Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '08

 
Kategori
Futbol
 

Konumuz: Kayserispor…

Konumuz: Kayserispor…
 

Sezonun ilk “Resmi” maçı için büyük ümitlerle Almanya’ya uçtu Kayserispor. Amacı, Galatasaray önünde “Süper Kupa”yı müzesine getirmekti…

Çıktıkları Almanya yolculuğundan “Maç yaparak” döndüler, ama tabidir ki “Kupasız” bir dönüş oldu…

Maçı televizyonda seyrettik. Hani her önemli pozisyonu tekrar tekrar gösterdiğinden, neler olduğuna daha dikkat ederek…

Kayserispor bu maçı alır mıydı?...

Vallaha ne demeli ki, birinci yarıya baktığınızda zaten maçı da kupayı da almaya ne kaldıydı ki? Hani “Çantada keklik” gibi bir şeydi…

Hatta…

Galatasaray’a tek bir köşe bile attırmamışsınız, siz hem de peş peşe korner atışları filan da yapmışsınız… Bu maç alınmaz da ne yapılırdır ki?...

Ama olsun, spor ve sonuçları da her zaman beklediğiniz gibi olmaz…

Tarihinde ilk kez “Süper kupa” finaline çıkan bir takımdan çok şey de beklememek gerek…

Diye düşünüyorsanız, ne yazık ki yanlış düşünüyorsunuz…

Daha doğru bir ifade ile, ben böylesi bir düşüncede değilim…

Sezon bittikten sonra, yöneticiler, oturup takımın durumunu ve gelecekte ne yapmaları gerektiğini masaya yatırmışlardır elbette. Ona göre transfer, ona göre teknik ekip filan…

Çünkü Kayserispor’un “Futbol”da bir amacı var. En azından da olmalı…

Bu amaca ulaşabilmek için yönetim, ne gerekiyorsa yapmıştır, yapmış da olmalı…

İlk maça baktığımızda ne gördük?...

Öyle ya, bu takım, kupanın dışında, epeyce uzun, zahmetli bir maratona başlayacak. İşte geçen senenin başarılı takımlarından Sivas ile ilk maçını oynayacak…

Kayserispor, acaba bu maratona hazır mı?...

Mesele bu…

“Final” ve “Tek maç” ile alınmaya çalışılacak bir kupanın her zaman sizin olması mümkün değil. Bu kupayı da Galatasaray iyi oynamamasına, tek bir korner atamamasına rağmen, iki taşın arasında aldı götürdü…

Gidenin arkasından söylenecek sözlerin hepsi, kendimiz avutmak olur… “Birinci yarıda çok iyi idik” gibi… o zaman adama demezler mi “Madem iyi idin, neden gol atamadın” diye…

“Efendim, direkten döndü…”

Sen de direğin i.ine bulduraydın…

Dediğim gibi, giden gitti, biz futbolcuların her maç sonrasında “Önümüzdeki maça bakacağız” gibi klişe lafın aynısını söyleyerek “Önümüzdeki sezona” bakalım…

Bakmaya bakalım da nasıl bakalım. Gözlerimizi açıp da mı bakalım, yoksa kırparak mı bakalım?

Eğer “Açıp” da “Bakacak” isek, takım daha yeni oyuncuları ile ne yazık ki yerine oturmamış…

Sakatlıklar, daha sezonun başında başlamış…

Esas düşünülecek konu bu…

Eğer siz sezona peş peşe birkaç yenilgi ile başlarsanız, başımızdan ırak, yine bütün emekler boşa gidecek demektir.

Evet…

Kupa gitti… Varsın gitsin…

Varıp gitmeye gitsin de, ilk maç Sivas’da, orada ne yapacağız? Yine uyumu tam sağlayamamış bir takım mı göreceğiz, sakatları da olan, yoksa Sivas maçı ile lige iyi mi başlayacağız?...

Sayın KAFKAS…

Umudumuz “Kafkas dağları” ardında kalmasın bu sezon da…

Hani… Konumuz; Kayserispor da!…

<ı>19 AĞUSTOS 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..