Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '11

 
Kategori
Eğitim
 

Kompozisyon sınavı

Kompozisyon sınavı
 

Okuldan bir görünüm



Öğretmen okulunu bitirme sınavlarında resim, müzik ve beden eğitimi gibi, en zor sınavların bir benzeri de sözlü kompozisyon sınavı idi. Kompozisyon sınavının zorluğu, çok geniş bir genel kültüre sahip olmayı gerektirmesinin yanında, çok iyi bir hafızayla, mukayeseli, objektif ve sorgulayıcı bir düşünce tarzını da gerektirmesiydi.

Ayrıca, anlama ve anladığını kafanda düzgün biçimde düzenleyip, sıralı ve kulağa hoş gelecek biçimde açıklama yeteneğini gerektiriyordu. Daha doğrusu altı yıllık eğitim sürecinde bunlar bu tarlaya ekilmiş, şimdi komisyon üyeleri bunları hasat etmek istiyordu.

Kompozisyon soruları sınavın başında herkese veriliyordu. Bunlar sayısı 200’ü aşan, atasözü, vecize, özlü söz veya felsefi düşünce içeren cümlelerdi. Siz bunlardan üç tanesini açıklayacaktınız. Ama açıklayacağınız bu üç soruyu, içinde 200’den fazla soru bulunan bir torbadan çekeceğiniz için, hepsinin de çıkma olasılığı vardı. Bu yüzden hepsini de öğrenmek zorundaydınız.

Hala hatırlarım benim torbadan çektiğim soru numaraları 9- 32 ve 220 idi.

9- Menfaat sandalyeye benzer, başında taşırsan seni alçaltır, ayağının altına alırsan yükseltir. 32- Hürriyetin hakiki aşıkları esirler değil hürlerdir. Zira hürriyeti sevmek için tanımak gerekir. 220- Hasmın sitemin anlamamak, hasma sitemdir.

Sınav komisyonunun karşısında bu sözlerin gerçek ve mecazi anlamlarını belli süreler içinde açıklamanıza göre kompozisyon diploma notunuz belirleniyordu. Zor bir çalışma gibi görülse de, Haziran ayı boyunca, birbirimizle sürekli görüş alışverişinde bulunmamızı sağlıyor ve bizi yaşama hazırlama konusunda çok önemli bir işlevi yerine getiriyordu. Bu durumu sonradan çok daha iyi anladık.


Gönen’de geçirdiğim altı yıllık öğretmen okulu sürecinde, birinci sınıf hariç, sonraki beş yıl boyunca Türkçe ve edebiyat öğretmenimiz olan Özbek İncebayraktar 2009 yılında Antalya’ya yerleşince, zaman zaman bir araya geliyorduk.

1958 yılının sonbaharında 1-B sınıfında birlikte okuduğumuz arkadaşlardan, Hasip Özdemir, Adnan Erdal, Hasan Sezer ve Niyazi Turan ile bir iki yıldır senede bir kez de olsa birimizin evinde toplanıyorduk. Öğretmenimizi de bu toplantılara davet ettik ve bu soruların bir nüshasını kendisine verdik.

İlk tepkisi “Ben bu kadar atasözü, özdeyişi, vecizeyi nereden bulmuşum, nasıl toplamışım? Demek ki çok çalışıyormuşum” şeklinde oldu.

Biz de “Evet Hocam, çalışıyordunuz, ama olayın bir de bizden tarafına bakın. Bu sözlerin açıklamalarını yazıya döksek binlerce sayfayı bulur. Demek ki biz de çok çalışmışız” dedik.

Sonunda iki tarafın da büyük bir özveriyle çalışmış olduğuna karar vermiştik ki; biraz durup düşününce, özveri sözcüğü sinmedi içimize. Bu özveriden daha farklı ve daha ileri bir şey olmalıydı.

