Laik

Laiklik, devletin, vatandaşlarıyla olan ilişkilerinde inançlara göre ayrım yapmaması ve ayrıca, herhangi bir inancın, özellikle de bir toplumda egemen olan inancın, aynı toplumda azınlıkların benimsediği inançlara baskı yapmasını önlemesi demektir. Kısaca laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. 1923 yılında, Atatürk’e bir hoca: “laikliğin ne manaya geldiğini bir türlü anlayamadım.” Diye sorunca: Atatürk yumruğunu masaya vurur ve : “Adam olmaktır hoca, adam olmaktır.” Diye cevaplar. Laiklikle ilgili bir TV programında muhabir sokaktaki her kesimden vatandaşa mikrofonu uzatarak:: “laiklik nedir” diye sorunca, çok az kişi doğru cevap verebildi. Özellikle çeşitli okullarda ki öğrencilerin büyük bir bölümü doğru cevabı bilemediler. Aşağıda ki Erzurum fıkrası da bir örnek.

Sıddık emiye (amcaya) sormuşlar: “Sıdık emi” “ne diyirsen can”. “Emi neden Atatürk’ü sevirsen, hele bir de allasen (Allahını seversen)” “ola oğul oni ele sevirem, ele sevirem ki sormayın. Onun yoluna ölürem. Nur içinde yatsın. Çünkim layıklığı getirdi.” “laiklik nedir Sıddık baba?” “Oğul camiye giden, camiye layıktır, kerhanaya giden kerhanaya layıktır.” der.

Sağlıkla kalınız.

NAHİDE ÇELEBİ