Kürt kardeşlerim, devlet sizi hizmet konusunda ikinci plana atmıyor, size böyle söyleyenlere inanmay

Dün gece TV'den kulağıma sesler çarptı. 32. Gün programı var. Programda Kürdistan coğrafyasında yaşayan, doğulu Kürt gençlerine sorular soruyorlar, sorunlarını dile getirtiyorlar.
Gencin birisi şöyle dedi:

'Buradan çıkan yer altı kaynaklarından devlet bize de versin, bize de katkı yapsın.'

Gencin algı zayıflığına, bazı siyasetçilerin söylemlerine nasıl inandığına, o söylemlerle fikir sahibi olmaya çalıştığını anlayıp acı acı güldüm.

***

Kürt kardeşlerim, devlet sizin kültürünüzü yok saydı, dilinizi yasakladı, şarkınıza bile karıştı, Türklüğü benimsemenize uğraştı; bunlar yanlıştı ve bu yanlışlar 70 yıl düzeltilmedi.

İşte Türklerin siz Kürtlerden tek farkı budur; ne kültürüne karışıldı, ne diline, ne şakısına, ne de başka bir milletin benliğini benimsetmek zorunda kaldılar.

Evet, bunların hepsi, lanetle anılması gereken ve hemen düzeltilmesi gereken birer gerçektir.

Ama, 'Yiğidi öldür ama hakkını yeme!' atasözünün meseleyi çokta güzel özetlediği bir gerçek daha vardır: Devlet, Türklerle Kürtler arasında hizmet konusunda herhangi bir ayrım yapmamıştır, en az 20 yıldır...
Bilakis, Kürt isyanını dindirmek ve yapılan yanlışları düzeltmek için, Kürtlere karşı imtiyazlı hizmetlere önem vermiştir. Bunları göz ardı etmek, inandırıcılığı yitirmektir.

***

Devlet; Türk'e, Laz'a, Çerkez'e, Arap'a ve Kürt'e hizmet konusunda herhangi bir ayrım yapmadı; Doğulu Kürt fukaraysa, Batılı Türk'ün bir eli yağda bir eli de balda değildi, Türk'te yoksuldu. Türk'ün yaşadığı coğrafyadan çıkan yer altı kaynaklarından, Türk'e de pay vermiyordu.

Sözün özü, devlet aldığı yerel kaynağını hizmet olarak geri veriyordu.

***

Kürt kardeşim bilmediğin veya görmediğin bazı şeyler var, örnek vereyim:

Çiftçiler için tarım politikalarında desteklemeler söz konusudur. Bu destekler, tarımsal ürünler üzerinden, tarla parası ve  mazot desteği olduğu gibi, tarımsal makineler üzerinden de devlet desteği söz konusudur.
İşte bu tarım makineleri desteklerinden doğulu her çiftçi faydalanırken, batılı çiftçilerden 10 kişiden yalnız 3'ü faydalanabiliyor.
Bu adaletsizce gelebilir ama bu devletin Kürtlere karşı yaptığı hataları azaltmak için onlara tanıdığı bir ayrıcalıktır; asla çok görmem ve yapılan ayrıcalık doğrudur.

Devletin diğer yardımları kömür gibi, çocuk parası gibi, dul kadınlara maaş gibi, engellilere maaş, engelli annelerine maaş gibi sosyal devlet faaliyetlerinde hiçbir eşitsizlik yok, Türk ne alırsa Kürt'de onu alıyor. Hatta Kürtler'e bu konularda daha ayrıcalıklı yaklaşılıyor.

Doğudaki Kürt köylerinden elektrik parasının alınmadığı yıllar oldu.

***

Kürtlere karşı dayatmacı devlet politikası olmuştur. Dilleri yasaklanmış, kültürleri horlanmıştır. Evet, bunların hepsi baştan sona yanlıştır; buna karşı oluşan Kürt isyanını anlıyor ve mücadelelerine hak veriyorum; fakat çıkar:

'Devlet bize bakmiyi' dersen,

'Devlet bize de bakmiyi' derim.

***

Yer altı kaynaklarından istenilen pay, devletin götürdüğü hizmetleri göz ardı etmek ve ülke genelide yaşayan diğer halklarla arada oluşacak eşitsizliği istemektir.

Diyorum ya 'kimse anlatıldığı kadar kötü değildir' diye. İşte devlet de, Kürt siyasetçilerin anlattığı kadar kötü değildir, Kürt kardeşim.

O tek adamcı Kürtçüler var ya kardeşim, muktedir olsalardı, kendilerine yapılanı yapacaklardı.

Milliyetçinin zihniyeti aynıdır kardeşim, mantığı da aynıdır.

Yani ne Türkçü Kürdü, ne de Kürtçü Türkü eleştirsin.
Kardeşsiniz olum siz, çünkü aynısınız ve birbirinizden betersiniz.

-Mustafa Yıldırım - 10.05.2014