Çünkü özveri birisi için fedakârlık yapmak gibi bir şeydi. Oysa bizimkisi fedakârlık değil, açlıktı. Bilgiye ve başarıya açlık, susuzluk! Biz kendimizi en iyi biçimde bir donanımla donatmanın açlığı ve hatta hırsı içinde hissederken, öğretmenlerimiz de bizi en iyi, en faydalı ve başarılı bir öğretmen olarak yetiştirme yarışında ve onlarda kendi başarılarının peşindeydi. Daha doğrusu Gönen kırsalında zaten yapacak başka bir işimiz de yoktu.

Sınavdan bir ay kadar önce, öğretmenimiz Özbek İncebayraktarın hazırlayıp bizlere dağıttığı, sözlü kompozisyon sorularımız, aşağıdaki listede görüldüğü gibi, yaşamın her yönünü bir kenarından kavramayı, açıklamayı ve bizi hayata hazırlamayı hedefleyen, yaşamdan kesit özetleriydi denilebilir.


ISPARTA GÖNEN İLKÖĞRETMEN OKULU

1963-1964 ÖĞRETİM YILI YAZ DÖNEMİ BİTİRME İMTİHANLARI

SÖZLÜ KOMPOZİSYON SORULARIDIR.


1-Atatürk’e karşı duygularınızı belirtiniz.

2-Okuduğunuz bir eseri anlatınız.

3-Tanıdığınız bir kimsenin portresini çiziniz.

4-İlkokullarda öğrencilerle konuşma ve sınıfça yapılan konuşmaları idare etme.

5-Özel mektupların özellikleri nelerdir?

6-Atatürk’ün cumhuriyeti Türk Gençliğine emanet etmesinin sebepleri nelerdir?

7-Sınıf karşısında konuşma

8- Barika-i Hakikat, müsademe-i efkardan doğar. Sözünü açıklayınız?

9- Menfaat sandalyeye benzer, başında taşırsan seni alçaltır, ayağının altına alırsan yükseltir

10- Öğrenci velisiyle konuşma

11- Taşıma suyla değirmen dönmez sözünü açıklayınız.

12- Yürük at yemini kendi artırır sözünü açıklayınız.

13- Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

beytini açıklayınız.

14- Bir halk topluluğuna karşı konuşunuz.

15- Erişir menzili maksuduna aheste giden, tiz reftar olanın payine damen dolaşır sözünü açıklayınız.

16-Yapılan ders uygulamaları üzerine konuşma

17- Kişiye her işi ala görünür, kuzguna yavrusu anka görünür sözünü açıklayınız.

18- Şecaat arz ederken merdi Kıpti sirkatin söyler mısrasını açıklayınız.

19- Demokrasinin gelişmesinde öğretmenin rolü nedir?

20- Resmi bir şahsiyet ile konuşunuz.

21- Fikir hayatında öğretmenin rolü nedir?

22- Öğretmenlik mesleğinde konuşmanın yeri ve önemi nedir?

23- Konuşmanın hayatımızda oynadığı rol nedir?

24- Demokrasinin gelişmesinde gazetenin rolü nedir?

25- Gazete herkesin ayağına dek giden bir terbiyecidir sözünü açıklayınız.

26- Konuşmada nezaket ve dinleme esasları nelerdir?

27- En çok sevilen kitaplar hangileridir? Neden?

28- Hayatta en hakiki mürşit ilimdir sözünü açıklayınız.

29- İnsan tavus kuşu gibi daima kuyruğuna ve kanatlarına bakacağına birazda ayaklarına bakmalıdır.

30- İlginizi çeken günlük önemli bir gazete haberini anlatınız.

31- Telefonla konuşma kuralları nelerdir?

32- Hürriyetin hakiki aşıkları esirler değil hürlerdir. Zira hürriyeti sevmek için tanımak gerekir.

33- Kendini altından koru, zehiri hiçbir zaman teneke kutu içinde sunmazlar.

34- Karikatür açıklaması.

35- Bugünkü anlayışımıza aykırı düşen atasözlerimiz.

36- Sevdiğiniz bir şiiri ezbere okuyunuz.

