Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '09

 
Kategori
Siyaset
 

Kürt-Türk Kampında Güven sorunu

Kürt-Türk Kampında Güven sorunu
 

Kürt vatandaşlar mğdur edilmesin ama oyuna da gelmesinler..


Okuyanlar hatırlayacaklardır. Önceki yazılarımdan biri “Bu Kürtlere Güvenilir mi “ başlıklıydı. Çok sayıda mesaj aldım, bunların bazılarını yayınladım. Bazı okur dostlarla da zaman zaman tartışıyoruz. Olumlu ve güzel tartışmalar da var. Ama genelde “tepki” mesajları olduğunu belirtmeliyim..

İlk önce şunu ifade etmek isterim ki, bir yazar’ın (illaki sarı kartlı olmasına gerek yok) yazdığı yazı, tamamı ile kendisine aittir. Okurlar o yazıyı beğensinler ya da beğenmesinler, kesinlikle tükaka etme saygısızlığını gösteremezler. Yazan kişinin fikirlerine de katılacak anlamı çıkartılamayacağı gibi, bu fikirleri yanlış bulanlar da neden yanlış bulduğunu, aslında doğrusunun ne olduğunu belirten düşünceleri yazması ile ya da farklı bir düşünceyi belirtmesiyle, aslında ne kadar da demokratik ve saygın bir insan olunduğu gösterilir. Ama biz, her halde kültürel alt yapımızla ilgili olsa gerek, hemen yazıyı yazana, ya direkt, ya da usturuplu bir hakaretle cevap vermeyi şiar edinmişiz kendimize !. Oysa doğru olanı, eğer doğrusunu biliyorsak yada kendimizce bir fikrimiz veya çözümümüz varsa, onu karşı tarafa iletmektir. Gerisi tahammülsüzlüktür.

Oysa genelde tam tersi yapılır. Bir de kendi düşüncesinin ya da bir yerlerde okuduğunun ya da kafasındaki bilgi kırıntısının ne kadar doğru olduğunu bilmeden, yazı yazanı küçük düşürmeye kalkarlar.. Bir de, sizi cahillikle suçlayıp, kitap tavsiye ederler, sonuna da not düşerler: “Biraz okuyun da, bilgilenin diye”.. Yazıyı yazanın kültürel durumunu bilmeden, neyi okuyup neyi okumadığını bilmeden, “oku” dediği kaynağın doğru kaynak olup, olmadığını bilmeden, bir de kültür seviyesi ölçmeye kalkarlar.. Ne garip, ne acıklı bir durum.

Sevgili Dostlar, yukarıda bahsettiğim yazımı okuduysanız konuya direkt girerek bazı açıklamalar yapmak isterim ki, bu okumayanlar için de bir rehber olacaktır kuşkusuz.

Öncelikle, yazıda bahsedilen “Bu Kürtlere Güvenilir mi” sorusunun sanki cebinde Türkiye Cumhuriyeti hüviyeti taşıyan Kürtlere söylenmiş ya da addedilmiş gibi algılanması çok acı. Yazı tamamen Irak’ın Kuzeyindeki Kürt yönetiminin politikalarını konu ediyordu aslında. Onların geçmişten, günümüze sergilediği politikalar, özellikle Türkiye’ye karşı tutumları, sürekli ağız değiştirmeleri, tutarlı bir siyaset izlememeleri, onların devletçilik anlayışından değil de kabile anlayışından gelme söylemlerle hareket ettiklerini falan filan, birçok yazıda da bahsettim. Yine özellikle, Türkiye karşı politik yaklaşımlarda bir siyah, bir beyaz diyen bir siyasi tavırla, dengesiz bir politika izlediklerini vurgulamak istedim. Bu arada, kendi topraklarında bağımsızlıklarını ilan etmek isteyen bu insanlar, aynı zamanda Irak’ın bütünlüğünden yanalar. Daha birkaç yıl öncesine kadar<ı>, “Türkiye’den korkmuyoruz, savaşabilecek gücümüz var “ diyen de <ı>“Türkiye ile yakınlaşmak, ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz” deyip oynak bir zeminde söylem peşinde koşturma niyetinde olanlar da aynı zihniyettir. Bir taraftan Pkk’yı istemiyormuş, benimsemiyormuş gibi davranan, onları kaka insanlar gibi gösterip, öbür taraftan, “elebaşları bize teslim et” diyen Türkiye’ye “bir kedi bile vermem” diyen de yine aynı zihniyettir. Daha dün, “<ı>biz Türkiye’den toprak talebinde bulunmuyoruz, böyle bir niyetimizde, siyasi duruşumuz da yoktur” diyen Barzani yönetimi, geçen günlerde, geçtiğimiz hafta sonu yapılan seçimler hakkındaki bilgilendirme toplantısında, onlarca yabancı gözlemcinin gözleri önünde, Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunu içine alan “büyük Kürdistan” haritasını açıyorlar. İşte o zaman, birileri de çıkar, bu ne perhiz, ne lahana turşusu der, arkasından da “bu Kürtler güvensiz insanlardır” der.

