Külah düştü, nal göründü!

Planlı ve programlı çalışmıyorsanız, ne siyasette, ne bilimde, ne de 2008 Beijing Olimpiyatları’nda başarılı olabilirsiniz! Başbakan, olimpiyatların tüm spor dallarında döküldüğümüz sırada; “ Bir kişi tek başına sekiz altın alıyor, bizim bir altınımız bile yok. Olimpiyatlarda bizlere yakışmayan bir neticenin çıkması, böyle külahımızı önümüze koyup düşünmemizi gerektiriyor” demiş.

Doğru söylemiş ama şimdi sormazlar mı, “İktidardayken, külah kimdeydi” diye! Neyse merak etmeyin, bu sözlerin ardından güreşte bir altın göründü. Rusya’nın Özerk Dağıstan Bölgesi’nden 2006 yılında Türkiye’ye gelen ve Türk vatandaşı olan Ramazan Şahin, açıklamasını da Rusça yaparak Türk milletini gururlandırdı!

Aaa! Oda ne! Afrika’nın fakirliğinden kopup gelen Etiyopyalı Türk vatandaşı Elvan’da atletizmde 2 gümüşü, madalya hanemize yazdırdı! Sağ olsun! Varolsun!

Bulgar’lardan bir milyon dolar karşılığında transfer ettiğimiz halterin unutulmaz ismi Naim gitti. Ardından Halil Mutlu’yla sevinecekken, o da dopinglendi. Ya sonra? Onca ağırlığın altında eziliverdik!

Olimpiyat tarihinde toplam 74 madalya’nın 55 ‘inini güreşte alan Türkiye minderde tuş olup, sonunda ata sporunu da yabancılara kaptırdı!

İşte dünya’nın parlayan yıldızı, hem ticarette, hem de sporda hedefleri olan Çin’in Olimpiyatlara bakış açısı; “ Birinci hedefleri, Olimpiyat ruhu ve Çin spor ruhu doğrultusunda sporcularının ruh ve ahlakını göstermek. İkincisi; İyi dereceler elde etmek ve üçüncüsü ise; Katılım ile ülkelerarası dostluğu geliştirmekmiş.”

Bakın sonuçlara; Çin 50 altın, 20 gümüş ve 28 bronzla toplamda 98 madalya (eurosport) ve onları takip eden diğer gelişmiş ülkeler. Türkiye ise; Kenya’nın bile 15. olduğu Olimpiyatlarda 36. oldu. 1936–2004 yılları arasında toplam 74 madalya! İyi ki Naim, Elvan ve Ramazan’ı Türk vatandaşı yapmışız! Ya onlarda olmasaydı, sonunculuğa demir atmıştık!

Ama yine de üzülmeyin, bizlerde diğer olaylarda dünya birinciliğini alırız! Örneğin, tersanedeki toplam 104 ölümle altın, magandacılıkla gümüş ve daha nice olumsuz olaylarımız ile bronz madalyayı Allaha şükürler olsun kimseye kaptırmayız!

Bir ülkenin gelecekte, spor, tarım, eğitim, iç - dış politika ve daha nice alanlarda plan, program ve hedefleri yoksa, o ülke her alanda “ Nal” toplamaya adaydır.

Külah düştü, nal göründü!

Bakalım 2012’deki Londra Olimpiyatlarında külahtan altın mı, yoksa nal mı çıkacak?

Ölmez de sağ kalırsak, hep birlikte göreceğiz.

Sevgi ve sağlıcakla kalın

erterd@msn.com

Ağustos 2008/Bursa Ertuğrul ERDOĞAN