Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

KT/Çakma edepsiz!!

KT/Çakma edepsiz!!
 

www.milliyet.com.tr


Fenerbahçelilere bir teşekkür borcum var. İyi ki yenildiler de, ben de kutlamanın tadına vardım. Yoksa ömrü billah konvoya katılmazdım. Bu seferde Şampiyonluk kutlamalarına katıldım. Tam bir saat sokaklarda edepsiz edepsiz dolaştım. Ama ne edepsiz! Maç bitti. Düdük öttü. Yeğenim; “ama hala bunu biz evde kutlayamayız ki!” Diye isyan bayrağını çekince, daha 2 saat önce mide rahatsızlığımdan acilden çıktığımı bile unutmuş, üzerimde evde giydiğim şalvar, başımda bizim yöreye has çember, ha ha ayaklarımda kırmızı pabuçlarımla arabaya kuruldum. Da da dadada… Kızım senin yaşın başın kaç diyen yok, kocaaaa karı nere gidiyon diyen yok! Annemler köyde ya ondan!!!

Aman da aman! Ortalık sarı kırmızı, Sevgili Yolun Diğer Yarısı laf atmış ütüsüz bayrak asmışlar diye.. Valla ablacım bende sarı-kırmızıya dair hiçbir şey yoktu. Öylece daldım yani radyoda GS marşları…Neyse, Gençlerin havai fişek gösterileri mi istersin davul zurna oyunlar mı istersin, arabaları sallamak mı istersin bak burada korktum. Arabayı nasıl sallıyorlar üfffff. Trafik durdu, herkes arabasından indi, ama ben inemiyoruuum. Mümkün mü? Üzerimde şalvar, ayakta kalın çorap kırmızı pabuç hehe… “Amanın da ben romanıııımm” diye şöyle ortaya bir atsaydım kendimi, hem söylesem hem oynasam… Valla polisler anda içeri tıkarlardı… Tımarhaneden kaçmış diye… Ben de açtım müziği ellerim patlayana kadar alkış tutum da eve geldim. Ohh sefam olsun.

Cumartesi günü gittim bir tane kırmızı elbise aldım. Vallahi de billahi de edepsizliğim tuttu. Kırkından sonra azanı teneşir paklarmış sözüne inat-ki kırkıma çok var merak etmeyin- dizlerde uzun kollu bir elbise aldım. Ay bu ara revaçta mıyım ne? Beline siyah kemer, ayakta babet... Yenii yetmelerden gibiyim, ayıptır söylemesi... Dün akşam arabadan iniyorum. Mahallenin ufaklıklarından biri- ki, nedeni harçlık koparmaktır sanırım- Abla bugün bir daha güzelsin demez mi? Dedi, iki gözüme aksın ki, mahallenin fahriye ablası oluyorum diye korktum!!!

He şalvar dediniz de bir anımı anlatayım, yine böyle köyden geliyorum. Şalvar-çember köy kıyafeti ile, gözümde son moda güneş gözlüğü… Ama nasıl olduysa o gün yüksek ökçeli terlik ayağımda… El çantamı da diğer eşyalarla arabanın bağajına koymuştum. Geldim, geldim… arabada müzik desen çakkıdı, çakkıdı falan… Jandarmanın kontrolüne yakalandım! Allah'ım ben ne yapacağım şimdi… Nasıl ineceğim arabadan gözümde güneş gözlüğü, başımda eski püskü çember, şalvar altı yüksek ökçe…

Gülüyorum tabii… Siz olsanız kendinize içinden küfredip dışından gülmez misiniz? Tam bir çakma tipim yani…

Emniyet kemerini çıkardım, gülerek arabanın bagajına gittim. Ama arkadaki Kango tipli arabadakiler gülmekten yerlere yatıyorlar. Jandarma yanımda gülümsüyor. Bende gülüyorum tabii…

Neyse, bindim arabaya, uzattım evrakları Jandarmaya… Jandarma gülerek; buyurun efendim geçiniz demez mi! Yahu kardeşim baksana şu evraklara diyorum ben. Buyurun efendim geçiniz diyor. Yahu o kılıktaki bayanın evraklarını siz olsanız kontrol eder misiniz?

Çakma edepsizim tabii… Çakma edepsiz!

Peeeh hollywood yıldızları da neymiş, bende bu şalvar merakı olduktan sonra...

He bu arada geyik değilim, aslanım...

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..