Kürt sorunu ve yalanlara devam

Daha önceki yazımızın devamı niteliğinde yalanlara ve cevaplara devam ediyoruz.

Yalan 7: Kürtler Türkiye'de demokratik haklar talep etmek için silaha sarılmışlardır.

Cevap 7: Yalanın daniskasıdır. Ayrılıkçı ilk Kürt hareketleri meşrutiyet döneminde başlamıştır. Sevr antlaşmasında amaçlarına kısmen de ulaşmak üzere iken, Sevr'in uygulanamaması yüzünden hevesleri kursaklarında kalmış, Millî Mücadele'de pek çok isyan çıkarmışlar ancak başarılı olamamışlardır. Cumhuriyet Dönemi'nde de Şeyh Sait, Ağrı ve Dersim isyanları da bu kabilden isyanlardır. PKK hareketi de bu isyanların devamı niteliğindedir. Sadece strateji ve ortam değişmiş, düşük yoğunluklu savaş ve paramiliter hareketler tercih edilmiştir.

Yalan 8: Kürtçülük 12 Eylül'de güç kazanmıştır, Diyarbakır cezaevi olayı bunu desteklemiştir.

Cevap 8: Kuyruklu yalan. PKK hareketi, 12 Eylül askeri darbesini hazırlayan dönemde güç kazanmıştır. Aslında bu dönemde sadece PKK değil, KAWA, DDKD gibi örgütlerde geniş ölçüde faaliyetlerde idiler. 12 Eylül döneminde bu tür faaliyetlerde bulunanlar, ölçüsüz bir şekilde silahlananlar, evinde neredeyse cephanelik bulunduranlar (neden acaba?) tutuklanmışlardır. Bu uygulamalar sadece Diyarbakıra ve kürtlere özgü değildir. Türkiye'de Sosyalist, solcu, ülkücü, sağcı cenahtan da sayıları azımsanmayacak oranda insanlar tutuklanmış ve işkence görmüştür. Diyarbakır cezaevi olayı ile bir efsane yaratılmaya ve kürtçülük meşru zeminlere çekilmeye çalışılıyor. Kürtçülük hareketi cumhuriyetin ilk yılarından beri vardır. Devam edegelmiştir.

Yalan 9: Ne Mutlu Türküm Diyene Sözü Kürtleri kızdırmıştır. Yani Türk Milliyetçiliği Kürt Milliyetçiliğini doğurmuştur.

Cevap 9: Bu da kuyruklu yalandır. Kürtçülerin bağımsız bir devlete doğru gidiş için ilk örgütlenmeleri sayılabilecek olan Kürt Teali ve Teavün cemiyeti 1908 yılında kurulmuştur. Türkçülerin ilk derneği ise 1912 yılında kurulan Türk Yurdu Cemiyeti'dir. Demek ki Kürt hareketi, Türkçülük hareketinden daha öncedir. Cumhuriyetin ilk yıllarında vatandaşlık temeline yönelik adımlarda temelde Türk siyasi adı öne çıkarılmıştır. Bu bir mecburiyettir. Şeklîdir. Bunun dışında Türkçüler de bu ülkede kovuşturmalara uğramış, ciddi cezalara çarptırılmıştır.

Yalan 10: Kürt sorunun çıkmasının sebebi Türklerin katı tutumudur.

Cevap 10: İşte en büyük yalan da budur. Şimdilerde bunu bütün liberal kılıklı ülke ve devlet (hatta Türk düşmanı) gazeteciler, üniversite hocaları, sanatçılar vs. kendilerine aydın süsü vererek söylüyorlar. Eğer Türkler gerçekten ön fikirli olsalardı:

Recep Tayyip Edoğan (başbakan): Gürcü (Danışmanı Zapsu: Kürt) Eşi:Arap

Abdulkadir Aksu (eski içişleri b.): Kürt

Beşir Atalay( şimdiki içişleri b.): Kürt

Mehdi Eker(tarım bakanı): Kürt

Mehmet Şimşek (maliye bakanı): Kürt

Dingir Mir Mehmet Fırat (AKP'nin en etkili adamlarından): Kürt (son konuşmasında PKK için "kendilerine terörist denilen" dedi)

Hüseyin Çelik (Eski MEB bakanı): Kürt

Arınç (TBMM eski başkanı, başbakan yardımcısı) Kürt ve mecliste 160'tan fazla Anadili Türkçe olmayan milletvekili. olur muydu.

Daha devam edeceğim.