Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '14

 
Kategori
TV Programları
 

Kurt Seyit Şura ve Kara Para Aşk ile Ay Yapım geceleri…

Kurt Seyit Şura ve Kara Para Aşk ile Ay Yapım geceleri…
 

Her şeyin hızla tüketilip yenilendiği bir çağda sektör de doğal olarak aynı hızla ilerliyor. Eylül sezonu derken gördük ki sezon ortasında sezonlar başlayabiliyormuş.

Belki bunun en büyük sebebi dizilerin tutunamayışıdır ya da yurt dışı piyasasındaki beklentidir. Nedeni bu yazımın konusu değil elbette ama sezon sonu bilinen haziran ayı yaklaşırken mart ayında yeni yapımlar görücüye çıkınca ister istemez düşünmeden de edemiyoruz.

Gelecek yıl görücüye çıkamazlar mıydı?

Evet, haziran yaklaşırken mart ayında iki yeni yapım görücüye çıkıyor. Başka yapımlar da yolda. Bunlardan biri bu hafta yayınlanacak Kurt Seyit ve Şura diğeri ise gelecek hafta yayınlanacak olan Kara Para Aşk.

İki yapımda Ay Yapım imzalı. İsimleriyle, içerikleriyle oyuncu kadrosuyla epeydir adlarından söz ettiren yapımlar sonunda izleyici karşısına çıkıyor. Henüz erken olsa da bunu söylemek görünen o ki her iki dizi de ekranların uzun soluklu işleri arasında olacak yapımlardan.

Bu da demek oluyor ki haftanın dört günü AY Yapım imzalı işler izleyeceğiz.

Pazartesi akşamları ATV’de yayınlanan Karadayı, salı akşamları Star TV’de Kurt Seyit ve Şura, çarşamba akşamları ATV’de Kara Para Aşk, perşembe boşuz, cuma akşamları Star TV’de Medcezir.

İki devam eden dizisi iki yeni başlayacak dizisiyle ekranlar AY Yapım geceleri olacak. Açıkçası işlere bakınca da haklılar yani.

Karadayı iki sezondur devam eden ve gelecek sezona da devam edeceğini açıklayan büyük bir kesimin beğeniyle izlediği pazartesi ATV’nin yüzünü güldüren bir iş.

Medcezir sezon başında ekranlarda yerini aldı ama kısa sürede adından fazlaca söz ettiren cuma akşamları Star TV’nin yüzünü güldüren bir iş.

Kurt Seyit ve Şura ile Kara Para Aşk ise henüz yayınlanmasalar da görüntülüleriyle kalıcı olduklarını söylüyorlar. Böyle olunca da AY Yapım geceleri olması çok doğal. Oyuncu seçimlerinden senaryo yazımına kadar titizlik ve emek sarf edilen işleri de seyirci kucaklıyor. Bu iki işi de kucaklayacaklarını düşünenlerdenim.

Ve dikkatimi çeken bir küçük belki de büyük bir ayrıntı sadece Star ve ATV’de AY Yapım dizileri. Kanallar umduğunu bulamadı ama epeydir gündemde olan bu iki diziye de yatırım yapmaktan kaçındılar. Oysa bir zamanların en iyi koku alan kanalları arasındaydılar. Koku alma duyuları mı bozuldu yoksa ATV ve Star bu işte ustalaştılar mı bilinmez ama iyi projelerin her zaman alıcısı vardır.

Gösterime girmeden nasıl bu kadar eminsiniz hele de bu panel sisteminde diyorsanız yeni diziler için bilemeyiz tabi bunu ama Medcezir’e burun kıvıran kanal şimdi bin pişmandır örneğin. Her ne kadar Medcezir’e sıcak bakmasam da başarısı ortada.

Aslında özette halka tepeden bakmakla bakmamak arasında ki ince çizgi yol alışı sağlıyor.

Kısaca bir de diziler üzerlerinden bakalım.

Kurt Seyit ve Şura. Nermin Bezmen’in kitabından yola çıkılarak ve yazarın danışmanlığında senaryosu uyarlamalardaki başarısıyla tanıdığımız Ece Yörenç tarafından yazılıyor.  Aylardır Rusya’da çekimleri süren dizinin yönetmeni Hilal Saral. Serdar Gökhan, Nuri Alço, Birkan Sokulu gibi isimleri içinde barındıran dizinin başrol oyuncuları Kıvanç Tatlıtuğ ve Farah Zeynep Abdullah ise izleyicilerin sevdiği, kendilerini kanıtlamış oyuncular.

