Kütahya’da yeni başkan, yeni vizyon ve yeni belediye binasının yeri….

Belediye başkanlığı seçimlerinin sonrası Sayın Kamil SARAÇOĞLU yeni başkan olarak görevine başladı. Başladığı günün ertesinde ilk yapılan icraat Zafer Meydanına sandık koyup yeni belediye binasının yeri konusunda halkın görüş ve düşüncelerini almak oldu. Yerel yönetimde halkın görüşlerini dikkate almak demokrasi kültürünün kökleşmesi, gelişmesi açısından gerçekten çok güzel bir uygulama. Aynı partinin bir başka başkanı Sayın Mustafa İÇA iki dönem Kütahya’ya başkanlık yapmış olmasına rağmen böylesi bir uygulamayı hemen hiç yapmadı. Kamil SARAÇOĞLU Bey açısından bu önemli bir fark, umalım ki bunun arkası gelir.

Yerel yönetim anlayışının gelişimi açısından olumlu görülebilecek bu uygulamada başlangıç olarak yeni belediye binasının yeri konusu seçilmemiş olsaydı çok daha iyi olabilirdi. Belediye binaları elbette şehirler için önemli simgelerdir. Belediye binaları şehirde yaşayan insanların hayatlarını büyük ölçüde etkileyen, değiştiren, geliştiren, iyileştiren belediyecilik hizmetlerinin planlanacağı, değerlendirileceği, yürütüleceği ve yönetileceği yerler olarak önemli bir konuma sahiptir. Belediye hizmetleri iyi planlanırsa, iyi yönetilirse şehrin insanlarının hayatı çok daha iyi bir noktaya gelir. Ancak belediye binaları sonuçta resmi yerlerdir. Belediye yöneticilerine, memur ve diğer görevlilerine hizmet yeri olarak öncelikle onlara hizmet eder. Vatandaş da belediye ile ilgili görev ve sorumluluklarını yerine getirmek için buralara adeta gelmek zorundadır. Şimdi belediye yönetiminin –ki belediyeler halka hizmet için vardır-gelir gelmez ilk yaptığı icraatın halka hizmeti önceleme yerine kendisi ile ilgili bir alanı, binayı öncelikle ele alması, varlık nedeni olan bir işi, kişiyi, grupları yani toplumu daha sonraki sıralara bırakması ne kadar doğru? Kütahya’nın en öncelikli işi belediye binası ve bu binanın yeri mi?

Yakın zamanda yağan yağmurlarla göle dönen yollar, sıkışan trafik, yetersiz yollar, kaldırımlar ve otobüs durakları, pahalı bilet fiyatları, yetersiz pazar yerleri, yaya kaldırımı olmayan yollar, yetersiz ağaçlandırmalar, yayaları dikkate almaksızın yapılan yaya kaldırımları, tamir edildi denerek bozulan yollar, çalışmayan e belediyecilik uygulamaları, sürekli bağlanma sorunu yaşayan belediye web sayfası uygulamaları gibi ilk anda akla gelen sorunlar belediye binasının yerinden çok daha sonraki sıralarda yer alması veya tüm bu sorunları düşünmeksizin belediye binasının yerini düşünmek ne kadar halkı önceliyor merak ediyorum.

Yağan yağmurlardan hemen sonra hatta yağmur yağarken şehrin ana arterlerinde kısa bir gezinti yapmak bile sorunlu alanların görülmesine yetecek iken yıllardır çözüm bulunamayan yağmur sularının birikerek gölete dönüştüğü noktaların varlığının devam etmesi nasıl açıklanabilir?(Sanayi içinden Tavşanlı Yolu-TOKİ giriş noktasında yer alan meydan, Sera AVM’nin Tavşanlı Yolu çıkışı, Çimento Fabrikaları yolu vb.!)

Asfaltı atılan yolun kenarında yaya kaldırımı yapılmaması nedeniyle tozun, çamurun ve pisliğin içinde yürümek, zaman zaman araçlardan kaçmak zorunda kalan veya kaçamayıp da baştan aşağı suya, çamura, toza bulanan insanların durumlarının düşünülmemesi nasıl açıklanabilir?(Kaldırımı olmayan o kadar çok yol var ki görene her yerde…!)

Yaya kaldırımı yapıyorum diye bir-bir buçuk metre genişliğinde, iki yayanın bile yan yana yürümekte zorlanacağı yaya kaldırımlarını yapıp bir de bu kaldırımın tam ortasına elektrik direği veya güya ağaç sevgisinin göstergesi gibi ağaç dikip kaldırımı iyice kullanılamaz hale getirmek nasıl açıklanabilir?(Yakın zamanda Şehzadeler Parkı önünden TOKİ’ye giden yol üzerine –Turgutlar Yolu- yapılan yaya kaldırımları en güzel kötü örnek!)

Araçların park etmek için uygun yer olmaması nedeniyle gelişi güzel her yere park etmesi ile ilgili olarak, şehir merkezi için zorunluluklar nedeniyle hoş görülebilecek olan bu durumun hemen her yerde, yani imkan olduğu halde gerekli düzenlemeler yapılmaması nedeniyle her yerde aynı hale geliyor olması nasıl açıklanabilir?(Sanayi civarında ana yollar bile kamyon parkına dönüşmüş durumda, atıl alanlar bu amaçla kullanılabilir!)

Topluma, insana hizmet amacıyla varolması gereken belediyecilik anlayışında neye öncelik verildiği belediyenin uygulamalarından ortaya çıkmaktadır. İnsana öncelik veren bir anlayışla yönetilen belediyecilikte yapılan çalışmaların insan hayatını ne derece kolaylaştırdığına, insanın ihtiyaçlarının ne derece karşılandığına, insanların isteklerine ne derece yer verildiğine bakılarak değerlendirme yapılabilir. Belediye şehir içinde yapacağı düzenlemeleri, hazırlayacağı yolları planlarken alanları, yolları ve diğer yerleri kullanacak insanların, yayaların yürürken karşılaşabileceği olası zorlukları öngörmek, ihtiyaç duyduğu anda dinlenebileceği imkanları düşünüp hazırlayabilmek, bireysel veya grup halinde rahat bir şekilde zamanını geçirebileceği alanları kullanıma sunmak gibi insana yönelik düzenlemeleri düşünerek hareket ettiği andan itibaren aynı zamanda insana da öncelik vermeye başlamış olur.

Kütahya uzun yıllar belediyecilik hizmetleri yönüyle oldukça ihmal edilmiş bir şehir görünümünde. Bu durum şehrin ulaşım başta olmak üzere nüfus, çevre, sosyal ve kültürel hayat, ekonomik faaliyetler gibi hemen tüm alanlarda ülke ortalamasının altında kalmasına neden olmuş gibi görünüyor. Geçmişteki hatalardan kaynaklanan olumsuzlukların giderilebilmesi ancak insanı önceleyen belediyeciliği gerçek anlamda benimsemekle ve hayata geçirmekle mümkün olabilecektir. Yerel seçimler yeni yapıldı, daha önümüzde uzun bir beş yıl var. Ama vakit geçirmeksizin şehrin sorunlarına eğilmek gerekiyor. Şehrin en önemli sorunu da belediye binası değil diye düşünüyorum. Selamlar ve sevgiler…

Ali Hikmet DEMİR

Görüş ve Değerlendirmeleriniz için……

alihikmetdemir@gmail.com