37- Köpeğe gem vurma kendini at sanır sözünü açıklayınız.

38- Aşk için canımı, hürriyet için aşkımı feda edebilirim.

39- Yüksek tepelerde hem yılana hem de kuşa rastlayabilirsiniz. Fakat biri sürünerek biri

uçarak yükselmiştir.

40- Konuşurken bazıları için kalbi ağzında derler. Ben tercih ederim ki dimağı dilinde olsun.

41- Sevdiğiniz bir masalı anlatınız.

42- Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.

43- Köhne fikirler paslanmış çivilere benzer, söküp atmak güçtür.

44- Yalanı söküp atmadan hakikat dikmeye çalışma, tutmaz.

45- En geveze kuş ümittir, kalbimizde hiç susmaz.

46- Boş fıçıdan fazla ses çıkar.

47- 5 büyük gazetemizin başyazarları kimlerdir?

48- 5 büyük gazetemizin fıkra yazarları kimlerdir?

49- 5 büyük mizah yazarımız kimlerdir?

50- 5 fikir ve sanat dergimiz hangileridir?

51- Yerinde sayanlar yürüyenlerden çok patırtı ederler.

52- Köy ve şehir ilkokullarındaki yapılan uygulama derslerinde karşılaştığınız kompozisyon

güçlükleri nelerdir?

53- Uygulamalarda verdiğiniz ilk dersi anlatınız.

54- Köy uygulamasına gittiğiniz okulun üzerinizde bıraktığı ilk etkiyi anlatınız.

55- Bir öğretmende hangi vasıflar bulunmalıdır.

56- 5 büyük gazetemiz hangileridir?

57- 5 büyük tiyatro yazarımız kimlerdir?

58- 5 büyük romancımız kimlerdir?

59- 5 büyük hikayecimiz kimlerdir?

60- Köyünüzde yaşayan bir efsaneyi anlatınız.

61- Köyünüzün düğün adetlerini anlatınız.

62- Demokrasi en iyi değil, en az kötü olan bir sistemdir.

63- Hürriyet aşıkı memleketlerde diktatörler çıkmaz, çıksa bile yaşayamaz.

64- Yoğurdum karadır diyen olmaz.

65- 5 şairimizin isimlerini ve eserlerini söyleyiniz.

66- Hakiki ölüm tek bir eser vermeden bu dünyadan çekilip gitmektir, insan öldükten sonrada

yaşamaya bakmalıdır.

67- Kızlarını okutmayan bir millet oğullarını manevi öksüzlüğe mahkum etmiş demektir,

hüsranına ağlasın.

68- Üzüm üzüme baka baka kararır.

69- Bir Fransız düşünürü, Fransa’nın son Alman mağlubiyetinin sorumluluğunu ilkokul

öğretmenlerine yüklemektedir. Niçin?

70- Soğanın acısını yiyen değil, doğrayan bilir.

71- Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz.

72- Evdeki Pazar çarşıya uymaz.

73- Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma.

74- Armudun sapı var, üzümün çöpü var.

75- Büyük dağın dumanı büyük olur.

76- Hayatta sizi en çok sevindiren bir olayı anlatınız.

77- Hayatta sizi en çok üzen bir olayı anlatınız.

78- Atatürk’ün kişiliğini çeşitli yönlerden açıklayınız.

79- Dünyanın en iyi annesi benim annemdir, çünkü: (50 kelime ile anlatınız)

80- En büyük yükseğe yetişmek için aşağıdan başlayınız.

81- Eylesen tutiye talim-i eda-yı kelimat nutku insan olur ama sözü insan olmaz

82- Kağıdın medeni dünyadaki önemini belirtiniz.

83- Bir roman okumayı mı yoksa bir tiyatro seyretmeyi mi tercih edersiniz?

84- Kibir küçüklüktür. Ahlaki insan kendini olduğundan fazla görmez.

85- Görünen köy kılavuz istemez.

