Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '14

 
Kategori
Öykü
 

Köpükgiller IV - Sabunköpüğü

Köpükgiller IV - Sabunköpüğü
 

Yazın ilk davetini vermişlerdi. Yazlıktaki tüm komşular akşam yemeğine geldiler. Genç kadın bu davet için son iki gündür çalışıyordu. Bir yandan temizlik, bir yandan yemek bir hayli vaktini almıştı.

Neyse ki yorgunluğuna değmişti genç kadının. Yaptığı yemeklerin bitmesinden, sofranın etrafında toplanan arkadaşlarının yüzündeki gülümseyişten anlıyordu bunu.

Kalan son enerjisiyle sofrayı toplamaya başladığında, onun da yüzünde bir gülümseme vardı. Hemen bir arkadaşı da ona yardıma koştu. Birlikte masayı topladılar ve mutfakta boş tek bir yer kalmayana kadar tabakları yerleştirdiler. Son bir kere masaya baktı genç kadın. Sofrada birkaç bardaktan başka hiçbir şey kalmamıştı. Sıra bulaşıkları sudan geçirmeye ve bulaşık makinasına koymaya geldiğinde “ sonra yaparım, haydi gel, oturalım” dedi arkadaşına.

“Olur mu öyle şey, sen zaten yorgunsun. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Haydi sen şu kalan bardakları topla, ben de bulaşıkları sudan geçirmeye başlayayım” dedi arkadaşı.

Kendini öyle yorgun hissediyordu ki sesini çıkartmadan, doğruca söyleneni yapmak üzere, masaya yöneldi. Bu sırada oğulları da kendi yaşındaki birkaç arkadaşıyla oynuyordu. Tam bardaklara uzanmıştı ki, oğlunun yan komşunun kızının saçını çektiğini gördü. Küçük kız ağlamadan, hemen yanlarına gelerek olaya müdahale etti. Bir müddet çocuklarla oynadı ve biraz önceki tatsızlığın unutulması için uğraştı.

Her şeyin yoluna girdiğine ikna olunca da tekrar masaya giderek, bardakları topladı. Kocasının önündeki bardağı alırken, elini tuttu genç adam. Sonrasında da elinde bardaklar mutfağa girerken “ay kusura bakma çocuklarla ilgilenmek zor-un-da kal-dım” derken gördüğü manzara ile durakladı genç kadın. Arkadaşı mutfak evyesine eğilmiş, bir şeyler arar gibiydi. “ Bir şey mi arıyorsun?” diye sorduğunda sesi hafiften kısılmıştı.

Arkadaşı son derece şaşkın bakışları ile ona döndü ve “ emin değilim, galiba biraz önce elimi yıkadığım sabunun köpükleri benimle konuştu.” Genç kadın neredeyse bayılacaktı, demek şimdi de komşularına görünmeye karar vermişlerdi. Kendi aralarında hadi neyse de başkalarına açıklanamayacak bir durumdu bu!

“Yok artık daha neler” diye gülümsemeye çalışırken vurdum duymaz bir tavır takındı. Bardakları bulaşık makinasına yerleştirirken zaman kazanmaya çalışıyor ve arkadaşıyla göz göze gelmemek için uğraşıyordu. “Sen de yoruldun, artık oturma zamanı, hadi gel” diyerek kolundan çekiştirdi arkadaşını.

Salona geçtiklerinde, herkes koltuklara oturmuştu. Büyük kanepeye eşinin yanına ilişir ilişmez,  arkadaşı “ biliyor musunuz, biraz önce mutfakta neler oldu?” diye söze başladığında, genç kadın ‘imdaaat’ diye bağırmamak için kendini zor tuttu ve yardım isteyen bakışlarını kocasına çevirdi.  

 

Çimen Erengezgin

 
Toplam blog
: 164
: 608
Kayıt tarihi
: 08.09.11
 
 

Yazar ve Yoga Eğitmeni ..