Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '15

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Kraliçe II. Elizabeth ile çay saati

Kraliçe II. Elizabeth ile çay saati
 

Merhabalar,

Bizim İngiltere diye bildiğimiz aslında kısaca Birleşik Krallık yani UK olan vizeden bahsetmek istiyorum birazda. Zira İngiltere, Birleşik Krallığı oluşturan dört ülkeden biridir. (İskoçya, İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda)

Konumu itibarı ile Scgengen ülkesi sanılabilen fakat Schengen ülkesi olmayan bir ülke olup yeşil pasaport hamillerine bile vize uygulaması vardır. 

Schengen ülkelerine nazaran vize konusunda en az Amerika kadar dikkatli ve titizdir zira göçmenler ile başları ekonomik olarak son derece belaya girmiş, ucuz iş gücü göçü nedeniyle vatandaşların işsizlik problemi ile karşı karşıya kaldığı bir ülke haline gelmiştir. Özellikle Polonya göçmenleri aynı Almanya'daki Türk'ler gibi ülkeyi istila etmiştir. 

Plan program yaptınız. Birleşik Krallığa gidip sütlü çay içecek, o çok meşhur Big Ban'i, London Eye'ı görüp British museumdaki tarihi eserlerimizi göreceksiniz. Peki vize işi nasıl olacak? Kraliçe Elizabeth 5 çayına bekliyor sizi prosedürlerle uğraştırıyorlar. Bakalım ne yapabiliriz. 

İşinin uzmanı bir vize danışmanından yardım almak hem vakit kaybınızı hem de hata risklerini en aza indirecektir. O yüzden ilk tavsiyem üç kuruş beş kuruş fazla ödeyip bir danışmandan destek almanızdır. 

1-Vize süresi olarak 6 ay, 1 sene, 2 sene, 5 sene ve 10 sene seçenekleri olup fiyatları süreye göre değişmektedir üstelik 10 senelik başvuru yaptınız diye size 10 senelik vize vermek zorunda değillerdir, para üstü de vermez. Başıma gelmedi ama benim bildiğim bu şekilde. 

2-Online olarak biyometri ve başvuruya gitmeden önce başvurulup form elektronik ortamda onaylanıp gönderilir. Randevu, form tamamlanmadan önce alınamaz. Form görüldüğü kadar kolay değildir, karşınıza öyle bir soru çıkar ki ne cevap vereceğinizi bilemezsiniz üstelik bir cevap vermeden formu tamamlayıp onaylamak da mümkün değildir. Birçok defalar kendi başına formu doldurmaya çalışmış fakat bir noktada tıkanmış kişilere "Yanlış anlamazsanız sadece bu bilgiye sahip olduğum için para kazandığımın farkındasınız değil mi?" cevabını vermek zorunda kalmışımdır. Hoş ben kişiyi biraz sıkıştırıp sonra yardımcı oldum hep insanlık namına ama tabi şeytan da dürtmedi değil. 

3-Piyasada dönüp duran ve tatlı su kurnazlarının "çeviriler var" bahanesiyle tonla para söğüşlemelerine neden olan en büyük asparagas evrakların yeminli tercuman tarafından İngilizce tercümelerinin yapılması gerektiğidir. Zira UK vizesi ile ilgili bizzat konsolosluğun resmi sayfalarında bile evrakların İngilizce ya da galce olması gerektiği yazar fakat pratikte bu böyle değildir. Sadece iş yerinizden alınacak matbu yani standart örnekleri olan dilekçelerin İngilizce olması gereklidir ve herkes için geçerli olmayan, sadece 18 yaşından küçüklerin beyan etmesi gereken tek bir evrağın ingilizce tercümesi şarttır. (Muvafakatname) Bu evrağın tercümesini 100TL ye yapan kapı önü tercümecilerinin ekmeğine kan doğramak istemem ama yeminli tercüme olması şart değildir ve benim gibi işinin ehli vize danışmanlarında noterlerin standart formatta yazdığı bu evrağın İngilizce tercüme örneği vardır. İsimleri ve kişisel bilgileri değiştirdin mi al sana İngilizce muvafakatname. Diğer tüm evraklar zaten standarttır ve visa officer yani sizin dosyanızı inceleyen ve vize alıp almayacağınıza karar veren görevliler tarafından ezbere bilinmektedir. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi bu kişiler sizin bizim gibi Türkiye'de yaşayan ve Türkçe bilen kişilerdir. Aksi takdirde bugüne kadar yaptığım tüm UK vizelerinin rededilmiş olması gerekirdi değil mi? Bana kıyak geçtiklerini, hadi bu seferlik affettik dediklerini düşünmüyorsunuzdur diye tahmin ediyorum.