Kitabı okuyanlar için ete kemiğe bürünen karakterler için bu iki isimden daha doğru bir tercih olamazdı sanırım. Zaten kitabın yazarı “Dedemi gördüm Kıvanç’ta” diyorsa bize söylenecek söz de kalmamış demektir. Oyunculukları konusunda da otoriteleri kendilerine hayran bırakan bu ikili için birkaç şey söylemek gerekirse eğer;

Kıvanç yarışma çıkışlı erkekler arasında gerçekten oyunculuğu içselleştirmiş her rolün adamı olduğunu ispatlamış biri ve bana göre de gerçek anlamda tek isim. Zorlama, şişirme bir şöhret değil. Erkek güzeli yarışmalarından oyunculuğa uzanan serüvende Kıvanç adından söz ettirirken bunu fazlasıyla hak ediyor. Tabi kastettiğim modellik yarışma çıkışlı erkekler için geçerli.  Başarılı olan pek çok isim var tabii bu yarışmalardan çıkan ama her rolün adamı olamadılar farklı karakterler gibi dursalar da görünürde tek tip roller sundular. Bu anlamda sıra dışı rolleri üzerine giyip hakkını da fazlasıyla veren aynı yarışma çıkışlılar arasında Kıvanç Tatlıtuğ olmuştur işte bu yüzden de tektir diyorum.

Farah Zeynep Abdullah ise Şura olarak karşımıza çıkıyor ona dair tek söz o başka bir şey oyunculuk ruhuyla doğanlardan.

İki isim şimdi bir arada. Birer masal kahramanı gibi sunulan tanıtımlarla karşımıza çıktılar. Meraklandırdılar da meraklandırdılar. Büyülediler sundukları görsellikle.

Her ne kadar tanıtımlarda bir masaldan çıkıyor gibi dursalar da gerçek bir hikâye anlatacaklar bize.

Tabi dizi bir aşkı anlatırken dönemin tarihinden de bizlere sunumlar yapacak. Bu yönüyle önemsiyorum. Bir de tabi benzer bir hikâyenin yaşanmışlığı bizde de var. Belki de dedelerime ait izlerdir beni de çeken. Hani okurken hayal ettiklerimiz ya da çocukluğumuzda duyduğumuz hikâyeler ete kemiğe bürünsün isteriz. Öyle bir şey işte!

Bir de Kırım’ın karışık olduğu bir zamana denk gelmesi tesadüf olsa da gündemin sıcaklığında sanki daha bir anlam kazanıyor dizi tarihten bugüne bakabilirsek tabi.

Şimdi merakla beklediğimiz diziyi izleme zamanı geldi çattı öngörüm tüm içinde barındırdıklarıyla uzun soluklu bir iş olacağını söylüyor. Öyle de olmasını diliyorum. Yolları açık olsun.

Kara Para Aşk’a gelirsek. ATV ekranlarında o da bu hafta yayınlanacaktı. Ani bir kararla bir hafta sonraya ertelendiği haberlerini aldık. O da uzun zamandır adından söz ettiren bir iş. Özellikle başrol erkek oyuncusu aylardır belli olmasına rağmen yakın zamana kadar kadın başrol oyuncusu bilinmezliğini yaşıyordu.

Nihayet Tuba Büyüküstün ile anlaşma sağlanınca dizi de çalışmalarını hızlandırıp ekranlarda yer almak için gün saymaya başladı.

Çok uzun zamandan beri otoritelerin Engin Akyürek ve Tuba Büyüküstün ismini bir araya getirilmesi ile ilgili görüşleri Kara Para Aşk ile hayata geçmiş oldu.

Çok da iyi oldu Engin Akyürek ile Tuba Büyüküstün uyumu izlemeden bile izleyici heyecanlandırdı. Şimdi gün sayıyorlar özellikle hayranları.

Engin Akyürek Türkiye’nin Yıldızları yarışması sonrasında piyasaya ismini yazdırdı iyi ki de yazdırdı çünkü dokusu oyunculuğa fazlasıyla uyumlu bir isim.

Tarama yapmadım ama gördüğüm şu ki o da erkekler arasında son dönemde yetenek yarışmalarından çıkmış en başarılı hatta tek isim.

Onun oyunculuğuna dair nedense hep eksik ifadeler yazılır çizilir ya da şimdilerde keşfetmiş gibi konuşurlar. Epey zengin bir oyunculuk birikimi vardır oysaki. Onu her ne kadar Fatma Gül’ün Kerim ile ya da Yabancı Damat ile ansalar da pek çok karaktere hayat vermiştir. Nizipli, Deli Mustafa son olarak Tek oyunculuğunu yansıttığı en önemli karakterler bana göre. Birbirinden farklı karakterlerin içinde o mu karakterlerin içine girmiştir karakterler mi onunla anlamlaşmıştır bilememem ama özetle hamuru da mayası da oyuncudur. Magazine bulanmadan kariyerinde yükselmiş ender isimlerden biridir.

