Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '07

 
Kategori
Mizah
 

Kuş gribi

Metin, ıhlamur kokusu odayı sarınca, derin bir nefes alarak gerindi. Gözlüğünü çıkardı ve koydu klavyenin kenarına. Gözlerini ovuşturdu. Sonra yanı başında duran dolu küllüğü aldı, “ Amma da çok sigara içmişim, ” diyerek yüzünü buruşturdu. Boş eliyle belini tuttu ve terk etti saatlerdir oturduğu bilgisayar masasını. İzmaritleri boşaltırken sobaya değince acıyan serçeparmağını ağzına sokup çıkardı. Küllüğü bilgisayar masasının üzerine bırakıp odanın dip duvarına dayalı üçlü koltuğa oturdu. Perdeler sallanıyor, ahşap kapının altından da rüzgâr giriyordu. Kanepedeki battaniyeyi dizlerinin üstüne örttü.Saatine baktı; haberler başlamak üzereydi. Televizyonu açtı. “Hâlâ annesinin deterjanını kullanan” bir bayan ve “Evimin kadını, çocuklarımın anası olacaksın” diyen bir erkekle sona erdi reklâmlar. Ardından haberler başladı: “ Kuş gribi nedeniyle, kümes hayvanlarının itlafı tüm yurtta sürüyor” derken spiker, görüntüler peş peşe geliyordu ekrana: Görevliler kanatlı hayvanları topluyor; çocuklar kaçanların peşinden koşuyor ve yakaladıklarını teslim ediyordu. Ele geçirilen tavuk, hindi ve kazlar daha sonra karla kaplı boş arazilere bırakılıyordu. Bir başka görüntüde, ciyak ciyak bağıran kümes hayvanlarının doldurulduğu bez torbalar fırlatılıyordu iş makinesinin açtığı kocaman çukura. Bir zabıta elindeki bidondan benzin döküyordu üzerlerine. Derken kızıl bir alev sardı ortalığı. Metin, “ Yazıklar olsun! Diri diri yakıyorlar. İnsanlığa yakışır mı bu?” diye tepki gösterirken, spiker de “ En son olay Sivas’ta görüldü. Ölen tavuklarına çıplak elle dokunan kadının yapılan tahlili pozitif çıktı” diyordu. Yakma ve Sivas sözcüğü Metin’i alıp tarihin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkardı.Görevliler yerlerini takunyalılara, kanatlılar da fikir işçilerine bırakmıştı. Cüppeli, sarıklı, mest ve lastik ayakkabılı, aksakallı birisi buyruklar yağdırıyordu etrafına: “ Çabuk olun!” Çömezleri sağa sola koşuşturuyor, aralarından iri cüsseli, beyaz takkeli, siyah çember sakallı olanı elindeki benzin tenekesini boşaltıyordu Madımak’ın girişine. Bir kibrit çakıp atmasıyla parladı ateş. Alevler, azgın karayılanlar gibi yükseliyor, ince kırmızı dillerini çıkarıp sallayan başka canavarlar izliyordu onları. Ateş devleşiyordu. Cüppeli devam ediyordu emir yağdırmaya : “Yakaladıklarınızı fırlatın ateşe.” Kaçmaya çalışan yaralılar tutulup atılıyordu alevlerin içine. Canlar yandıkça, alevler gökyüzüne değiyordu. Hoca efendi, sevinç çığlıkları atarak ateş dansı yapan çömezlerini kutluyordu: “ Gazanız mübarek olsun!” Çalan telefon çekip çıkardı Metin’i Cuma yangınından. Televizyonun sesini kıstı. Kalktı yerinden ve yanıtladı: “ Hayır, efendim. Yanlış numara.”Televizyon ekranında kuş gribinin görüldüğü iller işaretleniyor, Türkiye giderek kızarıyordu. Sunucu “ Avrupa Birliği, Türkiye’den kanatlı canlı hayvan alımına getirdiği yasağa şimdi de kuş tüyü yastık ve kaz tüyü montları ekledi” dedi. Bir delikanlı “elbisede kuş gribi mi olurmuş. Ver şunu bana. Giyeyim de kuşu görsünler” diyerek onu sırtına geçirdi. Sokağa ansızın geçici bir ışık yayıldı, arkasından gök gürledi. Oda hem karanlığa hem de sessizliğe gömüldü." Kendine insan diyen biri nasıl olur da diri diri yakabilir canlıyı? Bu işi yapanlar emir kulu muydu? Emre karşı gelebilirler miydi? Ölmemek için mi öldürüyorlardı acaba?” Metin yanıtlayamadığı için vazgeçti kendine soru sormaktan. “Bu soğuk haberleri izlerken, bir bardak ıhlamurla ısıtacaktım içimi. Tam da kesilecek zamanı buldun, ” dedi ve doğruldu, sobanın kapağını açtı. Yarı karanlıkta küçük bir mum bulup yakınca, ortalığa sarı solgun ışık saçıldı. Ardından birkaç tahta parçası ve odun attı sönmekte olan sobaya. Az sonra duman doldu odaya; Metin karşılıklı iki pencere açtı. İçeriye dalan buz gibi poyraz, insanın gözünü ve genzini yakan bu acıyı kovarken, elektrik geldi. Haberler çoktan bitmişti bile…
 
Toplam blog
: 95
: 1738
Kayıt tarihi
: 12.06.07
 
 

Emekli öğretim görevlisi, çevirmen, öykü yazarı, kültür ve düşün dergisi Gerçemek'in sahibi ve ge..