4-Birçok vize cinsi olup hangi vize cinsine başvuracağınız; davetiyenin olup olmamasına, davetiyeyi gönderen kişinin UK deki durumuna vb değişiklik gösterir. 

Trajikomik dialog:

-Ay ben anlamadım bazen Aile ziyareti olarak başvuruyorum geri gönderiyorlar bazen genel ziyaretçi olarak dolduruyorum geri gönderiyorlar.

-Eee müşteri buna isyan etmiyor mu? 

-Amannn yanlışlık olmuş diyip geçiyorum ya nolcak

-E ama ben sana kırk kere anlattım hangi şartlar altında hangi vizeye başvurman gerektiğini

-Boşver ben parayı aldığıma bakarım bir daha gitsin gelsin kafamı onunla yoramayacağım

Bu işlere ilk başladığımda ilk firmamda kabul ediyorum ben de 1 kere hata yaptım, kimse bana hangi şartlar altında hangi vizeye başvurabileceğimi anlatmamıştı. Hala pek bilmiyorlar. "Mystery hanım yanlış başvurmuşsunuz" diye dönmüşlerdi, çok utanmıştım. 

Kardeşiniz UK de yaşıyor, aile/arkadaş ziyareti olarak başvurdunuz mantıken, kapıdan dönebilirsiniz. İşin minnacık bir püf noktası var. 

5-Vize başlangıç tarihi onaylandığı tarihten itibaren başlar, yani 2 ay sonra yapacağınız bir seyahat için başvuruda bulundunuz diyelim, 15 gün sonra vizeniz onaylandığında 6 aylık süre başlamış olacak.

6-Ortalama sonuçlanma süresi vize başvurusu yaptığınız tarihteki yoğunluğa ve vize cinsinize göre değişebilir fakat maksimum 15 iş günü sürer. Ticari vize başvurularının daha önce sonuçlanabildiğini söyleyebilirim. Çok mu aceleniz var, UK vizesi için öncelikli başvuru hizmeti var, extra ücrete tabi ve herkes öncelikli başvuru hizmeti satın alamaz, alsa bile geçerli olmaz onun da ufak bir püf noktası var.

Trajikomik dialog:

-Şu kişi için öncelikli başvuru hizmeti satın alalım

-Alamayız ki şartları yerine getirmiyor

-Olsun biz alırız dedik, alalım.

-Yaklaşık 350 TL extra ödeme yapmak zorunda ama müşteri boş yere.

-Bana ne, bize ne!

-!!!!½/??? (iç ses) ayıp, günah ama ya..

7-Bilgi formu çılgınlığı malesef vize danışmancığı meslekdaşlarımın işlerini kolaylaştırmak için evrakları incelemeden müşterinin beyanına istinaden hızlı hızlı form doldurabilmek için uydurulmuş bir işgüzarlıktır. Zaten istenilen evraklarda var olan bilgiler müşteriye bilinçsizce doldurtulup kontrol bile edilmeden form doldurulup geçilir. Hata olduğunda ya da kişi bu nedenle red aldığında da "sizin yazılı beyanınız bu ben ne yapabilirim?" diye işin içinden sıyrılınır. Sadece ve sadece evraklarda bulunmayan birkaç ufak tefek bilgi evraklar geldikten sonra müşteriden sözlü olarak öğrenilebilinir. Mesela askerlik yaptınız mı hangi tarihler arasında nerede ve rütbeniz neydi gibi. Zira işyerinizin adı, adresi, annenizin babanızın eşinizin çocuğunuzun doğum yerleri tarihleri kaç para maaş aldığınız vb evraklarda yazar.  