86- Eski odunu yakın, eski arkadaşlara güvenin, eski eserleri okuyun.

87- Bir insanı medenileştirmeye karar verince işe büyükannesinden başlayınız.

88- Ebediyete dek yaşayacakmış gibi bilgi peşinde, yarın ölecekmiş gibi meziyet peşinde koşun.

89- Sizi etkileyen bir roman kahramanını veya tanıdığınız birini tanıtınız.

90- Elleriyle çalışan adam amele, elleriyle birlikte zihnini de çalıştıran adam usta, fakat elleri zihni ve kalbiyle çalışan adam sanatkardır.

91- Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.

92- Doymaz beşer dedikleri kuş itilalara.

93- Yüksel ki yerin bu yer değildir, dünyaya geliş hüner değildir.

94- İşleyen demir ışıldar.

95- Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.

96- İlmi beşikten mezara dek arayınız.

97- Cennet anaların ayağı altındadır.

98- Bana bir kelime öğretenin kölesi olurum.

99- Yükseklerde durma yel alır, alçaklarda durma sel alır.

100-İnsan iyi bir zevceye düşerse Allahın en büyük lütfüne mazhar olmuş demektir. Çünkü zevcenin fenası en büyük musibettir.

101- Bir aileyi idare etmekle koca bir krallığı idare etmek arasında pek az bir fark vardır.

102- Bütün insanların mesut olabilmesi bir hayal olabilir. Fakat her insanın bu uğurda çalışması bir vazifedir.

103- Atarlar sengi tarizi drahtı meyvadar üzre.

104- O mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler.

105- İnsanların hayatında iki büyük facia vardır, biri insanın arzu ettiği şeyi elde edebilmesi,

diğeri de edememesidir.

106- Istırapların sebeplerini anlamak için derine bakan bir insan bunların sebebini

ecdadının suiistimallerinde bulabilirler.

107- Yersiz hoşgörü ve yersiz şiddet zayıflıktır.

108- Moda itiraz kabul etmeyen bir maskaralıktır.

109- Kültürlü insan dünyadaki durumunu anlamasına yarayan bilgiyi ve yolları edinmiş olan insandır.

110- Tuhaftır hali alem, bilmeyen söyler bilen söyler.

111- Köyünüzün beğendiğiniz ve beğenmediğiniz yerlerini anlatınız.

112- Köyünüzdeki inançları anlatınız.

113- Ne ekersen onu biçersin.

114- Köyde sevilen ve başarılı bir öğretmen olmak için neler yapmalıyız?

115- Nush ile uslanmayanı etmeli tektir, tekdirle uslanmayanın hakkı kötektir.

116- Balçığı duvara vur, tutarsa da hoş tutmazsa da hoş.

117- Söz gümüş ise sükut altındır.

118- Türkçenin sadeleşmesi yolunda düşüncelerinizi anlatınız.

119-İyi bir konferansçı nelere dikkat etmelidir?

120- Kompozisyonda başarı sağlayabilmek için nelere dikkat etmeliyiz?

121- İlkokul birinci devrede ne gibi kompozisyon çalışmaları yapılabilir?

122- İlkokul ikinci devrede ne gibi kompozisyon çalışmaları yapılabilir?

123- İlkokulda kompozisyon çalışmalarının amaçları nelerdir?

124- Gazetelerin fikir hayatında rolü nedir?

125- İnsanları tanımak kişiyi kötümser eder, lakin insanları yine de sevmek gerekir.

126- Öğrencilerinize ve halka okuma sevgisini kazandırmak için bir öğretmen olarak neler yapabilirsiniz?

127- Yere düşmekle cevher sakıt olmaz.

128- Dahleden dinimize bari Müslüman olsa.

129- Muallimler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır sözünü açıklayınız.

130- Tahsilinize devam etmek mi yoksa etmemek mi istiyorsunuz, sebepleri?

131- İğneyi kendine çuvaldızı ele batır.

132- Güneş balçıkla sıvanmaz.