Epeydir uzak kaldığı ekranlarda karşımıza Ömer adında bir polis karakteriyle çıkıyor.

Tuba Büyüküstün ise onu evimizin kızı gibi görüyoruz artık. Seviyoruz ekranlarda görmeyi.

Çemberimde Gül Oya’nın Zarife’sinden sonra pek tatmin olamasam da oyunculuğundan bunun onunla alakalı olmadığını düşünüyorum. Yani Tuba oynayamadığından değil çok güzel bir ekran yüzüne sahip olduğu için sanki bunu ön plana çıkarmak istiyorlar da bu yüzden oynatmıyorlar Tuba’yı gibi geliyor bana.  İçindeki oyunculuğun da tam olarak yansımadığını hep bir şeylerin eksik kaldığını hissettiriyor bu sebeple de. Hal böyle olsa da benim penceremde yine de ekranlarda izlemeyi sevenlerdenim. Onca elbise askısı yerine Tuba’yı görmeyi yeğlerim.

Ve bence de bu dizide iyi bir ikili oluşturacakları kesin.

Dizinin diğer kadrosuna bakınca da Nebahat Çehre, Erkan Can gibi isimleri görüyoruz. Güçlü bir kadrosu var. Yönetmen koltuğunda ise Ahmet Katıksız oturuyor.

Kalemleri de sevilen ikili Sema Ergenekon ve Eylem Canpolat.

Her iki dizi de merakla bekleniyor ancak Kara Para Aşk oyuncuları yerli yerinde olsa da bir şeyler eksik. Kadın oyuncu seçiminde geç kalındığı için mi aceleye gelmiş yoksa başka bir şey mi bilemiyorum tanıtımlarda eksik bir şey var. Heyecanlandırmıyor, ardında sürüklemiyor.

Sunulan tanıtımlar heyecan uyandırmıyor, merak uyandırmıyor bir eksiklik hissi veriyor. Umuyorum bölümün kendisi böyle olmaz. İlk bölüm vurucu olmazsa oyunculara bakılmadan yüz çevriliyor artık dizilere bunu umarım görmezden gelmiyorlardır.

Bir Kurt Seyit ve Şura’da hissedilen görsel ziyafeti Kara Para Aşk’ta da duymak istiyoruz. İki oyuncunun ismini yan yana duyduğumuzda yansıttığımız memnuniyeti tamamında hissetmek istiyoruz.

Ve Sanki Kurt Seyit Şura’da ki tanıtım atağı Kara Para Aşk’ta biraz zayıf gibi.

Hikâyenin merak uyandıran tanıtımları, fragmanlarını henüz göremedik bu anlamda verilenler arasında.

Çarşamba Muhteşem Yüzyıl var işi zor diye de düşünmüyorum gördüğüm kadarıyla ATV belli bir ortalamayı tutturduğu dizinin arkasında duruyor. Bu kadroyla da o ortalamanın üstünde yer alır. Gecenin birincisi olamasa da.

Ancak bu süreklilik sağlar mı emin değilim. Çünkü bu tanıtımlar bir şüphe yaratıyor. Hikâyeye yönelik meraklandırmıyor. Sadece oyunculara güvenerek tamamdır hatasında olmamalarını umuyorum. Zira yazık olur bu kadroya.

Bir hafta ara verilen dizi bu ayrıntıları aşarsa çarşamba akşamlarının vazgeçilmezleri arasındaki yerini kolaylıkla alır. Gelecek yıl da karşısında güçlü bir proje yer almazsa çarşambaların yeni galibi olur.

Ama söylediğim gibi hikâyenin çekiciliği artırılırsa tanıtımlarda eksik olan duyguyu ilk bölümde yakalarsak.

Epeydir izlemeden merak uyandıran ve heyecanlandıran yapımlar göremiyorduk iki diziyle bizlere de hareket geldi biraz umutlandık hayal kırıklığı olmaması dileği ile her iki dizinin de yolu açık, reytingleri bol olsun diyorum…

oyatekin@gmail.com                                         

https://twitter.com/#!/oyatekin (@oyatekin)

http://yurthaber.mynet.com/yazarlar/tum/1/o.tekin35

OYA TEKİN / MEDYABEY.COM

Oya Tekin/ Engelliler Haber ve Bilgi Portalı Yaşadıkça.com köşe yazarı

Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılamaz.

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..