Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '08

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

Kolik ve anne karnında tedavi

Kolik ve anne karnında tedavi
 

http://www.gebenet.com



Doktorumuz “bebeğiniz olacak” dediğinde hayatımda hiç yaşamadığım bir mutluluğu yaşamıştım. Hele de “çoğul gebelik” olabilir dediğinde hissettiklerimi tarif edebilmem mümkün değil. Muhteşem bir duyguydu!

İşte o günlerde bir büyüğüm “evde her gün klasik müzik dinleyin” demişti. Bebekler anne karnındayken dışarıdan gelen sesleri belli frekanslarda duyarlar ve alışkanlık geliştirirlermiş. Klasik müziğin ritmine alışırlarsa, doğduktan sonra da dinletir ve huzurlu bir bebeklik geçirmelerini sağlayabilirmişiz. Doğrusu ya o günlerde pek inandırıcı gelmemişti.

Ben bu konularda eğitim almış biri değilim ama o günleri yaşamış bir babayım ve yaşadıklarımdan sonra o sözlerin ne denli haklılık payına sahip olduğunu görüyorum…

Çok inandırıcı bulmasam da ilk dört ayın ardından “konuşma terapisi” dediğim bir uygulamaya başladım. Neredeyse her gün düzenli olarak yakın mesafeden bebeklerimizle konuştum. Bir süre sonra sesime tepki vermeye, ben konuşurken anne karnında tepinmeye ve yer değiştirmeye başladılar. İnanılır gibi değildi. Ben konuşmaya başladıktan sonra bebeklerin daha fazla tepinmesi başka türlü nasıl açıklanabilirdi ki?

O günleri dualar ve dinlendirici ritimlerle geçirdik…

Kolik denilen gaz sancısıyla ise bebeklerimiz doğduktan çok kısa bir süre sonra tanıştık. Her beslenme sonrası bebeklerimizin gazını çıkartsak da akşam saatlerinde gelip neredeyse gece yarısına kadar devam eden gaz sancısı nöbetlerine engel olamadık. Ne yaptıysak yapalım bir türlü önüne geçemedik. İlaçlara rağmen bugüne kadar da bu problemi yaşamaya devam ettik. Şimdilerde ise bu sorun yavaş yavaş yerini diş çıkartma nedeniyle yaşadığımız huzursuzluklara bırakmaya başladı.

Kolik denilen gaz sancısı nöbetlerini her akşam saat 18:00 ile 23:00 arası yaşıyorduk. Ortada gözle görünür bir neden yokken başlayan ağlama krizleri hiç şaşmadan geç saate kadar devam ediyordu. Üstelik de öyle bir ağlıyorlardı ki, elimiz ayağımıza dolanıyordu. Bebekler ağlarken bir çare bulamamak bizi fazlasıyla üzüyordu. Ancak sonuçta bu günler yaşanacaktı, öyle de oldu ve gaz sancısının ıstırabını hep birlikte yaşadık.

İşte o günlerde benim sesimin bebeklerimizi biraz daha fazla rahatlattığını fark ettim. Halen de öyle. Ben konuşmaya başlayınca bebeklerimizin yüzünde hemen bir tebessüm oluşmaya başlıyor. O gergin, sıkıntılı ve sancılı bebek daha rahat bir tavır takınmaya ve adeta gülümsemeye başlıyor.

Bu yüzden bu anlattığımı mutlaka denemenizi öneriyorum. Bebeğiniz olacağını öğrendiğiniz andan itibaren onunla konuşun. Elbette müzik de dinletebilirsiniz ama mutlaka konuşun. Onun sizi dinlediğini göreceksiniz…

Mutlaka benzer deneyimleri olanlar vardır. Ancak ben özellikle böylesi bir deneyimi yaşamanızı isterim…


Allah herkesin bebeğine/evladına sağlık, mutluluk ve uzun bir ömür versin!



Bebeklerimiz: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=108615

 
Toplam blog
: 66
: 5959
Kayıt tarihi
: 22.07.06
 
 

Anadolu benim, ben de Anadolu'nun canıyım!   ..