133- Boş başak dik durur.

134- Etkisi altında kaldığınız bir öğretmeni tanıtınız.

135- En çok tesiri altında kaldığınız bir olayı anlatınız.

136- İş mektuplarının çeşitleri ve özelikleri nelerdir?

137- Kompozisyon düzeltmelerinde nelere dikkat etmelidir?

138- Kaç çeşit kompozisyon düzeltmesi vardır?

139- Tarafsızlık fikir aczinden doğar.

140- İlkokullarda söz ve yazı ile ifade dersinin amaçları nelerdir?

141- İlkokullarda sözle ifade dersinin dikkat edilmesi gereken genel esaslar nelerdir?

142- İlkokullarda yazı ile ifade derslerinde dikkat edilmesi gereken genel esaslar nelerdir?

143- İlkokullarda tahrir ödevlerinin düzeltilmesinde kaç şekil vardır?

144- Gerçek güzellik, düşüncenin başladığı yerde biter.

145- Aşırı merhamet gösterileri samimiyetten uzaktır.

146- Marifet iltifata tabidir.

147- Fazilet dünyayı terk ederken, son adımını köylerde bırakmıştır.

148- Bazı kişilerin bazı kişileri boyuna suçlamaya çalışması kendi suçluluklarını gizlemek içindir.

149- Sanat ispat etmez temsil eder.

150- Küstah insanlara zekice cevap vermek elimizdeyken, susarak onların boş gururlarına cesaret katmış oluruz.

151- İsan varsın biraz dedikoducu ve terbiyesiz olsun da aptal olmasın.

152- İnsanın en büyük düşmanı kendisidir.

153- Mısra benim haysiyetimdir.

154- Bazı insanlar daha yaşarken ölürler. Bazıları ise öldükten sonrada yaşarlar.

155- Sanatta kendi zevklerimizi tek ölçü olarak almak bizi yanıltabilir.

156- Varak-i mihr-ü vefayı kim okur kim dinler.

157- Evlilikteki başarı yalnız aranan şahsı bulmakta değil, aynı zamanda aranan şahıs olmaktır.

158- Küçük insanların büyük gururları olur.

159- Yemine bakıp insana inanılmaz. İnsana bakıp yemine inanılır.

160- Ne kadar yaşadığımız değil nasıl yaşadığımız önemlidir.

161- Kendi kendini yenmek zaferlerin en büyüğüdür.

162- İnsanın hayvanlığı yemekle, insanlığı okumakla kaimdir.

163- İnsan okuyan bir hayvandır.

164- Sırasında okşayan el kadar sırasında döven el de öpülmeye layıktır.

165-Kadınlar sevdikleri adamlarla değil, kendilerini seven adamlarla evlenmelidirler.

166- En çok inandığımız şeyler en az bildiklerimizdir.

167- Yalancının mumu yatsıya kadar yanar derler. Bu söz hakikat olsaydı dünyanın karanlık olması lazım gelirdi.

168- Okumak insana olgunluk, konuşma canlılık, yazmada da açıklık verir.

169- Başarı en etkili leke sabunudur.

170- İyi bir koca sağır, iyi bir kadında kör olmalıdır.

171- Bir insanın karakterini anlamak istiyorsanız onun okuduğu veya güldüğü şeylere dikkat ediniz.

172- Aşırı adalet adaletsizliktir.

173- Gençlikle güzellikte akıl arama.

174- Övülmek isterseniz alçak gönüllülüğü yem olarak kullanabilirsiniz.

175- Üç gazete beni yüz ordudan daha çok korkutur.

176- Havas beğendikçe alkışlar, avam alkışladıkça beğenir.

177- Bilgisi artanın acısı da artar.

178- Boş inançlar zayıf akılların dinleridir.

179- Boş inançlarda tanrıya karşı duygusuz bir korku vardır.

180- Büyükler uşaklarına büyük görünürler.

181- Tanrı çok dinleyelim de az konuşalım diye bize iki kulak bir dil vermiştir.