8-Evrakların mümkün olduğunca alınan resmi makamdan imzalı kaşeli ve orjinal olmasını ben tavsiye ediyorum. UK bu şakaya gelmez ama hep söylediğim gibi para ganiyse ne eksik evrak verdin, internet çıktısı mı getirdin kaşeli imzalı mı, formda neyi yanlış yazdın pek bir şey değiştirmiyor. Ama çok da karamsar olmayın, 1200tl maaşla çalışıp, bankada doğru düzgün öyle "e iyimiş" dedirten bir parası olmayan, 26 yaşlarında bekar bir arkadaşımıza gayet de vize verdiler. Vizeyi vermeden önce işyerini arayıp kişi hakkında bilgi aldıktan sonra tabi ki. Yaaaa, iş yerinizi arayabilirler. Yeşil pasaportu olup polis emeklisi bir abimize de doru düzgün yeterli bir banka dökümü getirmediği için de arka arkaya iki defa reddi de bastılar. 

9-Maaş beyanı, sgk prim ve bordro tutarları çok büyük sıkıntı. Ülkemizde maalesef işverenlerin çoğu kişileri asgari ücretli olarak gösterip sgk primlerini çok düşük yatırmakta, o tutar üzerinden banka havalesi ile maaş ödemesi yapıp üstünü elden vermekte. Her zaman söylediğim gibi vize başvurunuzu değerlendiren görevli uzaylı değil, Türkiye şartlarını gayet iyi biliyor ama siz maaş beyanınızı verirken bu beyanı resmi evraklarla ispat edip edemeyeceğinizi düşünmek zorundasınız. İş yerinizden alacağınız bir İngilizce maaş yazısı işinizi çözmeyebilir. Görünürden daha fazla bir rakam beyan etmek ve bunu ispat edecek evrakları sunamamak vize başvurunuzun reddine neden olabilir Fakat asgari ücretle çalışıyor olmanız da yeterince bir red nedeni, peki bu durumda ne yapmak lazım. Banka dökümleriniz nasıl? Kredi kartı harcama ve ödemeleriniz peki? Görüntü sizin o maaşı aldığınız yönünde mi yoksa rakamı salladığınız yönünde mi? Tavsiyem her ay maaş ödemenizin havele harici kısmını elden aldığınızda bankanıza ufak bir açıklama ile yatırmanız ve nakit gerekli oldukça peyder peyh çekmeniz ya da bu mümkün değilse, iş işten geçtiyse resmi evraklarda yazan tutarı beyan edip "additonal imformation" kısmına bu durumu ifade etmeniz. Parayı eşinizin hesabına yatırıyorsanız eşinizin hesabını da beyan etmeniz. Kira gelirleri için de aynı şey geçerli, eğer elinizde kiracınız ile yaptığınız bir kontrat ve tapu yok ise beyan etmek çok manasız olacak. Bazı durumlarda eşlerin, anne baba kardeş gibi 1. derece yakın akrabaların maddi durumları çok çok iyi olabiliyor, bu kişilerin evraklarını da basit bir sponsor dilekçesi ile dosyanıza eklemek faydalı olacaktır. 

10-Davetiye yine Amerika'da olduğu gibi basit bir dilekçe ile mail olarak gelebilir, yeterlidir. Tabi UK de avukata gidip davetiye hazırlatıp orjinal evrağı Türkiye'ye gönderenler de var. Davetiyeyi gönderen kişinin kimlik ya da oturum izni fotokopisini, kira kontratını, faturalarını, banka dökümlerini vb dosyanıza eklemekte fayda var. Buradaki püf nokta siz bu kadar çalışmaya gerek duyan bir başvuru sahibi misiniz yoksa basit bir otel-uçak rezervasyonu ile güle oynaya vizeyi alabilecek biri misiniz? Ona da işinin ehli bir danışman karar verecektir. Ben her zaman dosyamın olabildiğince sağlam olması için hiç risk almam ve mümkünse bütün bunları isterim ama bazen öyle kişiler geliyor ki banka hesabında kuruda 3,5 milyon TL , allasen ne davetiyesi ne evrağı dedirttiriyor insana. Cumartesi akşamı Londra'da yemek yemeğe gideceğim güzel bir restoran açılmış bir gideyim dedim dese kaç yazar. 

 

Hata ve nisyan müstesnadır.

Saygı ve Sevgilerimle 

 
Toplam blog
: 6
: 2235
Kayıt tarihi
: 12.01.15
 
 

Merhabalar, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. İzmir'in en saygın turizm ace..