Hapınızı yuttunuz mu?

Partilerin iktidar olduğu günlerde, bende orta direğin “olmazsa olmaz” dediğimiz ürünlerin satış fiyatlarını ajandama not etmek, benim için artık gelenek olmuş. İsterseniz hepimizi ilgilendiren bu rakamlarla bir yolculuk yapalım. Ne dersiniz?

Notumdaki tarih 3 Ekim 2002 Kafanız karışmasın diye TL’yi YTL’ye çevirdim. Aman dikkat! Rakamlardan başınız dönmesin. Şimdiden ilaçlarınızı yanınıza alın!

( YTL )

Ürünün Cinsi 03.10. 2002 30.08. 2008

Ekmek 0, 25 0, 75

Et 8 18

Otobüs bileti 0, 40 1.20

Sigara (Maltepe) 0, 25 2.30

Poşet Süt 0, 55 1.50

Tüp gaz (büyük) 18 42

Benzin 1.66 3.38

Kira 200–300 500–700

Memur Maaşı (En Düşük) 600 1.113

Hükümetle sendikalar, (KESK Hariç) günlerdir bir masanın etrafında üç aşağı beş yukarı memurların ücret artışlarının pazarlığından sonra 2009 yılı için 8, 7 oranında artışı kabul ederek, polislerin biber gazının dışarı salımını önlenmiş oldular!

Bakınız “Açlık Sınırı” rakamlarına dudaklarınız uçuklasın!

Kamu-Sen : 940 YTL

Memur-Sen: 821 YTL

TUİK : 255 YTL Toplayın, üçe bölün, olmadı aşağıdan tekrar yukarı toplayarak sağlamasını yapın, sonuç yine A-Ç-L-I-K

Peki, dört kişilik bir Türk ailesinin “ Yoksulluk Sınırı” yani Asgari Geçim Ücretlerini merak ettiniz mi?

Türk – İş : 2.377 YTL

Kamu-Sen : 2.646 YTL

TUİK : 660 YTL İsterseniz yine matematiksel sağlamalarınızı yapın. Kendinizi zorlamayın, içinde ne tatil, ne de kültür bulabilirsiniz! Yalnızca fizyolojik ihtiyaçlarınızla boğuşursunuz.

Temmuz 2008 sonrası memur maaşlarına göz attınız mı? Benim dikkatimi çeken, 9/2’nde olan bir polis memuru 1.615 YTL alırken, 9/1’inde bir öğretmen 1.222 YTL alacak. Yorum sizde.

Birazda borçlarımıza göz atalım ne dersiniz? Biliyorum borç denilince, birçoğunuzun suratı şimdiden asıldı. Adrenaliniz yükselip, kalp atışlarınız hızlandı, değil mi? Ama bunlar Türkiye’nin ve hepimizin gerçekleri.

2002’de 130, 2 Milyar dolar dış borcumuz varken 2007 sonu itibariyle 247, 7 milyar dolar borçlanmışız! Özel sektör ise, yurtdışından 158 Milyar doları bizlere kredi vermek ve işletmelerini büyümek için almış! İç borçlar ise aldı başını gidiyor tam 262 Milyar YTL.

Kredi Kartları cartlamasıyla dar gelirli insanlarımız borç batağına gömüldü. Bankalar tarafından leblebi gibi verilen 38 Milyon kartlı vatandaşlarımızın % 80’i, 18 Milyar Dolar borç batağında çırpınıyor! Sırf bu kart yüzünden 3 yılda 41 vatandaşımız intihar etmiş. 41 kere Maşallah bize değil mi?

Peki, kredi kartı veren Bankalar ve onun uzantısı olan şirketlerin, dünya krizde iken % 34 oranında karlarını artırdıklarını biliyor muydunuz? Sizler borçlarınızı yükseltirken, ilk 500’e giren şirketlerin net karları ise 18, 2 Milyar YTL

Aramızda 2 Milyon 443 bin işsiz, her gün umut diye çalmadık kapı bırakmıyor. Evladım üniversiteyi kazandı diye sevinme! Allah korusun birçok üniversite mezunu genç, Türkiye’de yine de işsiz potansiyeli.

Telekom’un 6, 5 milyar dolara ( Yıllık karı 2 milyar dolara yakın) satıldığı ve Türkiye’nin daha birçok can damarı olan kuruluşları öldüm pahasına Amerika, İngiltere, İsrail, Yunan ve diğer gelişmiş ülkelere satılarak, 1986–2007 yılları arasında yalnızca 30, 5 milyar dolar gelir elde edilmiş. Sizlere faizleriyle kredi verme yarışı içindeki Bankaların % 51’i yabancılara satılarak, söz haklarını ellerine geçirmişlerdir.

Hapınızı yuttunuz mu?

Hani derler ya, “ Bir ülkenin zenginliği, diğer ülkenin fakirliği” diye. Sizler iyi çalışın. Her çalıştığınız alın teri, bankalara ve şirketlere kar olarak geri dönecektir.

Umarım kafanızı karıştırmamışımdır! Gayri Safi Milli Hâsıla, Kişi başına düşen milli gelir, İthalat ve ihracat ve akabinde ki cari açık, enflasyon, yatırımlar, mikro ve makro dengeler ile diğer ekonomik göstergeler konusunda sizlerde araştırıp, beni bilgilendirirseniz çok sevinirim.

Ramazanınız mübarek, sofranız bereketli olsun.

Sağlıcakla kalın.

erterd@msn.com

Ağustos-2008/Bursa Ertuğrul ERDOĞAN