- Kategori
- Edebiyat
Laz Kapital
Çevrenizde lafı o kadar çok geçti ki, nasıl bir kitap olduğunu merak ettiniz, paraya kıydınız ve Karl Marx’ın KAPİTAL’ini satın aldınız. Tuğladan epey daha kalın bir kitap. Yaklaşık 2500 sayfa. İncecik yazılar, bir dolu rakam… “Yok arkadaş, bunu okumaya benim ömrüm yetmez.” diye moraliniz bozuldu.
Das Kapitalolmadıysa Laz Kapital var. Yılmaz Okumuş’un keyifli eseri. Onu okuyun. Hem bir buçuk asır sonra yazıldığı için güncel hem de Karadeniz aksanıyla yazıldığı için hayli eğlenceli. Üstelik sadece das Kapital değil, onunla aynı dönemde kaleme alınmış olan Komünist Manifesto’yu da çağrıştırıyor.
Emperyalizm, hakemin ve VAR hakeminin de desteğini alarak, dokuz değil, doksan dokuz kusurlu hareketle kalemizi ablukaya aldı, atak üstüne atak düzenledi. İlk yarıyı 17-9 yenik kapattık. Topçuların morali bozuk, ikinci yarıya çıkmayalım, bizi hepten kovaya çevirecekler diye tepkilerini ortaya koyuyorlar.
İşte Laz Marks emice o anda devreye giriyor. “La biraz Sierra Maestra’yi, Çanakkale’yi, Settülbahir’i hatırlayın. O dönemlerde dize getirdiğimiz emperyalizmi gene yeneriz.” diye moralleri yükseltiyor.
Laz Kapital, emperyalizm karşısında bozguna uğrayan emekçilere moral veren bir kitap. En azından yenilgileri unutturan bir eser…