa savaşın başlamasına sebep olurlar.

Her ne kadar "ben onunla evleniyorum, ailesi ile değil" diye başlasa da evlilikler, malesef aileler bir çok evliliğin bitmesine sebep olabiliyor. Hiç bir aile çocuğunun mutsuzluğunu istemese de kendi doğrularına göre çocukları için en iyiyi kendilerinin bildiklerini zannederek ayrılık kararını çocukları adına verebiliyor ve bunun için uğraşabiliyorlar.

Bu maalesef çok hassas bir konu. Özellikle bizim toplumumuzdaki evliliklerin de en büyük sorunlarından biri. Sorunun çözümü için gelin, kayınvalide, eş bütün taraflar için aslında ortak bir amaç olduğuna dikkat çekmek istiyorum; MUTLULUK.

Gelinler kapılarını kapatttıklarında, eşleri ile olan ilişkilerini bu savaş yüzünden yıpratmaya değmeyeceğini, kayınvalideler önemli olanın çocuklarının mutlu olması olduğunu, çocuklarının evlenmesinin annelerine duydukları sevgi ve saygıyı azaltmayacağını, eşlere ise evli oldukları kadının iç rahatlığını korumanın ve evde huzuru sağlamanın annelerini ezdirmek demek olmadığını hatırlatmak isterim.

Eminim siz ya da çevrenizden tanıdğınız birileri mutlaka bu konuda sıkıntı yaşamıştır. Bu tecrübeleri benimle paylaşmak isterseniz (isim vermeden) daha somut örneklerle konuya devam edebiliriz dilerseniz.

Sevgiler

Yeşim Varol Şen

Yaşam Koçu ve İlişki Terapisti
 
Toplam blog
: 171
: 2282
Kayıt tarihi
: 13.05.09
 
 

Davranış Bilimleri Uzmanı, İlişki ve Evlilik Danışmanı, Kurumsal Eğitmen ve Danışman Kitapları; U..