Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '14

 
Kategori
TV Programları
 

Küçük Ağa Dizisi yapımcılarından ricamdır.

Küçük Ağa Dizisi yapımcılarından ricamdır.
 

Bugün gene bir televizyon dizisi yazısı yazmak durumundayım. Bazı okuyanlarım belki bu yazılarımı sevemiyorlar ama dikkatle okurlarsa mutlaka bu yazılarımda toplumsal, insani bir soruna değindiğimi fark edeceklerdir.

Küçük Ağa dizisi başladığı  gece yazdığım yazıda bu dizinin tutmayacağını ve çocuk hikayesi benzeri bu dizinin kısa sürede yayından kaldırılabileceğina değinmiştim. Yanılmışım. Belki son bölümlerde konunun çocuk hikayesinden çıkartılıp genç karı koca anlaşmazlığına, kaynana damat mücadelesine dönüştürülmesinden dizi tutuyor gibi gözüküyor.

Benim bu yazımda değinmek istediğim konu başka. Ben dizideki çocuk karekterin yanı Mehmet Can'ın yakın komşusu orta yaşlı beyle olan ilişkisine takmış durumdayım. Mehmet Can'ın ilgilendiği bir sokak köpeği var. Fındık. Orta yaşlı komşu bey de sanırım köpekten rahatsız oluyor ve köpeği şikayet ediyor. Olabilir. Hayvanları seven ki bunu özellikle belirteyim sonra hayvan sevenlerin lincine uğramayayım, ben de köpeklerden korkuyorum. Belki çocukken yaşadığım bir olay, belki hayvanlardan geçen kuduz hastalığının çok kötü örneklerine şahit olmam bende bu korkuyu yaratmış olabilir. Sokakta gördüğüm bir köpek karşısında mahalleyi terk edecek duruma geliyorum.

İşte dizide de komşu bey köpekten korkuyor. Köpek sahipsiz ve başıboş. Mehmet Can komşunun köpeğe olan antipatisi karşısında adamın evinin nakliyeciler tarafından boşaltılmasına bile sebep oluyor. Tabii adamda da suç var. Anahtarı saksının yanına bırakıyor. Bu devirde siz siz olun anahtarınızı paspas altı, saksı yanı bırakmayın. Ülkenin durumu belli.

Mehmet Can'ın bu çok sorumsuz ve kötü davranışı sonucu mağdur olan komşu dün gece de sahipsiz köpek Fındık'ın saldırısına uğradı. Karşıdan Mehmet Can ve arkadaşının seyrettiği hatta Mehmet Can'ın teşvik ettiği bu saldırı sırasında komşu yerlerde üstünde köpek debelendi durdu. Mehmet Can'ın ifadesine göre fındık komşuya sevgi gösterisinde bulunuyormuş. Ben kendi hesabıma o komşunun yerinde olsam  ve bu saldırıya maruz kalsa idim kalpten gitmiştim ilk dakikalarda. Kalpten gitmesem mutlaka bir yerim kırılırdı bu didişmede.

Ayrıca halen geçerli kanunlar da bir hayvanın yarattığı bir kazadan sahibini sorumlu tutup, cezalandırıyor, hatta hapis cezası bile var işin ucunda.

Şimdi sorarım size bu yaramaz ötesi, problemli çocuğun yarattıkları normal mi. Üstelik bu olayı şikayet için güvenlik güçlerine başvuruda bulunan komşu neredeyse çocuğun ailesi ve polis tarafından alayla karşılanıyor. Ben mi yanlış anladım acaba.

Televizyonun çocuklara, topluma örnek olması gerektiğini sürekli savunuyoruz. Bu düşüncedeki dizilerle mi örnek olacağız çocuklara, topluma.

Ben insanlar hayvan sevmesin, bakmasın demiyorum, kontrollü, çevreye, baktığı canlıya, kendine zarar vermeden bakabilir, besleyebilir.

Yılardır çevremdeki kişilere sorduğum bir soru var. 'Siz benden, benim çocuklarımdan rahatsız oluyor musunuz ,'diyorum. Tabii herkes 'Hayır.'diyor. Ben niye rahatsız oluyorum o zaman sizden.

Ne olur birbirimizi rahatsız etmeden yaşayalım bu yeterince karmaşık düzende.

Dizi yapımcılarından, senaristlerden ricam bu dizileri seyreden çocuk ve büyüklere örnek olmak istiyorsanız yazarken çok dikkatli yazın. Bu düşüncelerle büyüyen çocuklar günün birinde sizin de zararınıza sebep olur.

Yazımı bitirmeden belirtmek istediğim bir konu var. Bir başka blog'da  '17 Şubat Kediler Günü Kutlu Olsun 'diye bir yazı yazdım. Bir önceki Sevgililer Günü yazımın on misli fazla okunan bu yazım bana gösterdi ki insanlar, kedilerini Sevgililerinden on misli daha fazla seviyor. Yanılıyor muyum acaba?

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..