Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '13

 
Kategori
Spor
 

Kupa Fenerbahçe'yi kendine getiriyor.

Kupa maçlarının Fenerbahçe için kendine gelme terapisi olduğu bir gerçek artık.

Fenerbahçeli futbolcular ligde olmadığı kadar Avrupa ve Türkiye Kupası karşılaşmalarında istekli, mücadele gücü yüksek bir karşılaşma oynamayı tercih ediyorlar.

Burada teknik direktörün maç statüsü seçtiğini asla düşünmediğini çok iyi biliyorum.

İşin futbolcularda bittiğinin net göstergesidir bu maçlar.

En başından beri savunduğum bir şeyi Semih, Beykan ve Salih nedeniyle tekrar etmem gerekiyor.

Kupa maçları bu üç futbolcunun Fenerbahçe'de kendilerini göstermesi bakımından araç olmuştur. Beykan için işin çok başı ancak Semih ve Salih'in Aykut Kocaman'ın elini güçlendiren alternatifler olması önemlidir.

Semih'in saha içinde üstlendiği rol taktiksel olmanın da ötesinde bir yerdedir. Umarım o da bunun farkındadır. Çok değil beş maç bu şekilde mücadele etsin Fenerbahçe'nin ligdeki havası da değişir.

Şans her zaman niyet gösterenin yanında olur. Semih'in attığı gol Carson'ın talihsizliği değil, Semih'in gayretinin karşılığıdır.

Salih'in dünkü pozisyonu forvetin arkasında rakibe hücum presi uygulamaktı. Bu rol modern futbolun en önemli bileşenidir. Salih bunu başarır ya da belki gücü yetmez ayrı bir konu ancak o bölgede her kim oynuyorsa Salih'in dün yapmaya çalıştığı şeyi yapması Fenerbahçe'nin orta sahadaki yerleşimini de etkileyecektir.

Meireles maç eksiğini kapatmak için sahadaydı. Bıraktığı yerde olmadığını izledik, çalışması gerekiyor. Bir de doğal olarak içine girdiği psikolojiden çıkması; sanırım bu çok daha önemlidir.

Fenerbahçe'nin en zayıf karnı topun Volkan'dan itibaren oyuna sokulma kısmıdır.

Ne Egemen ne de Bekir bunu yapacak kapasitede değiller. Zaten defalarca birbirlerine pas vermelerinden bunu anlıyoruz. Bekir'in zaman zaman topla çıkması sürpriz yaratıyor ancak böylesine inisiyatife dayalı atak organizasyonu takımın genel oyun organizasyonu içinde yer almadığı için arkadaşları ne yapacağını izlemeye geçiyor.

Egemen ile Bekir'in arasındaki gereksiz pas trafiğini kesecek bir futbolcuya ihtiyaç var; bu Meireles olur, Baroni olur, inisiyatif sahibi olacak Mehmet Topal olur, ama geriye gelip bu ikiliden topu almak şartıyla.

Volkan bir süredir tüm konsantrasyonunu kaybetmiş bir şekilde maçtan kopuk izliyor gibi... Kaleyi ilk devraldığı zamanlarda da böyleydi. Toparlanması gerekiyor. Bulunduğu pozisyon Fenerbahçe'nin en önemli bölgesidir.

1461 Trabzon'un yaptığının fazlasını Bursaspor yapabilmeliydi. Ancak Ertuğrul Sağlam'ın maçla ilgili konsantrasyonuna bakınca beklenti içine girmek de gereksiz oluyor.

Geçen sezonun kupa finalistinin bu kadar erken havlu atacak pozisyona gelmesi de düşündürücüdür.

Hakem Kuddusi Müftüoğlu bir sene sonra yardımcı hakeminin de biraz zorlamasıyla Fenerbahçe lehine penaltı kararı vermesine karşın ilk yarım saat içinde verdiği ters kararlarla maçın erken bir sonuca gitmesini engelleyen kişi oldu.

Kanarya kupayı sevdi 

Meireles'e çıkardığı kart hakemlerimizin bu futbolcuya karşı bir art niyeti mi var şüphelerini beraberinde getirmiştir. Bu durumu ilerleyen haftalarda test etme imkanımız olacaktır. Eğer hakemler Meireles'e sahada ceza verme yarışına girerlerse futbolumuz adına altından kalkılamayacak bir sürecinin fitilini de ateşlemiş olurlar.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com 

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..