Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '09

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Kriz bizi teğet geçiyormuş!

Kriz bizi teğet geçiyormuş!
 

Başbakan ne diyordu krize istinaden verdiği demeçlerde?
“Kriz bizi teğet geçer”.
Yani;
Devamında şöyle bir ifade de kullanmayı ihmal etmemişdi Sayın Başbakan, “En sonunda size teğet geçmeninde ne demek olduğunu öğretmek durumunda kaldım. Kriz bizi teğet geçer, yani sıyırıp da geçer, bunu anlamayacak ne var?”.
Tabi bunları niteleme biçimimiz ortadadır.
“Lafazanlık”.
Aynen budur efendim.

IMF düşmüş şimdi ortalığa “destekleme anlaşmaları” yapıyor.
Tabi bizim sermayedarlarımızda bir süreden beri kendilerini kurtarmanın yolunu IMF ile yapılacak “destekleme anlaşması” ‘nda görüyordu.
Nitekim geçtiğimiz günlerde TÜSİAD Başkanı Arzuhan Hanımefendi lütfen yollu açıklamasında “IMF’yi davet buyurunuz” demişti saygıdeğer hükümet üyelerimize.
Daha öncesindeki anlaşmaları hatırlarsak şayet ve yirmi adetçik olan önceki anlaşmaların sonrasında, memleketi nasıl mahva sürdüklerini düşünürsek IMF güruhunun, yeni masa başı planlarının ve elde edilecek borcun yeni bataklara neden olacağını tahmin etmek için kahin olmak gerekmiyor.
Nede olsa IMF ile yapılan anlaşmaların öz içeriği, Türkiye’nin dünya kapitalizmi ile entegrasyonudur.
Ve borç batağının yaratacağı yeni krizlerin faturası da emekçilere çıkacaktır.
Böyledir bu durum ve daha fazla teferruata gerek yoktur.
Memleket insanımız bu durumu adını bildiği gibi bilmektedir ve IMF’yi duyduğu anda tüyleri dikenlenmektedir.
Kurtarma paketiymiş yapılan anlaşmaların diğer bir adı.
Gülmekten öteye ne diyebilirim ki?

Neyse!
Biz bir kalem geçelim işin bu tarafını ve dönelim TÜİK’in son araştırmasında ortaya çıkan acı gerçeği dile getirmeye.
TÜİK, yani Türkiye İstatistik Kurumu.
2008 yılı için işsizlik verilerini açıklamış.
Bakınız ne diyor TÜİK’in yapmış olduğu açıklama.
“Memleket topraklarımızda çalışabilir pozisyonda olan iş gücünden 2 milyon 995 bin kişinin işsiz olduğu yapmış olduğumuz araştırmalar sonucunda ulaştığımız sayıdır.”
Tabi bu durum resmi işsiz sayısını gözlerimizin önüne sokmuştur.
Bir bu kadarda resmi olmayan sayı söz konusudur.
Yani efendim, Çalışma Bakanlığı verilerinden hareketle, ancak böyle bir sonuca ulaşılabilir ve genel anlamda SSK’lı olarak çalışıp da işten çıkarmalar sonrasında Çalışma Bakanlığına bildirilen işten çıkış bildirgeleri üzerinden bir sonuca ulaşabilmek mümkündür.
Tercümesine gelince, resmi rakamdır ortaya çıkan veriler.
Biz işin gayri resmi boyutuna bakarsak, ortaya daha kabarık bir sonuç çıkacaktır.
Yani sayıyı bir kat daha fazla düşünelim ve karşımıza fiili işsiz sayısı çıksın.
Yaklaşık olarak telaffuz etmemiz gereken rakam 6 milyonlar civarındadır.
Tabi işsiz sayısı bununda üzerinde.
Yani potansiyel işsizlik dediğimiz işportacıları bu işin dışında tutuyoruz.
Şayet potansiyel işsiz pozisyonunda olan işportacı, hamal gibi kesimleri de bu sayının içerisine katarsak durum vaziyet hayli üzücü olur.

Dönelim 2007 Kasım ayında TÜİK’in vermiş olduğu işsizlik rakamlarına.
Bu tarihte yapılan açıklamada işsiz sayısı 2 milyon 350 bindir.
Şimdi yapılan açıklamada ise işsiz sayısı 2 milyon 995 bindir.
Arada 645 bin gibi bir artış söz konusudur ve resmi rakamlar boyutundaki bu artış iç karartıcı cinstendir.

Şimdi Sayın Başbakan yüksek perdeden konuşmasını sürdürsün bakalım.
“Kriz bizi teğet geçer” lafazanlığını sürdüre dursun.
Rakamlar lafazanlık yapanların suratına şamar olarak iniyor.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..