Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Köy çeşmeleri

Köy çeşmeleri
 

Su bir yaşam, yani ihtiyaç, gündelik, bazen de anlık, hava gibi. Çeşmeler de öyle.

Bir dağ eteğinde veya yamacındaki çeşmeye çobanlar gelir, su içer. Adı, “ çoban çeşmesi” olur. Köyün içindeki çeşmeden köylüler içer, su taşır. Adı, “ köy çeşmesi” dir. Hepsinin ortak özelliği güzellikleridir.

Nerede bir köy çeşmesi görsem, yapıldığı zaman gelir aklıma. Eğer çeşmenin yapılış tarihi üstünde varsa okurum o zamana gitmek için.

Eskiden, bazı çeşmelerin, oluklarının hemen üstünde, zincirle asılı , su içilecek tası bulunurdu . Tas, genelde bakırdan ve kalaylı olurdu. Yıllarca , zincirli tas, çeşme başında asılı durur da kimse söküp almaz veya zarar vermezdi.

Çeşmelerin, bir de yalaklı olanları vardır, oluklarının altında üç beş tane yalak arka arkaya dizilidir. Küçük havuzcuklar şeklindedir yalaklar ve içleri su doludur. Kulağınızda, akan çeşmenin şırıltısı, gözünüzde yalaklar üç beş söğüt ağacı , peyzaj çalışan ressamların konusu olmuştur çoğu kez.

Çeşme oluklarının da ayrı bir önemi vardır, kimi taştan, kimi çanaktan, kimi de ağaçtan yapılmıştır.

İki avucunuzu parmaklarınızla birleştirip açıp, sonra da hafif kavislediğinizde, çeşme oluğunun şeklini verirsiniz. İlk karşılaştığınız çeşmeden bu şekilde su içebilirsiniz.

Son yıllarda plastik, çeşme oluklarına girse de, çeşmenin doğallığını pek bozamamıştır.

Kırlara, yerleşim yerlerine çeşme yaptırmak Türklerde bir gelenektir. Bu gelenek veya alışkanlık belki de Türklerin konar, göçerliğinden ileri gelmektedir.

Ya, kervan yollarına ne demeli? İpek yolunu mu dersiniz, kral yolunu mu? Bir uçtan bir uca Anadolu’yu yararlar. Her gün bitiminde, bir Kervansaray’a ulaşılır. Bu yollar hiç çeşmesiz olur mu? İşte o yollarda, zamanın şartlarında gün içinde ortalama elli kilometre gidilir. Yolculuklar, at , deve ve eşeklerle yapılır.

Yol üzerine dizilen çeşmeler, en güzel mimarı biçimi ile süslenerek, taçlandırılmışlardır. Şırıl şırıl durmadan, bıkmadan, usanmadan akarlar, ne muslukları vardır, ne tıkaçları.

Çeşme yaptırma geleneği, günümüzde daha çok kırsal kesimlerde devam etmektedir. Yapılan çeşme oluğunun üstündeki duvara bir mermer yapıştırılıp üstüne "hayır sahibi"nin adı yazılır , su içen tarafından, çeşme sahibi için, “Hayır duası.” okuması istenir.

Çeşmelerin çoğu da ölenin arkasından yaptırılır. Öte dünyada çeşmenin yardımcı olacağına inanılır.Belki de bu yüzden, çeşmeden su içen, "Canına değsin" diye dua eder.

Çoğu çeşmeler çatı içindedir. Çatı bilinen çatı değildir. Buna, kemerli, taş çatı denir. kemerli çatı, hem çeşmeyi korur hem de ziyaretçilerine yazın gölgelik yapar, kışın soğuk ayazını kırarak yalaklarda suyun donmasını önler.

Karacaoğlan, güzellerle çeşme başında karşılaşır, alır sazı eline.

Çoban, sürüye kaval çalar, sürü, suya iner.

Hacıbektaş’ta çeşme şifa dağıtır. Adı Aslanlı Çeşme, Üçler Çeşmesi olur.

Çeşme yalakları bazen bir çift güvercinin uğrak yeridir.

Köylerde kızlar çeşme başında görülür, çeşme başında beğenilir.

Çeşmeler üstüne şiirler, çeşmeler hakkında türküler vardır.

Çeşmenin kendi bizzat türkü, şiir değil midir? Hüseyin Seyfi

 
Toplam blog
: 498
: 1546
Kayıt tarihi
: 12.08.07
 
 

Öğretmen Okulunu ve İktisat Fakültesi Kamu yönetimi bölümünü bitirdim, eğitimciyim, İyi derecede ..