Küçük cüsseli dev adam!

Devasa bir kitapçı dükkânı. Giriş kapısından itibaren bütün raflar dolu! Tezgahın arkasında küçük cüsseli bir beşer. Belli ki boy pos endam dağıtılırken o uzaklarda, Vatan Millet, Sakarya sevdasıyla yanmış, ufalanmış önce köz sonra kül olmuş. Belli ki cüssesinin küçüklüğü, cürümünün “cirminin” büyüklüğü ondanmış.
Kapıdan içeri girerken selam verdim, ırmağından bir maşrapa su almaya geldim diye de takıldım.
Başını yüzüme çevirdi, ciddiyetinden taviz vermeden, soyadın ne diye sordu…
Şaşırmadığımı söylersem yalan olur.
Lakin şaşkınlığımı belli etmeden soy adımı kulağına fısıldayıverdim. Sen Yörüksün dedi!
Şakayla karışık alnımda “Yörük” mü yazıyor dedim, güldü. Alnında yazması gerekmiyor ki?
Türkler isim alırken soyadı koyarken ince eleyip sık dokumazmış. Şatafatlı, cafcaflı isimlere itibar da etmezlermiş.
İstersen sana bir sır vereyim, ne kadar şatafatlı ad ve soy ad varsa incele %90’ı gayrı Müslim kökenlidir dedi.
İsim ve soy isimden yola çıkarak kimlik tespiti Beşeri’nin uzmanlık alanıymış!
İlginç, ilginç olduğu kadar bakir bir alan!
Sohbet kendiliğinden bir mecra buldu ve akmaya başladı.
Bir dostum “Şifre Bizim Ölülerimiz” i okuyup okumadığımı sormuş, okumadığımı söyleyince de okumamı önermişti.
Ben de kitap evine bu arkadaşımın tavsiye ettiği “Şifre Bizim Ölülerimizi” almaya gitmiştim.
Meğer aradığım kitabın yazarı da küçük cüsseli bu Dev adamış! Heyecanım bir kat daha arttı.
Tezgâhın önündeki kitap yığınının içinden dış kabı sökülmüş bir kitap aldı, aradığın kitap bu diye bana uzattı.
Hem yeni basılmış, hem de cilt kapağa sökülmüş bir kitapla karşılaşınca şaşkınlığım yüzüme yansımış olacak ki Yazar açıklık getirme ihtiyacı duydu.
Dış görünüşüne aldanma, çok değerli bir araştırma kitabı. Hem oku hem de iyi sahip ol demeyi ihmal etmedi.
Kitabı hem okuyacak, hem okutacak hem de iyi muhafaza edecektim.
“Şifre Bizim Ölülerimiz” Çok ilginç bir kitap! İsim ve soy isimden yola çıkarak Türk’ü Türk’ten başka herkesin yönettiğini isim isim yazmış.
Gayrimüslimlerin gündüz camide imam, gece kilisede papaz olduğunu vurgulamış. Cemaat liderlerinin hem azınlık halklarından olduğunu, hem de gayrimüslim kökenli olduğunun altını çizmiş.
17 Aralık operasyonu ile gündemden hiç düşmeyen Fetullah Gülen Hoca Efendi ile Erdoğan hakkında çok çarpıcı iddialar var!
Bu iddiaları paylaşmadan geçersem “Şifre Bizim Ölülerimize” ihanet olur!
Erdoğan’ın Annesi Gürcistan Ermeni’si, Babası Rumpontus imparatorluğuna bağlı Potomya’lı Rum muş!
“Fetullah Gülen’in ermeni olan Dedesi Pasinler’de İbrahim beyin hizmetkârlığını yaparmış.
Rus işkâlı sırasında Ermeniler ayaklanınca, İbrahim bey ve ailesi; ermeni hizmetkârların hıyanet ve tasallutuna uğramış. İbrahim Bey bunların bir bölümünü öldürmüş. Arkasından intihar etmiş. Olaydan sağ kurtulan Gülen’in babası Ramiz 18/19 yaşlarındayken İspir’e gelip yerleşmiş.
Ramiz Efendi, İspir’de Refia hanımla evlenmiş.. Bu evlilikten 3 kız 8 erkek 11 çocuk dünyaya gelmiş.1 kız 2. Erkek olmak üzere 3’ü vefat etmiş. 2 kız,6 erkek 8 kardeş Hayatta kalmış. Erkeklerin En Büyüğü Fetullah Gülenmiş.(şifre Bizim Ölülerimiz S.143) Dahası da var elbette.
Hoca Efendi’nin Gayrimüslim kökenli olduğu da sır değil.
Şu yalan dünyada gökteki yıldız kadar devlet kurup, kurduğu İmparatorlukların başına, Türk’ten başka ne kadar devşirme varsa getiren bir başka millet varsa ayağa kalksın!
Bu gün Milli kimliğimize yapılan saldırı, Türkiye Cumhuriyeti adına yapılan tasallut ve TC karşı duyulan kin ve nefretin temelinde yatan gerçek Bu değil midir?
Halkımızı suya götürüp susuz geri getirenlerin gerçek kimliğine baktığınızda "Mehmet Beşiri'ye" hak vermemek imkânsız!.