Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '07

 
Kategori
Tarih
 

Kornelya'nın torunu Selim -Osmanlı'da ilk halife-

Kornelya'nın torunu Selim -Osmanlı'da ilk halife-
 

Ahmet Altan Hürriyet deki köşesinden “Korkmayın… Korkmayın” diye sesleniyor.

Şu geleceğinden korktuğunuz "şeriat" var ya... O zaten buradaydı.

Daha doksan yıl önce bu topraklar şeriatla yönetiliyordu. Üstelik yöneten de bizzat "halifenin" kendisiydi. Hilafet vardı burada. Şeriat da, hilafet de aniden pat diye kalktı. Ne oldu peki? Şeriata çok meraklı olduğunu sandığınız halk ne yaptı? Ayaklandı mı?

İç savaş mı çıktı? Yooo...” diyor.

Osmanlıda gelenekselleşen Padişahların Türklerden ziyade yabancılarla (gayrimüslim) evlenmesidir.
Osmanlı’yı yöneten 36 padişahtan sadece ikisinin annesi Türk; Osman Gazi ile Orhan Gazi’nin… O da kuruluş yıllarında…

Fatih Sultan Mehmed’in annesi Sırp Despina yani Hüma Hatun.

II. Bayezid’in annesi Kornelya.

Yavuz Selim’in annesi; Gülbahar Pontuslu bir Rum.

Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi; Polonya Yahudisi Helga yani Hafza Sultan.

Bu çok kültürlülük, Osmanlı hanedanını tabii ki etkilemiştir. Osmanlıda halifelik kültürel olmasından çok bir devlet politikasıdır.

Osmanlı hükümdarları İslamiyet’te yasak olmasına rağmen portrelerini yaptırmışlar. Şiirle, musiki ile uğraşmışlar.

Tarihçi Murat Bardakçı “Osmanlı’da kerhane ve meyhane yönetmeliği vardı, Kanuni zamanında devlet şarap ihraç edip vergi alırdı, bunların var olduğu devlet şeriat devleti değildir.” Diyor.

Üstelik Osmanlı üniter bir devlet de değildir. Çok ulusludur. Birbiriyle yaşamaya alışmış, farklı kültürleri kanıksamış, kültürel farklılıklara açık bir toplumdur.

Osmanlının şeriatı ile bugün Türkiye’de oluşabilecek şeriat anlayışı aynı olmayacaktır. Bu nedenle Osmanlı bugüne örnek olamaz.

Üstelik bu kadar kültürel kaynaşmaya rağmen 31 Martta gericiler din elden gidiyor diye ayaklanmıştır.

Ahmet Altan “Şeriat pat diye kalktı da ne oldu peki?” diye soruyor.

Şeyh Said ayaklanmasını unutuyor.
İzmir suikast girişimini unutuyor.
Menemen de Kubilay olayını unutuyor.

Ya da bilerek göz ardı ediyor.

Yine yazısında Ahmet Altan “Yaşadığımız ülke "dindar" insanların ülkesidir. Ama yeryüzünün belki de en "çocuksu, en masum, yaramazlığı en çok seven" dindarlarıdır onlar.” Diyor.

Şeyh Said’in kalkışması masum bir yaramazlık mıdır?

Asteğmen Kubilay bir yaramazlığın kurbanı mıdır?

Ahmet Altan’ın babası Çetin Altan’ın bir sözüyle bitirmek istiyorum.

“Enseyi karatmayalım”

Ama uyanık olalım.

 
Toplam blog
: 75
: 1153
Kayıt tarihi
: 03.10.06
 
 

1966 Samsun doğumluyum. KTÜ Mühendislik fakültesi mezunuyum. İzmirde yaşıyorum...