Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '12

 
Kategori
Dünya Şehirleri
 

Kuzey İtalya'nın üç sevimli şehrinde bir gün

Kuzey İtalya'nın üç sevimli şehrinde bir gün
 

Ponte degli Alpini, Ponte Vecchio


Kuzey İtalya'nın üç şehrini gezmek üzere sabah yollara düştüm. Venedik'de Santa Lucia (tren istasyonu)da Venedik'in son zamanlarda beni bunaltan sıcağından bir günlüğüne de olsa kaçıp biraz dağ havası almak bana çok iyi gelecekti. Bassanolu arkadaşım Davide'nin nazik daveti ile harika bir gün geçirdim.

Davide beni Castel Franco'dan aldı. Daha ilk anda şehrin sakinliği, yemyeşil ve sokaklarının tertemiz olması gözüme çarptı. Zira Venedik hergün onu ziyeret eden turistlerden hem çok kirli hem de kalabalık ve yaşanması zor bir şehirdir. Oysa Kuzey İtalya'da gerçekten yaşam kalitesi çok daha yüksektir. Doğa sizlere müthiş bir göz banyosu yaptırırken bir de bakmışsınız aslında İtalya'da olduğunuzu her an hatırlatmaya hazır sayısız tarihi meydan, ev, müze ve eser de görmüşsünüz. Bir şehri sevmek için insan başka ne bekleyebilir ki öyle değil mi?

İtalya'nın kuzeyi daha çok sınır komşular Avusturya ya da Almanya ve İsviçre ile benzerlikler gösterir. Son derece düzenli, sakin ve tabi oldukça lüks imkanlarda yaşama olanağı sunar. Kuzey şehirlerinin evlerine bile bakmak gerçekten zenginlik düzeyleri hakkında ciddi ipuçları verir. Bu gezimde kuzeyin üç incisi Castel Franco, Asolo ve Bassano del Grappa'yı gezme imkanım oldu. Bu gezi için bana rehberlik eden ve saatlerce bıkıp usanmadan bana yaşadığı yerleri gösterme ve anlatma nezaketini gösteren Davide Geronazzo'ya sonsuz teşekkür ederim.

CASTEL FRANCO: İlk gezdiğim şehir burasıydı. Veneto bölgesinin Treviso şehrine bağlı bu şehri de elbette size hala -"Venedik'ten çok da fazla uzaklaşmış sayılmazsın" -diye uyarıda bulunur gibidir. Venedik'in koruyucusu San Marco'nun kanatlı aslanı Veneto bölgesinin her şehrinde olduğu gibi burada da sizi selamlar ve size bu şehrin de semboli olduğunu açık eder. Şehrin en önemli övünç kaynaklarından biri ise ünlü İtalyan ressamı Giorgione'dir.

Adı üzerinde Castel yani "kale" şehri çepeçevre sarar. Şehrin geçmişi 1195 yılına kadar uzanır. O nedenle şehirde bu tarihten sonra ki her yüzyıla ait olmak üzere bir çok eser görürsünüz. Şehrin en büyük katedralini yani Duomo'yu mutlaka görmelisiniz.

ASOLO'da tıpkı Castel Franco gibi Treviso'ya bağlı bir kuzey şehridir. Şehrin bizim açımızdan en büyük önemi ise bir zamanlar Venedik'e ait bir ada olan Kıbrıs Adası'nın Kraliçesi Cateria Cornaro'nun burada yaşamasıdır. Ünlü aktrist Elenora Dose de şehre damgasını vuranlardandır. Şehir o kadar güzel ve yeşil ki bir çok sanatçı, bilim adamı ve yazarın da zamanında buraya yerleştiğini Davide'den öğrendim. O birbirinden güzel evleri görünce hemen hayaller kurmaya başladım ve hatta çok beğendiklerimi o meşhurların elinden bile aldım. Fakat her gördüğüm ev beni büyülemeye o kadar hazırdı ki yirmiden fazla evim oldu hayalimde. Bu sefer bu kadar çok evde birden yaşayamayacağımı düşünüp sevdiklerime ve tabi rehberime de birer ev hediye etmeyi ihmal etmedim.

Asolo şehrinin geçmişi Roma Devleti'nin çöküşüyle başlıyor ve her yüzyıla damgasını vuran ögeleri barındırıyor. Venedik Serenissima olduğu dönemlerde elbette ki bu kuzey şehrine de damgasını vurmuş ve şehri Venedikli yapmış ardından Napoleon da şehirden geçmiş ve o da izlerini bırakmış.

BASSANO DEL GRAPPA ise üzüm bağları bu bağlardan elde ettikleri müthiş lezzetli şarapları ve elbette "grappa"ları ile dünyaca ünlü bir şehirdir. Şehir Vicenza'ya bağlıdır.San Giorgio di Angarano şehir için oldukça önemli bir semboldür. Elbette Bassano da bir Venedik şehridir ve San Marco aslanı gene sizi meydanda bulur. Ernest Hamingway de şehrin sevdalılarındandır. Bassano da birbirinden güzel evleri ve doğası ile onu ziyarete gelenleri kendisine hayran bırakır. Şehirde beni elbette en çok büyüleyen Ponte Vecchio oldu yani Eski Köprü. Il ponte degli Alpini diye de bilinen bu köprü Brenta Irmağı üzerinde bulunur. Köprünün üzerinden ırmağa bakarsanız oldukça temiz olduğunu görürsünüz. Eski köprüden geçip hemen köprünün ayağındaki barda bir aperatif almaı deneyin hafif alkollü Bassano lezzetinin sizi de çarpmasına izin verin ve böylece köprünün devamında sizi büyülemeye hazır şehre daha bir heyecanla koşun. Şehrin ünlü meydanlarında gezin. Her bir meydanda biraz daha Bassanolu olun. Turistlerden çok yerlilere hitab eden Bassano diğer kuzey şehirleri gibi gerçek İtalyan mutfağını tatmanıza olancak verir. Turist menülerine, kebab-dönere, Amerikan gıda zingirlerine rastlamanız zordur. O nedenle bilhassa Bassano'da gerçek bir İtalyan menüsünü ağız tadıyla yemenizi tavsiye ederim.

BASSANO ŞEHRİNDEN ÖNEMLİ YERLER

Ünlü piazzalar-meydanlar-

 Piazza Libertà

Piazza Garibaldi

Piazza Terraglio

Piazzotto Monte Vecchio

Piazzale Cadorna

Piazzale Trento

Piazzale Generale Giardino

Piazzetta Angarano

Piazzetta Zaine

Piazzetta Alfeo Guadagnini

Bassano Müzeleri

Museo Civico di Bassano del Grappa

Museo della Ceramica di Palazzo Sturm

Poli-Museo della Grappa

Museo dei Remondini stampatori del XVIII secolo

Museo dell'Automobile Luigi Bonfanti

Museo degli Alpini nella guerra 15/18

 
Toplam blog
: 79
: 5412
Kayıt tarihi
: 25.10.11
 
 

Dr. Serap Mumcu Geronazzo, Padova Üniversitesi Tarih bölümünde doktoramı tamamladım. Tarih, Sanat..