Komedi Dizileri "İflas"

Bugün herkesin üzerine titrediği bol ihtiraslı dizileri bir kenara bırakıp, "ne olacak bu komedi dizilerinin hali" diyelim.

Malumunuz Türk halkının bayılarak izlediği entrika yumağı dizilerin sayısal olarak çokluğundan dolayı ekranlarda kaliteli olarak adledilebilecek komedi dizisi sayısı epey bir düşük kaldı.

Düşük kalması bir yana ekranda kalanlarda önce günlerini kaybediyorlar sonra saatlerini en son da yayından paketlenmek suretiyle kaldırılıyorlar.

Komedi Dizilerinin Problemi Nedir ?

En temelinden başlayalım; bir kere 1.5 saatlik komedi dizisi mantığını anlayamıyorum. Bütün komedyenlerin söylediği gibi "Güldürmek zor zenaat". Hadi aksiyon ya da yukarda bahsettiğim entrikalı, ihtiraslı dizilerin 1.5 saat sürmesi normal. İnsanları sürekli merakta bıraktırarak o 1.5 saatlik dizileri yaklaşık 3 saat boyunca ekranda tutabiliyorlar.

Ama komedi dizilerinin öyle bir şansı yok. Sürekli seyirciyi sıcak tutmalısınız. Hafiften bir baygınlık olduğunda seyirci hemen zap hakkını kullanıyor. Sonra da dizi kendini çöp kutusunda buluyor.

Örneğin İstanbul'un Altınları dizisi... Salı günleri prime time olarak yayına başladı. Kadrosuda fena değildi hani. Haluk Bilginer, Demet Akbağ, Salih Kalyon hatta ilk bölümlerde Gürgen Öz. Önce günlerini kaybettiler. Sonra dizi bir nekahat dönemine girdi. Ekrana geri döndü kadrosu değişti şu bu derken, dizi yayından kaldırıldı.

Kanal D'nin Bizim Yenge'si için çok yazılan çizilen oldu, hatta bu haftaki bölümü için final denildi. Sonunda da 18. bölümüyle ekrana veda etti.

Atv'deki "Çocuklar Duymasın"ın açıkcası reytingini merak ediyorum. Çarşamba günü ekranlardaki diziler karşısında pek şansı olduğuna da inanmıyorum. Atv'nin tek komedi dizisi artık iteleyerek devam ediyor. Hem sit-com olacak hem de 2 saat sürecek. Sizin mantığınız alıyor mu ?

Cem Yılmaz bile....

Türkiye'de yaptığı her stand up kapalı gişe oynayan Cem Yılmaz bile 2 saatlik programı için bir yıl hazırlanıyor. 2 saatin sonunda Cem Yılmaz'ın tek dileği herkesin gülüp eğlendiği sonunda da akıllarında düşündürecek bir konu bırakmadan evlerine dönecekleri bir program olması.

Şimdi siz her hafta 1.5 hatta 2 saatlik komedi dizisi yapmaya kalkarsanız buna cephane mi dayanır ?

Komedi dizileri genel olarak her bölümünde bir öncekinden bağımsız bir konuyu işler. Genel perspektif aynıdır ama konu sürekli değişir. Diğer diziler gibi belirli konu üzerinden gidilmez. Hal böyle olunca her hafta bir konu bulacaksın; her hafta o konuyla ilgili espriler yazacaksın; her hafta karakterlerin o konuya göre şekil alacak. Kolay iş mi ? Değil tabiki de. Bu mantalite ile başlayan diziler zaten 3 5 bölüm sonra önce heyecanını sonra da ruhunu kaybediyorlar.

Amerikan tarzına dönelim

Özellikle komedi dizisi sektörünün acilen Amerikan tarzını benimsemeleri gerekiyor. Belki içerdiği espri açısından değil ama aldığı süre bakımından bu tarza geçmeleri şart. Two and a half man, Scrubs, Everbody Loves Raymond gibi. Amerika'da çok tutan diziler ortalama olarak 20 25 dakika sürüyorlar. (Scrubs sekiz sezon sürdü, Two and a half man 10. sezonunda). Bu dakika ortalamalarıyla sürünce her saniyesi keyifli diziler ortaya çıkıyor. Bunun en güzel örneği Türkiye'de "Bir kadın bir erkek" olarak verebilirim. (Kaldı ki bu sit-com yeni yılla birlikte Star kanalında olacak.) İzleyiciyi sıkmadan eskilerin deyimiyle tadında bırakarak gelecek bölüme de insanları davet ediyorlar.  

Ey senaristler...

Komedi dizilerindeki senaristlere sesleniyorum; bırakın bu 1.5 2 saatlik dizi sevdasını. Bol malzemeli ince hamurlu pizza gibi yendiğinde ağızda tat bırakan diziler yapın. Kalın hamurlu yapıp midelere oturtmayın. Hadi Türkiye için en fazla 40 dklık komedi dizileri yapın. Siz de sıkılmayın izleyiciler de sıkılmasın.

Son söz:

Kanal D, Avrupa Yakası'nın mimarı Gülse Birsel'in elinden çıkan Yalan Dünya ile komedi dizilerine yeni bir soluk getirmeye çalışacak. Oldukça iddialı ve geniş bir kadroya sahip olan diziden beklentiler çok yüksek. Gülse Birsel'in uzun zamandır ekrandan uzak olması, bu dizi için iyi hazırlandığı sinyallerini veriyor. Umalım da hırs, kin, nefret, entrika ve bol gözyaşı ile bezenmiş tv ekranımıza bu dizi bir renk getirir.