Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '09

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Kültürel miras ve alacaklının sopası

Kültürel miras ve alacaklının sopası
 

Acurol 15 Haziran 2009 da aramızdan ayrıldı


Ocak ayında yaşadığım bir "travma" üzerine, uzun süredir blogdaki görevimi: bir "kültürel miras" olan yemek yazma görevimi bırakmıştım.

Halbuki o günlerde bir çok proje geliştirmiş ve bunları da yazılarımda vurgulamıştım. Ve her gün yeni bir "bahane" üreterek, yazmayı ertelemeye devam ettim. Ancak bugün internet gazetelerini okurken, yemek kitabı yazarı Erkan Acurol'un bir "yüklenicinin (müteahhit) sopası" ile öldürüldüğünü okuyunca içime inanılmaz bir sıkıntı bastı.

Düşünsenize;
yapacak yığınla para kazanma projesi dururken (bir dönem ben de yaptım bilirim: yüklenicilik gibi örneğin) ve toplumumuz da -ne yazık ki- sadece "para kazananları severken", siz 62 yaşınıza karşın ve gazetede bulmaca çözmek dururken, bir yörenin binlerce yıllık kültürel mirasını yazmaya kalkışın... O mirası tat tat ve harf harf biriktirin... Kitaba çevirin... Ve mesela benim kütüphaneme bile girin... Kafanızın içi, beyninizin her kıvrımcığı bu "kültür birikimi" ile dop dolu olsun... Ve 2009 yılında, beyninin hiç bir kıvrımcığında "kültür" olmayan biri ona sopa indirsin...

a! Çelişkiye bakın...
Bu beni yıllardır düşündüren bir çelişkidir. Yani tümünü toplasanız bugüne ve yarına dair "kuruş değeri olmayan" yığınla insan, dünü bugüne bağlayan bir avuç entellektüeli nasıl da kolay ortadan kaldırabiliyor. Mesela bir entellektüelin maliyetini kimse düşünmez ama tuğla parasının peşine herkes düşer. Hiç bir entellektüel konuşmasının ya da yazmasının karşılığını bu "kültürsüz" kişilerden istemez ama, bu "kültürsüz" kişiler sopalarını karşılık almak için rahatça sallarlar.

Umarım böyle olmaz ama, sanım sopa sallayan kültürsüz kişi, "asla" entellektüeline saygı duymayan bu toplumun kurumlarından da kolayca sıyrılacaktır.

Zira "borçlar hukukunun" umurunda mıdır, öldürülen "borçlunun":
"Bugün ne tuhaftır balıkçıda papalina vardı. Aslında mevsimi değil. Etraflıca baktım. Papalina idi. Bir miktar aldım sizlere sunmak için." diyen kişi olması?

Ya da binlerce yıllık kültür mirası olan geleneksel Ayvalık evleri ile alakası olmayan mimari projeleri, patates baskısı yapar gibi uygulayan bir müteahhit için ne manaya gelir ki:
"Hiçbir yabancı madde katmadan, herkesin tadını özlediği ev reçelleri kaynatıyorum. İşin kaynağı annemdi. Üzerine 50 yıllık deneyimimi ekleyince, iddialı bir tat ortaya çıktı." diyen bir kültür emekçisi.

Erkan Acurol bugün ve ihtimal ben bu yazıyı yazdığım sıralarda, İstanbul'da gömülecek. Yarın adı bile anımsanmayacak. Hatta kitapları alınacak okunacak ve tarifleri yapılacak ama, bir kültürsüzün indirdiği sopa ile susturulan "tarihi miras aktarımcısı" olduğu hiç anımsanmayacak. Kültürsüz kişii kısa süre sonra "özgürlüğüne" kavuşacak. Ama ne yargıç ne aile bireyleri ya da komşuları, onun bir "kültür mirası koruyucusunu" ortadan kaldırdığını düşünmeyecek. Kendisi de tabi... Ve ona mesela yemek servisi yapan garson da...

Evet...
Okurdan ricamdır, Erkan Acurol aramızdan ayrıldı ama lütfen hepimizin kütüphanesinde: "Kydonia Ayvalık Mutfağı: Ege'nin Arka Bahçesi" ve "Lezzetli Günler için Pratik Mönüler" yerini alsın. Ve lütfen tarayıcılarınızın sık kullanılan sayfalar bölümüne Acurol "sustu" ama, konuşurken yazdıklarını saklamak için "http://yesilmutfak.blogcu.com/" sayfasını ekleyiniz.

Bu kültür emekçisinin toprağı bol olsun...


Bugün milliyette çıkan yazıyı okumak için:
http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=15&ArticleID=1106923&Date=16.06.2009&b=Dovulen gurme hayatini kaybetti&ver=18

 
Toplam blog
: 49
: 8893
Kayıt tarihi
: 22.11.07
 
 

1964 İstanbul doğumlu, Ankara'da yaşayan İTÜ mezunu bir mimarım. 1991-1998 yılları arasında Mimarl..