- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
Leş gibi kokuyoruz
Haydi hanımlar beyler, duşa!
Yabancılardan duyunca ağırımıza gidiyor… Kendimize itirafta zorlanıyoruz…
Bir gerçek var ki, leş gibi kokuyoruz…
Hani Amerikalı rock gurubu Alice in Chains’in web sitesinde “Türkler ter kokuyor,” yazmıştı… ABD’li basketbolcu Dany Granger da Türklerin deodorant kullanmadığını ve ölmüş eşek gibi koktuğunu söylemişti de hepimiz küplere binmiştik ya…
İyi de söyleyen mi kabahatli, söyleten mi?
Yalan mı? Otobüslerimiz, asansörlerimiz, dükkânlarımız, mağazalarımız, restoranlarımız Dany Granger’in tarif ettiği gibi kokmuyor mu?
Hiç masanıza servis yapan garsonun; üzerinize elbise deneten tezgâhtarın; asansörü, otobüsü, metroyu paylaştığınız yurttaşınızın ter kokusuna maruz kaldınız mı? İnsanın kaçıp gidesi geliyor.
Bunu önlemek çok mu zor? Hadi eskiden bahanemiz vardı, sular kesiliyordu. Ya şimdi? Her gün yıkanmak çok mu zor? İlla bunun için kanun mu çıkarmak icap ediyor?
Yahu dinimiz temizliği emrediyor; temizlik imandan gelir, daha da ötesi cenabet dolaşmayın diyor. Tövbe tövbe! Adamı konuşturuyorsunuz. Daha ne söyleyeyim?
Melinda Hemşire ne demiş? Bedeni temiz olmayanın zihni de temiz olmaz.
O da kim mi? Uydurdum. Öyle biri yok. Şimdi bu sözü ben söyledim desem, dudak bükerdiniz belki de. Ama Melinda söyleyince nasıl da kulak kesildiniz… Az değilsiniz valla. Sırf Melinda hemşireye yaranmak için günde üç vakit duş bile alırdınız…
Kül tablası gibi kokan sigara tiryakilerini konu bile etmiyorum. Onların zararı eşlerine, çocuklarına, yakınlarına hiç olmazsa…
Neyse… Beden kokusu açısında kritik mevsimlere giriyoruz. Her gün yıkanacağız, başka yolu yok. Bedensel faaliyeti fazla olanlar ayriyeten bir de ter önleyici deodorant kullanacak.
Çevremiz de, evlerimiz de, sokaklarımız da, bedenlerimiz de çiçek gibi koksun; ama önce kendimizden başlayalım…