Yalnız, burada bir saptama yapmakta fayda var. Okurlardan bazıları sanırım, bir baştan, bir sondan okumuşlar ki, ilginç yorumlar geldi. Bazıları da yanlış anlamışlar. Diyorlar ki<ı>, “siz bütün Kürtlere güvensiz derseniz, onlar da bütün Türkler güvensizdir” derler. Elbette ki, diyebilirler Bazıları da diyor <ı>ki “eğer Kürt kardeşlerimizi güvensiz olarak adlandırırsanız, olası bir Kürt-Türk Kamplaşmasına sebebiyet verir, kötülük ve düşmanlık tohumları atmış ve bunun sorumlusu olmuş olursunuz”..

Şimdi burada bir duralım sayın okurlar. Bu ülkede bir “Kür-Türk kamplaşmasını” isteyen ve arzulayan belli bir zümre var. Bu kesin. Ama biz o zümreden değiliz. Her ne kadar, pek olur vermeseler de bu ülke de bir barış ve kardeşlik ortamı olmasını en çok isteyenlerden biriyim. Kamplaşma ne demek !. Nazi Almanya’sın da mı yaşıyoruz. Nazilerin yaptığı gibi, her Kürt vatandaşın kapısına bir kırmızı çarpı işareti mi atalım. Sokaklarda her doğu’lunun arkasından gidip, kıçına bir tekme mi atalım. Olmadı kafasına bir kurşun mu sıkalım.

Yok bu kara tabloyu sevmedim ben. Zaten, öyle düşünenler yüzünden bu memlekette bugün “Kürt sorunu” tartışılıyor ve “kürt açılımları” ile olması gereken modeller tartışılıyor. Yukarıda bahsedilen güvensizlik etiketine tüm Kürtleri ya da Kürt kökenlileri dahil etmedim. Böyle bir genelleme haksız olurdu. Ancak, bu gevensizlik ortamı aşikardır ve bu ortamı yaratanlar, sayıları milyonlara ulaşan ne bu ülkedeki Kürtlerdir, ne de başka sınırlar dahilinde yaşayan Kürtlerdir. Bu güvensizliği yaratan, onların üzerinden siyaset yapmayı, kan pazarlığı, kurşun kavgası yapmayı şiar edinmiş olanlardır. Ve bu insanlar yüzünden bu ülkede bir kavga ortamı ve “çözüm” değil “çözümsüzlük hakim olmuştur.

Bugün, modellerden model beğen, durmadan “yol haritası” veya “çözüm listesi” üretenlerin kafalarındaki ile, kendini Kürt hissedenler aynı şeyleri mi düşünüyorlar. İstekler ortak mıdır? Dertler ortak mıdır ? Onlara neler vaad edilmiştir? Hepsi kafasında “büyük Kürdistan” hayali mi taşırlar?

Hayır taşımazlar. Ya da öyle düşünmezler. Yalnızca “düşündürürler”… İşte o düşündürtenler güvenilmezdir. Bu güven ortamı sağlanmadıkça da açılan raporlar, dizilen listeler ve çözüm yolları nafiledir..

Benim de anlatmak istediğim budur !..


../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..