Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '16

 
Kategori
Deneme
 

Kürk Mantolu Madonna ve Kürklü Venüs ve kedi kürkünden palto

Kürk Mantolu Madonna ve Kürklü Venüs ve kedi kürkünden palto
 

Kürklü Venüs


Kitap raflarında en çok okunanlar listesinde görüyoruz Kürk Mantolu Madonna’yı. Metin Erksan’ın unutulmaz filmi ‘Sevmek Zamanı’yı ‘bu zamanda böyle sevmek olur mu’ diye unutamıyoruz. Sonra Mazoşizmin baş eseri Kürklü Venüs’ü okuyoruz öyle tesadüfen, Leopold von Sacher-Masoch ‘dan. Benzerlikler yüzümüze gözümüze çarptıkça hayal kırıklığına benzer bir his içimizi sarıyor. ‘Hayır öyle değildir’ deyip geçiştirmek istesek de siztekbenhepimiz isimli ekşi sözlük yazarının saptamalarına kulak kabartabiliyoruz:

''Novella‘nın daha giriş bölümünündeyken Leopold Von Sacher Masoch'un  eseri  Venus Im Pelz (Kürklü Venüs)'i okuyanlar, birkaç sayfa ilerledikçe yazılanların kendilerine son derece aşina olduğunu fark edecekler. Kürk Mantolu Madonna hikaye, karakterler ve ana fikir hususunda ne yazık ki esinlenilmiş bir eser olmaktan ziyade neredeyse birebir alıntılanılmış…

Bizlere Raif Bey'in gizemini çözmemizde yardım eden rasim karakteri, Venus Im Pelz'deki Wasser ile aynı kişi. Tüm kitap boyunca hikayesini okuduğumuz Raif Bey ise, Severin. hatta Maria ile Wanda arasında dahi o kadar çok benzerlik var ki…

Masoch'un eserinde roman Wasser'in anlatımıyla başlıyor, tıpkı Kürk Mantolu Madonna'da Rasim'in anlatımıyla başlaması gibi. Ancak belirgin tek fark Sabahattin Ali Raif Bey'in defterinde yazanlara geçmeden önce Raif Bey'in kendisini üçüncü bir gözden Masoch'a göre daha detaylı ve uzun bir şekilde yansıtmış. Her iki eserde de giriş bölümünden sonra ana kahramanların defterlerinde yazanlara geçiliyor.

Severin, ormanlık bir alanın içinde gördüğü kürklü venüs heykeline aşık olup daha sonra onun gerçeğini görünce bir heyecana atılıyorken aynı şekilde Raif Bey'de bir sergide gördüğü Kürk Mantolu Madonna tablosuna kapılıp onun gerçeğine aşık oluyor. Her iki karakter de son derece dışa kapalı ve melankolik bir yaşam sürüyor. Birisi acı çekmekten zevk aldığını dile getirirken bir diğeri hayatta isteyerek acı çekmek için yaşayanların olduğuna sık sık atıf yapıyor.

Wanda kendini diğer kadınlardan farklı bir yere konumlandırıp isteklerinin herkesten farklı olduğunu ve Severin'den umutlanmamasını dilerken aynı karakter halinin Maria'da bulunması tesadüf demek için çok iyi niyetli bir yaklaşım. H
atta her iki kitapta da küçük bir konuşma halinde de olsa lezbiyenlik konusu kadın kahramanların ağızlarından geçiveriyor. Wanda gerçek anlamda, kendisi söylemese de günü gününe uymayan çokça merhametli bir o kadar acımasız olabilen bir karakterdeyken Maria kurguda ancak kendisine yaklaşabilecek kadar tahlil edilmiş. ‘’ 

Acaba okurken ‘işte gerçek aşk budur’ dediğimiz önemli eser Kürk Mantolu Madonna, Kürklü Venüs ’den izler taşıyor mu gerçekten? Metin Erksan’ın Sevmek Zamanı filmi de bu etkiyle yazılmış olabilir mi diyoruz. Bir anda tüm hayal kırıklığımıza Dostoyevski bizi paltomuzdan çekerek cevap veriyor, hem de Gogol’un kısa hikayesi olan hikaye kahramanı devlet memuru Nikolay Vasilyeviç’in, parası o kadarına el verdiğinden, Samur kürkü gibi görünen ama kedi kürkünden yapılma ve ancak 1 yıl sonrası için diktirebildiği Palto’sundan yola çıkarak… Dostoyevski Gogol’un bu kısa öyküsü için ‘Hepimiz onun Palto’sundan çıktık’ diyor. Zaten Gogol da bu hikayeyi bir başka hikayeden esinlenerek yazmış, silah yerine paltoyu konu edinerek. 

O an, biz neyiz, kimiz diye düşünürken kimin olduğunu henüz bilmediğimiz birinin paltosunun cebinde buluyoruz kendimizi ve ordan çıkmaya çalışırkenki halimiz çok komik görünüyor. Palto’dan çıkmayı başaranları tarih unutmuyor, asıl soru bizim bu paltodan çıkıp çıkamayacağımız. Çünkü çıkamazsak hiç farkedilmeyeceğiz bile, hiç farkedilmeyeceğiz birilerinin paltosunun cebinde…

Sevda Kuşu

18.12.2015

 

 
Toplam blog
: 69
: 1030
Kayıt tarihi
: 12.12.15
 
 

Üniversite mezunuyum, İngilizce ve Fransızca biliyorum, bir firmada yönetici olarak çalışıyorum. ..