Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kolay doğuma çare, teknelerin suya indirilişini seyretmek

Kolay doğuma çare, teknelerin suya indirilişini seyretmek
 

Gemiler suya atıldıktan sonra ırmak boyunca çeşitli eğlenceler için halk, kıyılarda toplanırdı.


Yeşilliklerin arasından dala çıka, bata çıka süzülüyoruz sahile doğru. Kıvrım kıvrım yol, bizi sahile çekiyor. Haberini aldık. Buralarda büyük yatlar, gezi tekneleri ve her çeşit irili ufaklı gemiler yapılıyormuş. 

 

Kurucaşile İlçesine bağlı bir köy olan, “Ovatekke Köyü’ne” gittikçe yaklaşmaktayız.. Notumuzda var. Gemi yapım ustası Ümit Usta’yı göreceğiz. 

 

Osmanlı varlığına dayalı olarak ahşap tekne ve ahşap doğrama işleri yapılmakta buralarda. Ayrıca Kapısuyu ve Hisar Köylerinde de ahşap tekne imalatında çalışmalar mevcut. En küçük sandaldan en büyük yatların omurgasının konduğu sahillerdeyiz şimdi. 

 

Buranın sığ denizi ve geniş kumsalı, teknelerin denizle kolayca buluştuğu yer oluyor. 

 

Bartın’da da, ana caddeye paralel akan Irmağa 5 tonluk gemilerin suya salınması, büyük bir merasimi gerektirirdi.. Yüz çift ineğin çektiği ve kızaklardan kaydırdığı, santim santim ilerlediği gemiler, suya indirilirken, memlekette içler güçler bir kenara bırakılırdı. 

 

Hamile kadınlara gün doğardı. Ne zaman ki bir gemi, ırmağa atılacak, memleketin bütün hamile kadınları bir araya gelerek geminin suya temasını izlemeğe gelirlerdi. 

 

Gemi suya atılırken, kızaklarından kurtulduğu an, baş tarafı ile suyu bir ayırırdı ki, ak köpükler ikiye ayrılarak suları fışkırtırdı. İşte o fışkırma anını seyrederlerdi hamile kadınlar. Doğumları da fışkırır gibi olsun, kolay olsun, diyedir. 

 

Gemi yapım ustasını bulduk. İsmi, kısaca Ümit Kaptan.. Henüz bir yatı tamamlamış. Diğerleri de kızakta. Yapım aşamasından daha çok geçecek. Oturduk konuşuyoruz. 

 

“Her çeşit takımımız mevcut” diyor. Çektirme gemileri, balıkçı tekneleri, gezi tekneleri, İtalyan tekneleri, 500 tonluğa kadar olan gemiler. Hep bu ustanın elinden geçiyor. 

 

“Bir kere ham madde olan ağaç bol burada. Kestane ağacı en makbulü. 11 tersane var. 10 yıl vadeli, düşük faizli 300’ er bin lira minimum işletme kredisi tahsis etsin Ve ilgililer de bizimle iftihar etsin” diyor, Ümit usta. 

 

Burada, kataraman bile yapılıyormuş. Bir zorluk varmış. Kapalı alanları yokmuş. Çok da elzemmiş. 

 

“Burada çok mesuduz. 12 ay müddetle gemi yapıyoruz. Valimiz İsa Küçük sayesinde bu işe, burada el attık. Şimdiye kadarki idareler bizi es geçti. Şimdi umudumuz var. Bu umut, bize verildi. Valimizi çok sayıyoruz. O da çalışmalarımızı teşvik ediyor.” Diyor Ümit Kaptan. 

 

Her türlü gemi donanımını kolaylıkla temin edip, dağlardan ovalardan aşırarak buralara kadar getiriyorlar. Azmin elinden bir şey kurtulmuyor. Bellerini bükenin de, kapalı alanlarının olmaması. ( Resimde tekne, suya indirilirken)  

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..