182- İyi satan bir kitap orta değerde bir yazarın yaldızlı mezarıdır.

185- İnsan ne kadar az düşünürse o kadar çok konuşur.

186- Söylediklerini kabul edemem, ama söyleme hakkını ölünceye kadar desteklerim.

187- Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir.

188- Konuşmak öğrenmeye yol açar, ama dehanın okulu yalnızlıktır.

189-Hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz hatta reisicumhur olabilirsiniz. Fakat sanatkar olamazsınız.

190- Sanat, sanat içindir.

191- Rüzgar eken fırtına biçer.

192- Şairler ehliyetli yalancılardır.

193- Elbise, iyi bir tavsiye mektubudur.

194- İyi bir yüz, iyi bir tavsiye mektubudur.

195- Evinin hizmetçisi olmayan, evinin efendisi de olamaz.

196- Kör ölür badem gözlü olur.

197- Şiir tarif edildiği gün, ölmüş olacaktır.

198- Umumun rağbeti benim için afettir.

199- İnsan ne kadar bilgili ve duygulu olursa o kadar bahtsız olur.

200- İnsanlar budalalaştıkça mesut olurlar.

201- Hayatta zayıf ihtimallere üzülmek zayıflıktır.

202- Bizce aklı başında adam yalnız bizim gibi düşünendir.

203- Allaha sığın şahs-ı halinin gazabından. Zira yumuşak huylu atın çiftesi pektir.

204- Bed maye olan anlaşılır meclis-i meyde-İşret Güher-i ademi temyize mihenktir.

205- Zalim yine bir zulme giriftar olur ahir. Elbette olur ev yıkanın hanesi vira

206- Çok yazan değil, güzel yazan yaşar.

207- Elbet sefil olursa kadın alçalır beşer

208- Bi- baht olanın bağına bir katresi düşmez. Baran yerine dürr-ü güher yağsa semadan.

209- Erbab-ı kemali çekemez nakıs olanlar, rencide olur dide-i huffaş ziyadan.

210- Seyretti hava üzre denir tahtı Süleyman, ol saltanatın yeller eser şimdi yerinde.

211- Canan gide rindan dağla mey ola rizan, böyle gecenin hayır umulur mu seherinden.

212- Yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim, gaflet ile görmez kuyuyu reh-güzarında.

213- Onlar ki verir laf ile dünyaya nizamat, bin türlü teseyyüp bulunur hanelerinde.

214- İnsana sadakat yakışır görse de ikrah, yardımcısıdır doğruların hazreti Allah.

215- İdare-i meali bu küçük akla gerekmez, zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez.

216- Vazifeperest insanların izzeti nefsi de yüksektir.

217- İlim Çin’de de olsa, arayıp bulmalıyız.

218- Bir memlekette namuslular da, en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır.

219- Baki kalan bu kubbede, hoş bir seda imiş.

220- Hasmın sitemin anlamamak, hasma sitemdir.

221- Bir fıkra anlatınız.

222- İlkokul sınıflarında söz ve yazı ile ifade derslerinde gerçekleştirilmek istenen amaçlar nelerdir.

İşte hepsi bu kadar. Biz bu sözlerin her birini uzun uzadıya sözlü

kompozisyonda açıklayabiliyor ve yazılı kompozisyonda da sayfalarca yazabiliyorduk. Ama öğretmenlik yaptığım yıllarda, özellikle de test kitaplarıyla ders kitaplarından başka kitap okunmasına olanak tanımayan üniversite sınavlarına ortaokul yıllarından başlayan yarış sonucu, öğrencilerin bir paragraftan fazla kompozisyon yazamadığına tanıklık ettik.

 

 

 


 

 
Toplam blog
: 81
: 702
Kayıt tarihi
: 21.11.08
 
 

Nazmi Öner 1946 yılında Burdur’un Bucak İlçesine bağlı Seydiköy’de doğdu. Seydiköy İlkokulu v..