Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ekim '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kurallar, çiğnenmek için mi var?

İstanbul’da yaşayanlar, yeşil renkli belediye otobüslerini bilirler. Yeşil renklidirler; çünkü havayı az kirletirler, çevre dostudurlar. Bir de ABS fren sistemleri vardır. Bu fren sistemi, cep telefonu gibi manyetik etkiye sahip olan cihazlara karşı oldukça duyarlıdır. Onun için İstanbul’da her yeşil renkli belediye otobüsünde, cep telefonlarının araç dahilinde kapalı tutulması gerektiğini belirten uyarı yazıları bulunmaktadır.

Ne yazık ki, İstanbul’da yaşayanların önemli bir kısmı; uyulması çok kolay görünen bu kurala bile, bu araçlara her bindiklerinde kayıtsız kalmaktadırlar.

Araçlarda çalan bir telefon, ve ardından insanlardan yükselen homurtular, uğuldamalar. Belki onun içindir ki; her yeşil otobüse binişimde, sanki bir cenderenin içine girmişim gibi hissederim kendimi. Yeşil otobüste geçen yolculuklar, oldum olası germiştir beni.

İstanbul’da yaşanan kural ihlâlleri, sadece belediye otobüslerindekilerle sınırlı değil; ne yazık ki. Hatta İstanbul, artık başlı başına bir kuralsızlıklar ve duyarsızlıklar şehri oldu da denilebilir: Üst geçidin ve trafik ışıklarının olduğu bir yolda, ısrarla parmaklıkların üzerinden atlayarak yolun karşısına geçmeye çalışanlardan tutun da; mahallelerde mutâd çöp toplama günlerinin dışında, sokağın tam ortasına çöpünü boca edenlere kadar…

Zaten şehirde suç işleme oranının tırmanışa geçmesi de; İstanbul’un artık kronikleşen kuralsızlıklar ve duyarsızlıklar hastalığının çok açık bir belirtisi değil mi?

Artık İstanbul’u dışarıdan gören bir kimse, gıptayla içini çekip de:

“Ne güzel İstanbul, be!” diyememektedir. İstanbul’a duyulan özlemin ve imrenmenin yerini bugün artık; İstanbul’da yaşamamanın verdiği bir huzur, şükretme duygusu almıştır:

“İyi ki İstanbul’da yaşamıyorum. Çok şükür!”

Çünkü İstanbul’da uyulması zorunlu olan kurallar, artık insanların kendilerine göre koydukları kurallardan ibaret olmaktadır. Hiç kimse uluslar arası bir ünü olan İstanbul’un, kendine özgü şehir kurallarını dikkate almamakta; İstanbul’un kurallarına uymamaktadır.

İzlemiş olanlar bilirler. Bir zamanlar bir dizi vardı: Deli Yürek. O dizinin bir bölümünde, Yusuf Miroğlu’nun şöyle bir sözü vardı:

“Kurallar, bizim ahlâkımızdır.”

Peki ya bizler; İstanbul’un kurallarını birer birer ihlâl ederken, yeteri kadar ahlâksızlık etmiş sayılmaz mıyız?

Hem de toplum olarak, töre ve ahlâk kurallarına bu kadar çok önem verdiğimiz halde.

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..